Bıldırcın

Bıldırcın Yetiştiriciliği

Bıldırcın yetiştiriciliği, gelişmekte olan ülkelerdeki hayvansal protein açığını karşı lamak için pratik ve uygulanabilir bir seçenek olarak tavsiye edilmektedir.Çünkü bıldırcın ların vücut yapıları küçüktür, birkaç yüz adet bıldırcının küçük bir alanda muhafaza edilmesi mümkün olup,barınak ve binalarının yapımı ve gerekli malzemelerinin temin edilme maliyetleri ucuz olabilmektedir. Bıldırcının kasaplık olarak yetişme süre sinin 6 hafta olması ve bu sürede tükettiği yemin miktarının az olması ekonomik kriz lerden etkilenmesi daha az olabilmektedir. Bunlara ilave olarak, bıldırcınlar,köy ve aile şartlarında ticari amaçla üretimlerde, potansiyel seçkin bir yere sahiptir. Bununla beraber, bıldırcınlar, tavuk ve koyunlara benzemez, bunlar evcil içgüdüye sahip de ğildir ve yerleştirildikleri bir yerde kalmazlar. Bunların özgür kuş olmaları dolayısıyla, kapalı mekanda muhafaza edilmesi daha uygundur. Yumurtası çiğ olarak içildiğinde astım hastalığına iyi geldiği bilinmektedir.Bıldırcın eti, yemek lezzeti bakımından müşteriler arasında artan bir popülerite kazanmakta olup, özellikle yağı ve koleste rolü düşük hayvansal protein kaynaklı gıdaların aranmasında iyi bir alternatif olmakta dır.

Pazar ürünleri:

Bıldırcın yetiştiriciliği iki ana ürün üzerine kurulmuştur.Yumurta ve et. Yılda 250-300 yumurta verirler. Yumurtaları 9-12 gr. ağırlığındadır. Bıldırcın yumurtası, küre biçim inde olup, kabuk rengi , koyu kahverengiden maviye veya beyaza kadar ve siyah yada mavi benekli olarak çeşitli değişik karakterlerdedir.Bıldırcın yumurtası tavuk yumurtasına göre fosfor ve demir bakımından daha zengindir. Ayrıca bıldırcın yumur tasının tadı tavuk yumurtasına benzer, Bunlar genellikle, katı haşlama, salamura, kız artma yada omlet şeklinde servis yapılır ve büyüklükleri dolayısı ile çerez yada sala ta malzemesi olarak kullanılmaktadır. Günümüzde marketlerde bol miktarda satıl maktadır. Bıldırcın 5-6 haftalık olunca kesim çağına gelir. Canlı ağırlığı 120-150 gr. karkas ağırlığı ise 105-115 gr. arasında gelmektedir. Islah yolu ile bu ağırlıklar daha da artırılabilir. Bıldırcın etinin, koyu renkli, yumuşak ve lezzetli olup, yemek için broiler tavukların kullanıldığı her türlü tarzda hazırlanması mümkündür. Kuşlar paketlenmeden önce, normal olarak göğüs kemikleri alınıp, bacak kemikleri yerinde bırakılır ve satış noktalarına ulaştırılır. Bıldırcın eti mükemmel bir ve Niasin B1, B2, B6 vitaminleri, mineral ve yağ asitleri ile pantotenik asit kaynağı olduğu belirlenmiştir.

Barındırma:

Et üretimi amacıyla bıldırcın yetiştirmek isteyenler besiye alacakları yavruları kendileri üretmek zorundadır. Çünkü besi için gereken yavruları üreten özel kuluçka işletmeleri yoktur. Bu nedenle üretici, damızlık yetiştiriciliği, kuluçkalık ve besicilik gibi üretimdeki çeşitli aşamaların zorluklarını göğüslemek durumundadır. Ancak bu zorluklarına karşılık küçük bir kapalı alanda yeterli ve karlı üretim yapılabilmesi gibi bıldırcın yetiştiriciliğinin önemli bir üstünlüğü vardır.

 

Bıldırcın işletmesi kurulacak arazide yol, su ve elektrik gibi olanaklar bulunmalı, yoksa bunlar sağlanmalıdır. İşletme sakin bir yerde kurulmalı, Pazar için iyi ulaşım imkanları olmalıdır. Yerleşim alanları içinde bıldırcın işletmesi kurulması doğru değildir. Sinek ve kokuya neden olmasından dolayı çevreden şikayetler olabilir.

