Deniz Biyolojik Terimleri -V

V [son güncelleme 10 Temmuz 2008]
V (kısaltma) [V] Karın yüzgeci. ® P2.
VACUUM [vakum] Havasız boşluk.
VADAL [vadal] Kıyıya yakın yüzen.
VADE-MECUM [vade mecum] Benimle gidiyor (vade=gidiyor, mecum=benimle). Bir bilim dalında temel bilgileri içeren cep kitabı.
VADIGO [çıplak] ® Campogramma glaycos.
VAGN WALFRID EKMAN [Vagn Walfrid Ekman] İsveçli okyanusbilimci (1874-1954). Stokholm?de doğmuştur. Fridtjof Nansen?in yanında Kuzey Kutbu keşif gezisine katılmıştır. Nansen buzdağlarının rüzgarın estiği yönde değilde 200-400 sapmayla ilerlediklerini görerek henüz fizik öğrencisi olan Ekman?dan bu durumu araştırmasını ister. Ekman 1902?de Ekman sarmalı kuramını yayınlar. Ekman kuramın yanında uygulamaya da önem vermiş ve kendi adıyla anılan akıntı ölçeri ile su şişesini de geliştirmiştir.
VALIDATION [sağlay, geçerlilik] Bir değer, bulgu ya da ölçümün doğru olup olmadığının kontrolü. Örnek; yaş tayinlerinde yorumlanan halkaların belirlenen yıllara ait olup olmadığının doğrulanması.
VALLICULTURE [valikültür] İtalya?da mevsimsel göçe dayalı olup bir bentle denizden ayrılmış acısuda balık kültürü.
VAN LAKE [Van Gölü] ® Lake Van.
VAN VEEN GRAB [kumkapar] Tabandan karışık ve çoğunlukla tabakalanması bozulmuş örnek almaya yarayan basit alet. Kerpetene benzer yapıda olup tabana kadar ağzı açık indirildikten sonra çekilirken ağzı kapanan bir örnekleme aracıdır. Standard van Veen kumkaparı ½, 2 ve 6 litreliktir. Fakat farklı büyüklüklerde de üretilmektedir. ® Grab (kumkapar).
VAN?T HOFF?S RULE [Van?t Hoff kuralı] 100C sıcaklık artışı kimyasal ve fiziko-kimyasal reaksiyonları iki, üç ya da daha çok hızlandırır.
VANIKORO SWEEPER [üçgen balığı, gölge balığı] ® Pempheris vanicolensis.
VARIANCE [varyans] Standart sapmanın karesi.
VARIANT [değişik] Bilinen tipik davranış ya da yapıdan farklı birey ya da grup.
VARIATION [değişim] Verideki değişme. Değişkenin yayılma ölçüsü ki bu merkezi değerden sayısal uzaklık olup ortalamadan sapmanın karesidir.
VARIETY [varyete] Ait olduğu türün görev ve yapısal özelliklerinden çok az farklılık gösteren canlı. Şüpheli ve çapraşık taksonomik bir terim olup alt türden daha küçük basamak olarak kabul edilmektedir.
VAS DEFERENS [atmık kanalı, sperm kanalı, sperma kanalı] Anüs ve idrar kabarcığı arasında birleşen ve çift erbezlerinden gelen atmığı eşeylik boşluğına ulaştıran kanal.
VASCO DA GAMA [Vasco da Gama] Ümit Burnu?nu aşan ilk denizci ve kaşif (1460-1524). Portekiz?de doğdu. Babası?da kaşifti ve Hindistan?a denizden ulaşmak istiyordu. Bunu gerçekleştiremeden öldü. Oğul Gama doğuya hareket etti (1497). Ümit Burnu?nu aşarak Afrikayı dolaştı ve sonuçta Kalkuta?ya ulaştı (1498). Aynı yıl Hindistan?dan ayrıldı ve Portekiz?e döndü (1499) ve bir kahraman olarak karşılandı.
