Deniz Biyolojisi Terim ve Tanımları -N

N [son güncelleme 10 Temmuz 2008]
N (abbrev.) [N] Balık sayısı için kullanılan kısaltma. Örnek; Nt = (t) anındaki balık sayısı.
N.N. (n.n.) (abbrev.) [yeni isim] ® Nomen novum.
N.NOV. (n.nov.) (abbrev.) [yeni isim] ® Nomen novum.
N.V. (n.v.) (abbrev.) [non viso] ® non viso.
NADIR  [nadir] Yeryüzü, ayak tarafı. Bir gözlemci eline bir çekül alıp sarkıttığı zaman çekül yerin merkezine doğru yönelir. Buna çekül doğrultusu denir. Çekül doğrultusu gökküreyi iki noktada keser. Bunlardan birine başucu ya da zenit diğerine ayakucu ya da nadir noktası denir. 
NAFO (abrev.) [Kuzeybatı Atlas Okyanusu Balıkçılık Örgütü] Northwest Atlantic Fisheries Organization.
NAKED [çıplak] Pulu olmayan balık.
NANO [nano] 1- 10 üzeri eksi 9 (10-9)
NANO [nano] 2- Cüce.
NANOPLANKTON [nano-plankton] Planktonun boyları 5m-50m arasında olan kısmı.
NANSEN [Fridtjof Nansen] Norveçli kaşif, bilim adamı ve diplomat olan Nansen Oslo?da doğdu ve Oslo yakınında öldü (1861-1930). I. Dünya Savaşı tutsaklarının değiş tokuşundaki çalışmaları nedeniyle 1922?de Nobel ödülünü aldı. Kuzey Kutbu?nun keşfinde bulundu ve ilk kez derin kutupsal basenin varlığını gösterdi. Nansen zooloji profesörü ve okyanus bilimciydi. Akışkanlar ve gözeler arası sinir ağları çalışmalarıyla ünlendi. Ekman sarmalına katkıda bulundu. Kendi adıyla anılan  deniz suyunu örnekleme kabını buldu. Bu kap Nansen şişesi adıyla da anılmaktadır.
NANSEN BOTTLE [Nansen şişesi, Nansen kabı] Deniz çalışmalarında istenilen derinlikten su örneği almaya yarıyan alet.
NARIS (NARES, pul., NOSTRIL) [burun deliği] Kafada dışa açılan bir çift burun deliği.
NARROW-BARRED SPANISH MACKEREL [tombak balığı, ceylan balığı] ® Scomberomorus commerson.
NARROW-SNOUTED PIPEFISH [deniz iğnesi, deniziğnesi balığı, ince yüzgeçli iğne balığı] ® Syngnathus tenuirostris.
NASAL [burunsal] Burunla ilgili.
NASAL BRIDGE [burunsal köprü] Burun deliğinin ön ve arka kısmı (giriş-çıkış delikleri) arasındaki  doku.
NASAL FOSSA [burunsal çukur] Burun deliklerinin açıldığı yarık.
NATAL [doğumsal] Doğumla ilgili. Doğuş.
NATALITY [doğum oranı] Populasyona ya da stoka üremeyle yeni kuşakların eklenme hızı (oranı).
NATANT [yüzen] Suda yüzen, gezgin.
NATIO [ırk] Alttür içerisinde yerel populasyon. Örnek; Salmo trutta natio lacustris.
NATIONAL FLAG (FLAG) [bandıra] Gemilerin hangi ülkeye ait olduğunu (milliyetini) gösteren bayrak, sancak.
NATIVE [yerli] 1- Eskiden beri, tarihsel olarak bir alanda (orada) bulunan.
NATIVE [yerli] 2- Doğal topluluğun üyesi olan tür.
NATIVE FISHERY [yerli balıkçılık] Balıkların yerli olan halk tarafından avlanması.
NATIVE STOCK [yerli stok] Doğuştan orada bulunan stok. Yerli olmayan stoklarla karışmamış olup diğer etkilerle de kalıtsal özelliği önemli ölçüde etkilenmemiş, eskiden de bilinen dağılım alanında var olan stok.
NATURAL [doğal] Doğada bulunan ve doğada üretlen malzeme ile insan etkisi olmadan oluşmayı içerir.
NATURAL FISH [doğal balık] Doğada yumurtlanma sonucu oluşan balık. Kuluçkahane ürünü olmayan balık.