Bıldırcın üretiminde damızlıkların barındırılması, yavruların büyütülmesi ve besi için kümes yada kümeslere gereksinim vardır. Ayrıca yavru üretimi için bir kuluçka birimi olmalıdır. Bu birimler kapasiteye göre ayrı binalar biçiminde yapılabileceği gibi, aynı bina içinde çeşitli amaçlara uygun bölmeler biçiminde de olabilir. Her işletme amaçladığı üretim kapasitesine göre binanın ve bölmelerin büyüklüğünü belirlemelidir.

Bıldırcın kümeslerinin yönü, yani uzun eksenin doğrultusu, kümesin sıcaklıktan etkilenmesi bakımından önem taşır. Sıcak bölgelerde yaz aylarında güneşin olumsuz etkisinden kaçınmak için uzun eksen Doğu-Batı doğrultusunda olmalıdır. Eğer saçak uzunluğu da yeterli olursa, güneş yaz aylarında dik bir yörünge çizdiği için kümes içi sıcaklığının aşırı yükselmesi önlenmiş olur. Sıcak olan bölgelerde 1.5 m. ye varan saçak uzunlukları önerilmektedir. Soğuk bölgelerde kümesler Kuzey-Güney yönünde yapılabilir. Böylece kümesin daha çok ısınması sağlanabilir. Yüksek yerlerde ve deniz kıyılarında kuvvetli rüzgar zararlı bir etmendir. Bundan dolayı kümeslerin rüzgara açık olarak yapılması doğru olmaz.

Kümesler açık yada kapalı olarak yapılabilir. Ülkemiz koşullarında açık kümesler(perdeli-pencereli) tercih edilebilir. Kümeslerin yada kümes içinde çeşitli amaçlar için kullanılacak bölmelerin büyüklüğü, öngörülen üretim kapasitesine, barındırma sistemine (kafes veya yer) ve kuşkusuz sermaye durumuna göre değişir. Yerde yetiştirme tercih edilirse yataklı sistem kullanılabilir. Bu durumda yazın yetiştirmede 3-5 cm., kışın 5-8 cm. Yüksekliğinde odun talaşı, çeltik kavuzu veya saman yataklık olarak kullanılmalıdır. Kümes büyüklüğünün belirlenmesinde ölçü olarak metre kare taban alanında barındırılacak hayvan sayısının alınması gerekir. Erişkin bıldırcınlarda optimal kümes ısısı 21-27 0C arasındadır.

Bıldırcın Kafesleri :

Kafes sistemi hem et ve yumurta üretiminde hem de büyütme döneminde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bir kafes gözünün taban ölçüleri olarak 15 x 15 , 15 x 20 , 15 x 25 cm boyutlarından herhangi biri seçilebilir. Yükseklik ise 15- 17 cm olmalıdır. Bu boyutlardaki bir kafes gözüne 2 ? 4 bıldırcın konulabilir.Küçük ölçüde yapılırsa bir erkek bir dişi, büyük ölçüde olanına ise bir erkek 2-3 dişi konması uygundur.

 

Apartman tipi kafes sisteminde her kafes katının altında gübre birikmesi için eternit ten düz bir yüzey bulunmalıdır. Bu katlarda biriken gübre otomatik olarak yada insan gücü ile temizlenebilir. Kaliforniya tipi kafeslerde ise gübre doğrudan kümes tabanına düşer ve orada birikir. Gübrenin sık sık toplanıp dışarı çıkarılması kümes havasının temizliği açısından iyidir. Hangi tip kafes olursa olsun, kafes taban ızgarasının delik boyutları 1 x1.5 cm olmalıdır. Arka, üst ve yanların ölçüleri ise 2.5 x 4 veya 2 x 5 cm olmalıdır. Kafes tabanının yumurtalık yönüne doğru 15 eğimli olması gerekir. Böylece yumurtanın yuvarlanarak yumurtalık kesimine gelmesi ve kolayca toplanması sağlanır. Yumurtalığa boydan boya bir lastik hortum veya sünger şerit takılması yuvarlanan yumurtanın tele çarparak kırılmasına engel olur. Bıldırcın yumurtalarının kabukları ince ve dayanıksız olduğundan bu önlemin alınmasında büyük yarar vardır. Bıldırcınlar kafeslerde büyük gruplar halinde de barındırılabilir. Grup düzeyinde barındırmada bir gruptaki bıldırcın sayısı 50 den çok olmamalıdır. Aşağıda bu tip barındırma için uygun ölçüler verilmiştir.