VECTOR [vektör] Yön ve büyüklüğe sahip bir çizgi ile sayısal bir değerin anlatımı.
VEGEQUARIAN [vejakvariyen] Balık yiyen vejeteryan.
VEGETATIVE FISH COVER [bitkisel balık örtüsü] Sudaki balıkların üstünde olup onları öreten, gölgeleyen her türlü bitkisel malzeme.
VEINED RAPA WHELK [rapana] ® Rapana venosa.
VELIGER [veliger] Bazı yumuşakçaların yüzer kurtçuğuna (larvasına) verilen ad.
VELIVOLANT [pupa yelken] Yelkenlerin tam şişmesi.
VELOCITY [hız] Suyun yatağında yer değiştirme çabukluğu.
VELOCITY BARRIER [hız engeli] 1- Su akışını durduran ya da yavaşlatan baraj, bent vb engel.
VELOCITY BARRIER [hız engeli] 2- Hidroelektrik türbinlerine su taşıyan kanallara balık göçünü ve yaralanmasını engellemek için konulmuş sınırlayıcı.
VELVET BELLY LANTERN SHARK [karacamgöz, mahmuzluköpek balığı, köpek balığı, kadife köpekbalığı] ® Etmopterus spinax.
VENOM [ağı, zehir] Hayvanların ürettiği ağı, zehir.
VENOMOUS FISHES [ağı üreten balıklar, zehir üreten balıklar] Ağı üreten ve dikensi uzantılarıyla sokarak zerk eden balıklar.
VENTRAL [ventral] Karın, karına ait.
VENTRAL ADIPOSE FIN [karın yağ yüzgeci, ventral adipoz yüzgeç] Karında anal yüzgeç önündeki yüzgeç.
VENTRAL DISK [karın diski] Göğüs yüzgecinden oluşma emici (yapışıcı) disk şeklinde yapı.
VENTRAL FINS [karın yüzgeçleri] Göğüs yüzgeçleri hariç karın tarafında solungaç yarığının hemen arkasındaki çift yüzgeç. Bu yüzgeç göğüs yüzgecinin arkasında, altında ya da önünde de olabilir. Bu yüzgeçler bazen bulunmayabilir. 
VENTRICLE [karıncık] Atardamardan gelen kanın toplandığı kalp odacığı.
VENUS COMB [dikenli salyangoz] ® Murex.
VERMES [vermes, kurtlar] Hayvanlar aleminde yapay bölüm. Asalak (parazit) kurtlar, nemertenler (Nemertini) ve halkalıkurtlar (Annelida) vb grup.
VERMIFORM [vermiform] Solucan şekilli, kurt şekilli.
VERMIVORE [vermivor] Kurt ya da kurt benzeri hayvanları yiyen.
VERNACULAR NAME (TRIVIAL NAME) [lakap, yerel ad, yerel isim, halk dilindeki ad] Halkın andilinde kullandığı ad. ® Common name.
VERNAL EQUINOX [bahar gündönümü] Gece ve gündüzün hemen hemen birbirine eşit olduğu zaman. Kuzey yarımküre için bu 20 Mart ile 20 Eylül?dür.
VERRUCOSE [verrukoz] Derisi yumrularla, siğille kaplı.
VERTEBRA [omur] 1- Kemik ya da kıkırdak malzemeden oluşmuş olup sırt ipliğini saran ya da onun yerine geçen ya da sıkca omuriliği ve sırt toplardamarı koruyan yapı.
VERTEBRA [omur] 2- Omurgayı oluşturan kemik yapılardan biri.
VERTEBRAE [omurga] Bazı canlılardaki kemik ya da kemiğimsi taşıyıcı ana yapı. Kafatasından kuyruğa kadar uzanan omurların oluşturduğu bütün.
VERTEBRAL COUNTS [omur sayımı] Genellikle mevcut bütün omurların sayılması.