NATURAL GROWTH INCREMENT [doğal büyüme artışı] Akvakültürde doğal besinle elde edilen büyüme.
NATURAL MORTALITY (NATURAL MORTALITY RATE, INSTANTANEOUS RATE OF NATURAL MORTALITY, FORCE OF NATURAL MORTALITY (M)) [doğal ölüm] 1- Doğal nedenlerle ölüm. Balıkçılık hariç diğer ölümler.
NATURAL MORTALITY (NATURAL MORTALITY RATE, INSTANTANEOUS RATE OF NATURAL MORTALITY, FORCE OF NATURAL MORTALITY (M)) [doğal ölüm] 2- Populasyon ya da stoktan balıkçılık dışında kalan yenme, yamyamlık, yaşlılık, hastalık, kirlilik vs., nedenlerle olan ölümler sonucu eksilenleri ölçme payıdır (oranıdır). Doğal ve balıkçılıktan kaynaklanan ölümleri gözeterek denge oluşturmak ve bu yolla etkin balıkçılığa ulaşmak zordur. Doğal ölümler ya anlık ya da yıllık temelde verilebilmektedir. Bir yılda ölenlerin yüzdesi yıllık doğal ölüm payıdır. Anlık ölüm payı ise herhangi bir anda ölenlerin yüzdesidir. Doğal ölüm oranı genç bireylerde çok yüksektir. Bunların %99?u ilk birkaç ay içinde ölür. Stoka katılmış, içgöçü tamamlamış bireylerde doğal ölümler az çok durağandır. Tabansal (demersal) balıklarda bu oran kabaca %20, yüzücü (pelajik) balıklarda ise daha yüksektir. Genelde stoka yeni (ilk) katılan bireylerin %45?i dört ay içerisinde ölürken %1?i 22 yıldan fazla yaşar. ® Mortality (ölüm). ® Fishing mortality (balıkçılık ölümü). ® Total mortality (toplam ölüm).
NATURAL REPRODUCTION [doğal üreme] İnsan etkisi olmayan üreme.
NATURAL SELECTION [doğal ayıklanma] Canlıların var olmak için verdikleri mücadelede ayıklanma yoluyla seçilmesi.
NATURE [doğa] İnsanın ürettikleri hariç tüm canlı ve cansız varlıklar dahil fiziki dünya malzemesi.
NAUCRATES DUCTOR (PILOTFISH) [maltapalamudu, klavuz balığı] Mercan resifleriyle ilişkilidir. 0-30 m derinliklerde bulunur. Boyu TL=70 cm olabilir. Balıkçılığı önemsizdir. Köpekbalıkları ve diğer büyük kemikli balıklar ve kaplumbağalarla birlikte aynı besini paylaşır (komensaldir). Genç bireyleri deniz analarıyla (medüzlerle) birliktedir.
NAUPLIUS [nauplius] Kabukluların (Crustacea) ilk kurtçuk (larva) evresi.
NAUTICAL MILE (nm, SEA MILE) [deniz mili] 1852 metrelik mesafe. Bu denizcilikte 1 dakikalık yaya eşittir.
NAUTILUS (?) [notilus] Yumuşakçalar (Mollusca) kabilesi, kafadanbacaklılar (Cephalopoda) sınıfı, Nautiloidea altsınıfı, Nautilida takımı, Nautilina alttakımının Nautilidae ailesinin 9 türü kapsayan bir cinsidir. Nautilidae eski bir aile olup günümüzde yaşayan fosil olarak da anılmaktadır. Kafadanbacaklıların özelliklerini taşır ancak dokunaçları 19 adet kadar olup diğerlerinden daha fazladır. İki çift solungaç ve üstünde 9 diş bulunan dişlidili (radulası) vardır. Aile bireylerinin en küçük türü 16 cm ve çoğunluk 20 cm boyundadır. Kabuğu logaritmik sarmaldır (helezondur). Yüzmek için su fışkırtır. Odacıklarındaki gaz miktarını ayarlayarak suda istediği derinlikte kalır ve batmayı önler. Basınca fazla dayanıklı değildir. Çoğunlukla 600-800 m derinlikte kalır ama beslenmek, çiftleşmek ve yumurtalamak için gece 200 m derinliğe kadar yükselir. Küçük balık, karides ve yengeçle beslenir. Diğer kafadanbacaklıların aksine gözleri iyi görmez. Eşeysel çiftyapısallık (seksüel dimorfizm) gösterir. Yumurtlamayla çoğalır. Yaşamı boyunca birçok kez ancak yılda bir kez yumurtlar (iteroparity).  Ömrü 20 yıl kadardır.