25 bıldırcın için : 60 x 60 x 30 cm

50 bıldırcın için : 60 x 120 x 30 cm

Sıçramalar nedeni ile incinme ve yaralanmalara engel olmak için yüksekliğin 30 cm yi geçmemesi gerekir.

Bıldırcın Üretimi :

Bıldırcın Üretimi :

Üretim, kuluçka makinalarına yumurta konularak yapılır. Bıldırcınlar çok kısa sürede cinsel olgunluğa erişirler. Dişiler yaklaşık 42 günde yumurtlamaya başlar.Erkek bıldırcınlarda ise sperma üretimi 36 gün gibi daha erken bir yaşta başlamaktadır. Ancak, döllü yumurta bulmak kolay değildir. Her erkek bıldırcına 2-3 dişi verilmelidir. Bu şekilde döllü yumurta oranı artmaktadır. Bıldırcın üretimi için, damızlık bıldırcın alınıp, onların yumurtası ile işe başlanabilir. Ancak söz konusu bıldırcınlar 2-3 haftalıktan daha yaşlı olmamalıdır. Bıldırcınlarda yumurtlamaya başlama yaşı 35-50 gün arasında değişir. Yaklaşık 56-60 günlerde en yüksek düzeye erişir. Doğal aydınlatma durumunda Mart ayında Eylül?e kadar 50-100 kadar yumurta yaparlar ve sonra 1.5 aylık tüy değiştirme dönemine girerler. Modern yetiştirme koşullarında ise yıl boyunca 250-300 yumurta verir. Optimum aydınlatma süreleri 14-18 saattir.

Kuluçkalık yumurtaların seçiminde temizlik, kabuk sağlamlığı ve ağırlık göz önüne alınması gereken özelliklerdir. Damızlıklardan elde edilen yumurtaların biriktirilme zorunluluğu varsa, uygun koşullarda tutulmalıdır, ortam sıcaklığı 16-18 0C, oransal nem ise %75-80 arasında olması istenir. Makineye konulacak yeterli yumurta üretilmediği durumlarda yumurtalar 10-15 gün kadar biriktirilebilir. Yumurtalar raflarda ya yatay, yada sivri ucu aşağıya gelecek biçimde tutulurlar. Bir haftadan daha uzun süre bekletilen yumurtaların günde bir kez çevrilmesinde yarar vardır.

Kuluçka makinası ile bıldırcınları üretmek için makinede dört koşulu uygun biçimde yerine getirilmesi gerekir. Bunlar sıcaklık, nem, havalandırma ve çevirmedir.Bıldırcınlarda kuluçka süresi 17-18 gündür. Makinenin kuluçkalık bölmesinde sıcaklık 37,5 0C olmalıdır. Son iki günde sıcaklık 1 0C kadar düşürülebilir. Sıcaklık ve nemden başka makine ile havalandırma ve yumurtaların çevrilmesi de gereklidir. Havalandırma makinenin üst kesiminde bulunan bir yada birkaç havalandırma deliği yada penceresi ile sağlanır. Makinenin içine yerleştirilen bir vantilatör yardımı ile pis havanın çıkması ve temiz havanın girmesi gerçekleştirilir. Kuluçka süresini ilk 14 gününde yumurtalar her 2-4 saatte bir kez yada günde en az 5 kez çevrilmelidir. Otomatik çevirme yapılacaksa saatte bir kez yapılmalıdır.Son iki gününde yumurtalar çıkış bölmesinde tutulurlar.

Makineye konulan her yüz yumurtadan çıkan yavru sayısı kuluçka randımanını verir.

Makineye konulan her yüz yumurtadan döllü olanlarının sayısı döllülük oranını verir.Uygulama kolaylığı açısından döllülük denetimi çıkıştan 2-5 gün kadar önce yumurtaların çıkış bölmesine alınması sırasında yapılır.

Döllü yumurtalardan çıkan civcivlerin yüzdesi çıkış gücünü verir.