VERTEBRATA (VERTEBRATES) [omurgalılar] Hayvanlar aleminde kordalıların çenesizler (Agnatha), balıklar (Pisces), sürüngenler (Reptilia), ikiyaşayışlılar (Amphibia), kuşlar (Aves) ve memeliler (Mammlia) alt sınıflarını içine alan en geniş altkabilesidir. Öz olarak böcekler hariç diğer hayvarı kapsar. Yaklaşık 57.740 tanımlanmış türü içerir. Önemli özellikleri kaslar ve merkezi sinir sistemidir. Diğer özellikleri omur ve kafada yer alan gözlerinin olmasıdır. İçiskeletlidiler.
VERTEBRATES [omurgalılar] ® Vertebrata.
VERTICAL [dikey] Herhangi bir noktadan arzın merkezine doğru olan yönü tanımlar.
VERTICAL INCUBATOR [dikey kuluçka] Tabanında sudaki askı maddeyi süzen bir filtrenin olduğu ve içerisinden su geçen ve çok yoğun yumurta ve kurtçuğun küçük bir alanda kuluçkalandırıldığı dikey kap.
VERTICAL MIGRATION [dikey göç] Okyanus, deniz ve göllerde balıklar ile diğer hareketli canlıların su kolonunda yukarıya (su yüzeyine) ve aşağıya (derine) hareketidir. Bu harekette (göçte) canlılar genellikle gece yukarıya beslenmek ve gündüz aşağıya yırtıcılardan korunmak için hareket ederler.
VERTICAL MIXING [dikey karışma] Suyun ılıman iklim kuşağındaki göllerde ilkbahar ve sonbaharda dikey yer değiştirmesidir. 
VERTICAL TEMPERATURE PROFILE [dikey sıcaklık profili] ® Temperature profile (sıcaklık profili).
VERTICAL TRANSMISSION [dikey aktarma] Hastalığın ana-babadan yavrulara geçmesi.
VERY HIGH FREQUENCIES [çok yüksek frekans(lar)] 30-300 MHz arasında yer alan radyoelektrik dalga.
VESSEL [gemi, tekne] Denizde 5 ton (net) ve üzerinde olup balıkçılık ya da bunu destekleyen ya da benzer amaçlı (araştırma, ulaşım, taşıma vb) kullanım için donatılmış deniz aracıdır.
VESSEL CATCH LIMIT [gemi av sınırı] Bir teknenin belirli ve kısa bir sürede (sefer, gün ya da hafta) avlayıp karaya çıkartabileceği balık miktarı.
VESSEL MONITORING SYSTEM [gemi izleme sistemi] Uydudan yararlanılarak balıkçılık teknelerini izlemek için kullanılan elektronik system.
VESTIBULE [vestibül] Diğer boşluklara açılan kanal, kamara. Örnek; balıklarda iç kulaktaki utriculus, sacculus ve lagena.
VHF (abbrev.) [VHF] ® Very High Frequencies.
VHS (abbrev.) [viral hemorrajik septisemi, Egtved hastalığı] ® Viral Haemorrhagic Septicaemia.
VIABLE POPULATION [yaşayabilir populasyon] Yaşama kabiliyeti ve evrilme potansiyelini sürdürebilecek durumdaki populasyon. 
VIBRIO [vibriyo] Gram-negatif bir bakteri cinsidir. Çoğunlukla tuzlu suda bulunur. Bilinçli ya da seçmeli olarak oksijensiz olabilir. Tek kamçısı ile hareket edebilir.
VIBRIOSIS [vibriyo] Vibrio spp.,?nin neden olduğu akut bakteriyel hastalıktır.
VICTOR HENSEN [Christian Andreas Victor Hensen] Alman hayvanbilimci ve fizyolog, Schleswig, 1835 - Kiel, 1935. İlk kez plankton terimini kullanmış ve kendi adıyla anılan plankton ağını geliştirmiştir. Bir anlamda biyolojik okyanus biliminin temelini atmıştır. Prusya Okyanus Araştırmaları Komisyonunun kurulmasını sağlamıştır. Fizyolog olarak anatomi ve embriyoloji alanında çalışmıştır. Onuruna bir araştırma gemisine adı verilmiştir (RV Victor Hensen).