NEAR WATER TRAWLER [yakınsu trolü] Üç-beş gün ve en çok 10 güne kadar sefer yapan trol teknesi. 
NEARSHORE WATERS (INSHORE WATERS, ONSHORE WATERS) [kıyi suları] Kıyıya yakın sığ sular. 
NECROPHAGOUS [leşcil, nekrofaj] Kadavra, leş yiyici.
NECROPHAGY [leşcil, nekrofaji] Kadavrayla, leşle beslenme.
NECROPSY [nekropsi] Ölüm nedenini bulmak için ölmüş birey üzerinde yapılan inceleme. Örnek; yunus ya da fok balığının ölüm nedeninin kadavra incelemesiyle belirlenmesi.
NEKTON [nekton] Aktif yüzen ve yer değiştiren görece büyük organizmalar. Örnek; balıklar.
NEMATOCYST [yakıcı kapsül, nematosist] Knidlilerde (Cnidaria) uzmanlaşmış yakıcı göze (hücre) içerisinde ucu çengelli, ipliğiyle zıpkın gibi atılan ve içerisinde uyuşturucu, yakıcı kısaca ısırıcı (kimyasal) bulunan bir cins avlanma ve korunma aracı.
NEO- (prefix) [neo-] Yeni.
NEOGENE [neojen] Otlar çağı olarak anılan 23-2 milyon yıl öncesi dönem.
NEOGOBIUS EURYCEPHALUS (MUSHROOM GOBY) [sarı kayabalığı, kocabaş kayabalığı, kayabalığı] Tabansaldir (demrsaldir). Acısuya girer. Boyu TL=20 cm olabilir. Nadiren tatlısuya girer.
NEOGOBIUS FLUVIATILIS FLUVIATILIS (MONKEY GOBY) [tatlısukaya balığı, kum kayabalığı, siyah kayabalığı, tatlısukayası balığı, kayabalığı] Tabansalyüzücüdür (bentopelajiktir). Tatlısu ve acısuda bulunur. Boyu TL=20 cm kadar olabilir. Ticari balıkçılığı önemsizdir.
NEOGOBIUS GYMNOTRACHELUS (RACER GOBY) [sarıkaya balığı, kayabalığı] Tabansalyüzücüdür (bentopelajiktir). Tatlısu ve acısuda bulunur. Boyu TL=16 cm kadar olabilir. Kumlu ve çamurlu zeminde rastlanır.
NEOGOBIUS KESSLERI (BIGHEAD GOBY) [kaya balığı, kalınbaşlı kayabalığı] Tabansalyüzücüdür (bentopelajiktir). Tatlısu ve acısuda bulunur. Boyu TL=22 cm kadar olabilir. Ticari balıkçılığı vardır.
NEOGOBIUS MELANOSTOMUS (ROUND GOBY) [kumkaya balığı, kum balığı, kumkayası balığı, benekli kaya balığı, kayabalığı] Tabansaldır (demersaldir). Tatlı ve acısuya girer. Boyu TL=25 cm kadar olabilir. 4 yıl yaşayabilir. 0-30 m derinliklerde rastlanır. Ticari balıkçılığı vardır. Yumurtaları tabansaldır (demersaldir). Erkek yeni kuşağı genç birey haline gelene kadar korur ve üreme dönemi sonunda ölür. Soyunun durumu hakkındaki bilgi yetersizdir. Gizil (potansiyel) zararlıdır.
NEOGOBIUS PLATYROSTRIS (FLATSNOUT GOBY) [sarı kayabalığı, yassıbaşkaya balığı, kayabalığı] Tabansaldır (demersaldir). Acısuya girer. Boyu TL=22-23 cm kadar olabilir. Kayalıklar arasında bulunur.
NEOGOBIUS RATAN RATAN (RATAN GOBY) [kayabalığı] Tabansaldır (demersaldir). Acısuya girer. Boyu TL=20 cm olabilir. Yakın kıyıda taş ve çakıl üstünde bulunur.