Kuluçka kapasitesinin ve damızlık sürü büyüklüğünün hesaplanması:

Pazar araştırması sonucunda haftada 1000 adet bıldırcın satabileceği belirlenmiş ise, bu miktarın %10 kadar fazlasını her hafta makineden çıkarmak gerekir. Çünkü büyütme döneminde bıldırcın yavrularının yaklaşık %5-10 unun ölebileceği düşünülmelidir. Böylece müşterilere yapılacak bağlantılar aksatılmadan gerçekleştirilebilir. Her hafta 100 adet yavru çıkarabilmek için %90 döllülük oranı ve %80 çıkış gücü varsayımı ile yaklaşık 1550 adet yumurtaya gereksinim vardır. Öyle ise her gün damızlık sürüden yaklaşık 225 adet yumurta almalıyız. Bunları bir hafta boyunca biriktirerek makineye koyarız. Her hafta konulan 1550 yumurtanın %90 kadarının döllü olduğunu düşünürsek, kuluçka süresinin 15. gününde 1376-1400 adet dolayında döllü yumurtanın makinanın çıkış yerine alınması gerekir. Bu durumda çıkış yeri kapasitesi 1400 yumurtalık olan bir makine gereklidir. Haftada bir kez yumurta konulmasına göre kuluçkalık yerinin kapasitesi ise bunun iki katı kadar olmalıdır.

Makinaya her hafta konulacak yumurtaları biriktirmek için günde 250 yumurta elde etmek gerekir. Bunun içinde 350-360 kadar dişi damızlık bulundurulmalıdır. Her kafes gözünde bir erkek bir dişi barındırırsak dişi sayısı kadar da erkek gereklidir.

Burada verilen sayısal değerler döllülük oranı %90 Çıkış gücü %80 ve yumurtlama randımanı %70 gibi ölçütlerin üst sınırları alınarak hesaplanmıştır. Bu üst değerlere erişmek oldukça güçtür

Bıldırcın Bakımı :

Civcivler, çok katlı ana makinelerinde veya yerde büyütülür. Sıcaklık başlangıçta 35-36 0C olmalı, her hafta 3 0C azaltılmalıdır. Asla 22 0C in altına düşürülmemelidir. Tel ızgara tabanlı geniş kafeslerde de büyütme yapılabilir. Hayvanların birbirini gagalamamaları için gaga kesimi yapılmalıdır. Ayrıca gagalamayı önlemek için ışık şiddeti azaltılır. Kuru yonca demetleri asılırsa, hayvanları meşgul eder. 30 x 30 cm. lik bir alana üç haftalık 20 adet genç bıldırcın konabilir. 5. haftadan itibaren bıldırcın ların yumurta kafeslerine alınmaları gerekir. Eğer yetiştiricilik yerde yapılacaksa, bıldırcınlar için özel yapılmış yumurta kutuları hazırlanmalıdır. Yumurtlama kutularının içine ot ve saman serilmelidir. Bıldırcınlarda ilk 7 gün 24 saat 2-5 mum luk aydın latma 8-40 gün doğal gün uzunluğu veya 8 saat 0.5-2 mum luk, 41 günden sonra 16 saat 0.5-2 mum luk aydınlatma yapılır.

Cinsel olgunluğa gelmiş bıldırcınlarda göğüsün üst kesimi ve boğaz tüyleri erkekler de kahve rengimsi kırmızı tüyler olasına karşılık, dişilerde siyah benekli gri tüyler bu lunur.

Besleme :

Bıldırcın yavruları çok hızlı gelişir. Bu nedenle başlama yemlerinde %25-28 düzeyinde protein bulunmalıdır. İlk 3 hafta boyunca yavruların başlama yemi ile beslenmeleri gerekir. Bu dönemde enerji gereksinimi ise 2600-3000 Kcal ME/kg dır. Genellikle ilk üç haftalık dönemde yüksek proteinli ve enerjili hindi civciv yemi kullanılması önerilir.

Sağlık koruma önlemleri :

Bıldırcınlar hastalıklara karşı diğer kanatlılar kadar duyarlı değildir. Bıldırcınlarda ya lancı vebadan dolayı hiçbir ölüm kaydedilmemiştir. Bıldırcınlarda enfeksiyöz hasta lıklar metabolik ve diğer diğer (A ve E vitamin eksikliği gibi) hastalıklar görülebilir. Bu nedenle bıldırcın üretiminde de hastalıklara karşı gerekli önlemler alınmalıdır. Aşağıdaki önlemlerin yerine getirilmesinde yarar vardır.

 

- Bıldırcınlar diğer kanatlılardan ayrı bir yerde yetiştirilmelidir.

- Ölü bıldırcınlar fark edilir fark edilmez alınarak yakma yada gömme yolu ile yok edilmelidir.

- Kümes tabanı kuru tutulmalıdır.