VILLIFORM TEETH [villiform dişler] Yama şeklinde ya da bant halinde yerleşmiş ince uzun dişler.
VILLOSA [villoza] Kısa saç ya da parmak benzeri oluşumlar.
VINCIGUERRIA ATTENUATA (?) [ışıldak balığı] Yüzücüdür (pelajiktir). 100-600 m derinliklerde rastlanır. Boyu TL=4.5 cm olabilir. Gündüz 250-600 ve gece 100-500 m derinliklerde bulunur. Genç ve erin bireyler kısa mesafeli dikey göç yaparlar.
VIRAL HAEMORRHAGIC SEPTICAEMIA (VHS) [viral hemorrajik septisemi, Egtved hastalığı] Kültürdeki alabalıkgillerde görülen akut ve kronik hastalıktır. Belirtileri; iştahsızlık, sürüden ayrılma, renkde koyuluk, kanama, gözlerin pörtlekleşmesi (exophthalmia). Hastalık sıcaklık değişmesiyle ilgili olup sıcaklığın 80C?nin altına inmesiyle ortaya çıkmaktadır. Bu hastalığa ?Egtved hastalığı? da denmektedir.
VIRGIN [bakir, bakire] Dişi ya da erkek olmayıp henüz yumurtlamamış ancak yumurtlamak için olgunlaşacak olan balık.
VIRGIN BIOMASS [bakir biyokitle] 1- Stok?un kuramsal taşıma kapasitesi. Henüz avlanmayan denge durumundaki stok?un ortalama biyokitlesi. Sömürülmemiş ya da sözde sömürülmemiş stok?un biyokitlesi çok nadir ölçülebilmiştir. Bilinen değerlerin çoğu ise stok modeli çalışmalarından gelmektedir. Stok?un sağlıklılığı için başlangıç (referans) noktası olarak alınmakta olup (B/B0) halihazırdaki ve başlangıçtaki biyokitle karşılaştırması için kullanılmaktadır.
VIRGIN BIOMASS [bakir biyokitle] 2- Üzerinde hiç bir avcılık baskısı olmayan doğal balık biyokitlesi.
VIRGIN POPULATION (PRISTINE POPULATION) [bozulmamış populasyon] Populasyonun henüz avlanmamış (el değmemiş) fakat ileride avlanılabilecek kısmı ya da parçası.
VIRGIN STOCK [bakir stok] 1- Asla avcılık yapılmamış stok. Büyüme ve içgöç biyokitle eklerken, ölümler biyokitleyi azaltmaktadır. Biyokitle denge durumunda olup yalnız doğal nedenlerle (iyi ve kötü yıllar itibariyla) artma ve azalmaktadır. 
VIRGIN STOCK [bakir stok] 2- Üzerinde hiç bir avcılık baskısı olmayan doğal balık stoku.
VIRGIN WATER [bakir su] Daha önce balık kültürü için kullanılmamış su.
VIROLOGY [viroloji] Virüsleri inceleyen bakteriyoloji bilim dalı.
VIRTUAL [sanal, gücül, virtüel].
VIRTUAL POPULATION [sanal populasyon] Yararlanılan (kullanılmakta olan) stok. Belirli bir anda (zamanda) yaşayan ve ileride avlanacak balıkların sayısı.