NEOGOBIUS SYRMAN (SYRMAN GOBY) [kaya balığı] Tabansaldır (demersaldir). Acısuya girer. Boyu TL=24 cm olabilir. Kumlu, çamurlu tabanda rastlanır. Bazen tatlısuya girer. 1-2 yılda cinsi olgunluğa ulaşır.
NEOLITHIC AGE [neolitik çağ] 10 bin yıl öncesinden başlayan çağ. Cilalıtaş devri.
NEPHELOMETER [nefelometre] Ortamda dağılmış askı maddeleri (bulanıklığı) birden çok açıdan ölçen optik tabanlı alet.
NEPHRIDIUM [nefridyum] Omurgasız hayvanlardaki ilkel böbrek.
NEPTUNE [Neptun] Poseydon eşdeğeri Roma deniz tanrısı.
NEREID [yassı denizkurdu] ® Nereis diversicolor.
NEREIS (NEREID) [yassı denizkurdu] ® Nereis diversicolor.
NEREIS DIVERSICOLOR (NEREID) [yassı denizkurdu] Sığ, kumlu, çamurlu, mil bulunan tabanda yaygındır. Ençok 15 cm boya ulaşır. Metrekarede 3.000-4.000 birey bulunabilir. Tabanda U ya da Y şeklindeki kanallarda yaşar. Kanallar çok kollu ve 40 cm derin olabilir. Etotobur (omnivor) ve deritivordur. Artık malzemenin kullanımı ve tabanın eşilmesi ve havalandırılmasını sağlar.
NERITIC [neritik] Kıta sahanlığı üzerindeki sığ suyla ilgili.
NERITIC REGION [neritik bölge] Kıta sahanlığındaki su kütlesi. Kıyı ile ilişkili bölge.
NERITOPELAGIC [neritopelejik] Kıta sahanlığı üzerindeki sığ sularda bulunan.
NEROPHIS LUMBRICIFORMIS (WORM PIPEFISH) [kuyruksuzdeniziğnesi balığı] Tabansaldır (demersaldir). Boyu TL=15 cm, dişiler 17 cm olabilir. 30 m?ye kadar taşlar arasında bulunur. Yazın yumurtlar. 2 yaşında olgunlaşır. Canlodoğurucudur (ovovivipardır). Kurtçuklar erkeğin karın kısmına yapışır. Yumurtaları erkek kuyruğu altındaki kesede taşır.
NEROPHIS MACULATUS (?) [kuyruksuzdeniziğnesi balığı, deniz iğnesi] Tabansaldır (demersaldir). Boyu TL=30 cm olabilir. Kıyısal ve Canlodoğurucudur (ovovivipardır). Yumurtaları erkek kuyruğu altındaki kesede taşır.
NEROPHIS OPHIDION (STRAIGHTNOSE PIPEFISH) [kuyruksuzdeniziğnesi balığı, deniziğnesi] Tabansaldır (demersaldir). Acısuya girer. Boyu TL=29 cm dişi 30 cm olabilir. 2-15 m derinliklerde rastlanır. Balıkçılığı yoktur. Zostera çayırları arasında bulunur. Canlodoğurucudur (ovovivipardır), yumurtaları erkek kuyruğu altındaki kesede taşır.
NERVE [sinir] Algılama ve tepkime olaylarını ileten ipliksi yapı(lar).
NET [ağ] 1- ® Retia.
NET [ağ] 2- Gözler halinde örülmüş bir cins örgü, file.
NET DEPTH [ağ derinliği] Mantar yakadan kurşun yakaya göz sayısı olarak verilen mesafe.
NET DRUM [ağ tamburu] Sürütme ağlarının sarıldığı geniş yapılı tambur. ® Net reel (ağ makarası). ® Net winch (ağ vinci).
NET HAULER [ağ çekici] Durağan ağların tekneye alınmasında kullanılan makara.
NET MENDING [ağ tamiri] Ağın yırtılan, kopan kısımlarının elle örülerek tamamlanması.
NET NEEDLE [iğne] ® Mending needle.
NET PRODUCTION (TOTAL PRODUCTION) [net üretim] 1- Belirli bir sürede stokta artan toplam vücut kütlesi.
NET PRODUCTION [net üretim, toplam üretim] 2- Brüt üretim eksi solunum. ® Total production.
NET REEL [ağ makarası] Balıkçı teknelerinde ağ ve ağa ait donanımın sarıldığı tambur. ® Ağ tamburu.