- Suluklar her gün temizlenmelidir.

- Hasta bıldırcınlar hemen ayrılmalıdır.

- Kümes giriş ve çıkış kontrol altına alınmalı ve herkesin gelişi güzel kümese girmesi engellenmelidir.

- Temiz tozsuz ve küfsüz yataklık kullanılmalıdır.

- Yemlik suluk vb. gereçler her kullanımdan önce temizlenip uygun bir dezenfektan ile dezenfekte edilmelidir.

- Her yeni grup hayvanların konulmasından önce de temizlenip dezenfekte edilmelidir.

 

 

Önemli hastalıklar :

Bıldırcın hastalığı (Ülseratif Enteritis) Bıldırcınlara özgü bakteriyel bir hastalıktır. Bağırsaklarda yanma ve ülserleşme oluşturur. Bıldırcınlar bu hastalığa karşı oldukça duyarlıdır ve yavrular arasında hastalığa yakalanma %15-100 arasında değişmektedir. Damızlıklarda daha az görülür. Etmeni aerobik bir bakteridir. Bulaşma gübre yolu ile olur. Hastalığa yakalananlar gittikçe zayıflar ve kondisyonlarını hızla yitirirler. İshal genel bir belirtidir. Dışkıları genellikle sulu ve beyaz renklidir. Tüylerin kabarıklığı, halsizlik ve gözlerin kapanması diğer belli başlı belirtiler olarak kabul edilir.

Salmonella pullorum.Bulaşma yumurta yolu ile olur. Kuluçkada kayıplar olabildiği gibi en fazla ölüm ikinci veya üçüncü hafta yaşlarında görülür. Erişkinlerde akut belirtiler görülmese de yumurta veriminde, döllülükte ve çıkış gücünde gerilemeler olur.

Bıldırcınlarda tavuk kolerası botulizm, göbek iltihabı gibi diğer bakteriyel kanatlı hastalıkları da görülmektedir.

Viral hastalıklarda başlıca coryza, viral enteritis, mozayık dalak hastalığı ve tavuk çiçeğidir.

Paraziter enfeksiyon olarak koksidiyoz gelmektedir. Özellikle yerde yetiştirilen bıldırcınlarda bu problem görülmektedir. Hasta bıldırcınlar iştahsız ve tüyleri kabarıktır, ayrıca dışkıları kanlıdır.

Karabaş (Histomoniasis) hastalığı ise bir protozoa enfeksiyonudur.Bu hastalıkta bıldırcınlar iştahsızdır ve dışkı hardal rengine yakın görünümdedir.

Kaynak:Tarım bakanlığı

 

Bıldırcın yumurtasının faydaları

Serbest doğada yetişen bıldırcınların yumurtası normal tavuk yumurtasına göre çok daha faydalıdır.Ancak işletmelerde yetiştirilen bıldırcınların yumurtası da normal tavuk yumurtasından daha faydalıdır.Çünkü içerik olarak çok daha zengindir.Örneğin bıldırcın yumurtası normal tavuk yumurtasında 5 kat daha fazla fosfor, 8 kat daha fazla demir, 6 kat daha fazla B1, 15 kat daha fazla B2 vitamini, 9 kat daha fazla protein ihtiva ediyor.Bu yüzden normal tavuk yumurtası tüketmektense bıldırcın yumurtası daha iyidir.Ancak bıldırcın yumurtası uzun süre çiğ tüketilmemelidir.Çünkü içindeki bir madde(avidin) insan vücudunda bulunan bir maddeyi(biyotin)   bağlar.Buda deride egzama benzeri bir kaşıntı hali oluşturur.Bu kaşıntı olayı çiğ tüketilen tavuk yumurtasında da görülür.Özellikle yavru köpekler güçlü olsun diye uzun süre çiğ yumurta verildiğinde bu sorun ortaya çıkar.Tedavisi çok basittir.Çiğ yumurta vermeyi keserseniz köpekteki kaşıntı olayı da geçer.Ancak her ne kadar ısıyla yumurtadaki mineraller bozulmasa da fazla pişirilmiş yumurtada bulunan yararlı vitaminler ve enzimler pişirme sırasında yok olur.Bu yüzden yumurta rafadan olmalı. Yer yüzünde var olan en değerli ikinci gıda yumurtadır.Çünkü nerdeyse vücudun tüm ihtiyaçlarını içerir.Yer yüzündeki en değerli gıda ise anne sütüdür.

Yukarı