VIRTUAL POPULATION ANALYSIS (VPA) [sanal populasyon çözümlemesi, sanal populasyon analizi] Geçmiş stok büyüklüğü ve balıkçılık ölüm payını yaş ya da boy verilerini kullanarak hesaplama düzeni (algoritması). Bunun için avlanan balık miktarının tam olarak bilindiği var sayılarak stoktaki en yaşlı balıkların (en yaşlı yaş grubundaki) ölüm oranı ve sayılarından hareket edilmek suretiyle yukarıdan -en yaşlıdan en gencine doğru kayıpların eklenmesi suretiyle denizde olması gereken balık sayılarının tahmin edilmesidir. Bu hesaplama düzenine tertip (cohort) çözümlesi de denmektedir. ® Cohort analysis (tertip çözümlemesi, tertip analizi).
VISCERA [iç organlar] 1- Vücudun değişik boşluklarında yer alan organlar.
VISCERA [iç organlar] 2- Balığın vücut boşluğundaki organları.
VISCERAL PERICARDIA [kalp zarı] Kalbi saran tek zar.
VISCERAL PERITONEUM [karın zarı] İç organları saran tek zar.
VISCID EGG [yapışkan yumurta] ® Adhesive egg.
VISCOSITY [akışkanlık, kıvam] Sıvının akma yeteneği (hızı).
VISHNU [balık tanrısı] Vedas?ı Atbaş?dan (Asura Hayagreevan) kurtarmak için balık şeklini alan Hind tanrısı (Mahavişnu=Mahavishnu).
VISIBILITY [görünürlük] Su berraklığının ölçüsü. Sechhi diskinin görünüp- kaybolduğu derinlik.
VISIBLE IMPLANT ELASTOMER TAG [görünür elastik ekme marka] Işınır (fluoresant) plastik marka. Temiz dokuya iğneyle ekilmesine rağmen dıştan görünür. Marka sıvı olup şırınga sonrasında esnek katı hale geçer. Balık gruplarının belirlenmesinde kullanılır.  ® Carlin tag (Carlin markası) ® Lea tag (Lea markası). ® Petersen tag (Petersen markası). ® Pop-up tag (pop-ap marka). ® Hot branding (sıcak-dövme marka). ® Cold branding (soğuk-dövme marka). ® Gill clamp (solungaç markası). ® Spaghaetti tag (spagetti markası). ® Visible implant tag (görünür ekme marka). ® Tagging (markalama).
VISIBLE IMPLANT TAG [görünür ekme marka] Küçük harf ve sayılar taşıyan 1-2 mm büyüklüğünde temiz dokuya (göz arkasına) yerleştirilen marka. ® Carlin tag (Carlin markası) ® Lea tag (Lea markası). ® Petersen tag (Petersen markası). ® Pop-up tag (pop-ap marka). ® Hot branding (sıcak-dövme marka). ® Cold branding (soğuk-dövme marka). ® Gill clamp (solungaç markası). ® Spaghaetti tag (spagetti markası). ® Visible implant elastomer tag (görünür elastik ekme marka). ® Tagging (markalama).
VISION [öngörü, vizyon] Başkasının göremediğini sezinleme ve geleceğe hazırlıklı olma tecrübesidir.
VISUAL SURVEY [görsel inceleme] Stok bolluğunun sayarak belirlenmesidir. Dalgıç, fotoğraflama seti, sualtı cihazıyla birim alandaki miktarın sayımı ya da uçaktan yüzeyde sürü oluşturan balıkların belirlenmesi gibi incelemelerdir.
VITA (LIFE) [yaşam].
VITAL RATES [canlı oranı] Doğal ölüm, doğurganlık ve büyüme gibi stok dinamiğini etkileyen oranlar. 
VITAMIN [vitamin] Hayvanlar tarafından üretilemeyen ve dışarıdan hazır ve üretilmiş olanın alınması gereken biyokatalizatör görevini yapan organik maddeler (moleküller). Farklı maddeler bugün vitamin olarak algılanmaktadır. Bunlar;
Vitamin A
Retinol, Beta-carotene
Vitamin D
Cholecalciferol, Calciferol
Vitamin E
Tocopherol
Vitamin K
Menadione, Prothromin factor, Naphthoquinone
Vitamin B1
Thiamine, Aneurine (1912?de bulunan ilk vitamin)
Vitamin B2, G
Riboflavin, Lactoflavin
Vitamin B3
Nicotinamide, Niacin
Vitamin B5
Pantotheric acid
Vitamin B6
Pyridoxine, Pyridoxal
Vitamin B7, H, I
Biotin
Vitamin B8, B9, M
Folic acid, Folate
Vitamin B10, R
p-aminobenzoic acid, PABA
Vitamin C
Ascorbic acid, hygnose
Vitamin B12
Cobalamine, Dibencozide
Vitamin B15
Pangamic acid, Dimethylglycine
Vitamin B17
Amygdalin
Vitamin P
Bioflavonoids, Citrus factor - teknik adlarıyla
VITELLINE VESICLES [yumurta sarısı damarları] Yumurta sarısı bölgesindeki atar ve toplar damarlar.
VITELLUS [vitellüs] Besin kesesi. Yumurtada zar ve çekirdek dışında kalan malzemenin hepsi.
VIVIPAR (VIVIPARY, VIVIPAROUS) [vivipar] Doğurucu, doğurgan, canlı doğuran. Ceninin (embryonun) gelişmesi ve beslenmesi anne karnında olur. Cenin eşle (plasentayla) rahime bağlıdır. Doğumla birlikte bu bağ kopar.
VIVIPARITY [doğurucu] Aktif ve serbest yüzen genç bireylerin doğurulması.
VIVIPAROUS [vivipar] ® Vivipar.
VIVIPARY  [vivipar] ® Vivipar.
VMS (abbrev.) [gemi izleme sistemi] ® Vessel Monitoring System.
VOC (abbrev.) [uçucu organik bileşikler] Volatile Organic Compounds.
VOLATILE [uçucu] Buharlaşabilen.
VOLGA PIKEPERCH [berş, sekret balığı] ® Sander volgensis.
VOLVOCIDAE [Volvocidae] Kamçılı birgözeli (birhücreli) hayvanlar ailesi.
VOLVOX (ROTATING) [volvoks] 1- Dönen (etrafında dönen).
VOLVOX [Volvox] 2- Küre şeklinde, içi oyuk, çift kamçılı hücrelerden oluşan yeşil suyosunu. 
VOMER [vomer] Damağın orta kısmındaki çoğunlukla dişli ya da çift dişli kısım. 
-VOROUS (soffix) [-vor] X?i yiyen.
VORTEX [girdap, vorteks] 2- Kendi etrafında dönen, ekseni etrafında dairesel hareket eden su.
VORTICITY [vortisite] Kendi ya da ekseni etrafında dönme ölçüsü.
VP (abbrev.) [sanal populasyon] Virtual Population.
VPA (abrev.) [sanal populasyon çözümlemesi, sanal populasyon analizi] ® Virtual population analysis.
VULNERABILITY [korumasızlık] Avlanabilirlik anlamını taşımakla birlikte populas-yonun belirli bir kısmının, örneğin belirli boydaki bireylerinin ya da belirli bir bölgede yaşayanların avlanabilir olmasıdır.
VULNERABLE [korunmasız] Populasyonun belirli bir av aracıyla avlanabilen kısmı.
WATCH [vardiya] Günlük görev dönemi. Nöbet.
WHALESUCKER [vantuz balığı] ® Remora australis.
WILDLIFE [vahşi yaşam] Doğal ortamlarında yaşayanlar. ® Yaban.
WINCH [irgat] 1- Demir atıp almak, ağ atıp kaldırmak gibi işlerde kullanılan vinç.
WINCH [vinç] 2- Elle ya da motorla hareket ettirilen ve ağır malzeme alma, kaldırma ve boşaltma ile balık ağını güverteye çekmeye yarayan makine, alet. 
WINDLASS [ırgat] Gemicilikte kullanılan bir cins vinç. ® Winch.
 
 
 

Yukarı