NET ROLLER [ağ tamburu] ® Net drum.
NET ROOM [ağ odası] Ağların ayrıldığı, tamir edildiği ve saklandığı özel donanımlı oda.
NET SONDE [ağ iskandili] Ağın mantar yakasına bağlanmış ya kablo ile ya da yine akustik yöntemle sinyalleri teknedeki yankı iskandiline gönderen ve ağın bulunduğu derinlik, sıcaklık ve baktığı alandaki balık bolluğunu gösteren bir cins yankı iskandili.
NET SOUNDER [ağ iskandili] ® Net sonde.
NET WEIGHT [net ağırlık] Balığın kendi ağırlığı. Ağırlık eksi dara.
NET WINCH [ağ vinci] Görece büyük balıkçı gemilerinde sürütme ağlarının sarıldığı vinç.
NEUROMAST [nöromast] Genellikle balıkların yanal çizgisi ve bunu uluşturan tüp sisteminde cupula denilen jölemsi bir madde içerisinde yer alan titreşim ve hareketleri algılayan tüylü hücre grupları. 
NEURON [nöron] Çekirdekli bir gövdeyle protoplazma uzantıları (dentritler) ile silindir eksenden (akson) oluşan sinir hücresi.
NEUROTOXIN [nörotoksin] Sinir sistemini etkileyen kimyasal (ağılı - zehirli madde).
NEUSTON [nöston] Su yüzeyi tabakasında (ilk 20-25 cm?lerde) bulunan yüzer-gezer organizmalar.
NEUSTON-CATAMARAN [nöston kızağı] Nöston organizmalarını toplamaya yarayan ve gemiden çekilen ağlı yüzer kızak.
NEUTRAL [nötr] H+ ve OH- iyon konsantrasyonlarının birbirine eşit olması hali.
NEUTRALISM [tarafsızlık, nötralizm] 1- Her iki organizmanın birbirinden etkilenmemesi (0 0). 
NEUTRALISM [tarafsızlık, nötralizm] 2- İki türün birbirini etkilemediği ilişki (0 0). Örnek; Lactobacillus ve Streptococcus bakterilerinin yoğurt başlatıcılar olarak ilişkileri tarafsızlık örneğidir. Bu bakterilerin birlikte ya da ayrı ayrı kültürlerindeki sayıları yani populasyon büyüklükleri değişmemektedir.
NEUTRALIZATION [nötürleştirme] Baz ve asit etkisini giderme.
NEW GENERATION [yeni kuşak, yeni nesil] Yumurtlama sürecinden sonra oluşan yeni döl.
NEW TANK SYNDROME [yeni tank sendromu] Yeni yapılmış akvaryumlarda ilk bir ayda nitrat giderici bakterilerin azlığı nedeniyle amonyak ve nitrit düzeyi tehlikeli olacak boyutta artabilir. ® Old tank syndrome (eski tank sendromu).
NEWEL (BITT, BOLLARD) [baba] Halatları volta etmeye ya da kasalarını geçirmeye yarayan, dik duran, silindirik olup güverte ya da rıhtımdaki sağlam yapıya verilen ad.
NEZUMIA AEQUALIS (COMMON ATLANTIC GRENADIER) [fare balığı] Göçmen olmayan tabanyüzücüdür (bentopelajiktir). Boyu TL=36 cm olabilir. 200-2320 m derinliklerde rastlanır. Balıkçılığı önemsizdir.
NEZUMIA SCLERORHYNCHUS (ROUGHTIP GRENADIER) [fare balığı] Göçmen olmayan tabanyüzücüdür (bentopelajiktir). Boyu TL=36 cm olabilir. 130-3200 m derinliklerde rastlanır. Balıkçılığı önemsizdir. Daha çok 450-730 metrelerde rastlanır.
NICHE [niş] 1- Bir türün işgal ettiği çevresel yer, alan. Küçük yaşamalan. ® Ecological (ekolojik niş).
NICHE [niş] 2- Çekmecenin dibi. Canlının yaşamını sürdürebildiği en küçük ortam.
NICHE [niş] 3- Canlının yaşamını nasıl kazandığı yani yaptığı iştir.
NICHE OVERLAP [niş örtüşümü] İki türün kaynak ihtiyaçlarının üst üste gelmesi, büyük ölçüde kesişmesi.
NIGHTCRAWLER [yersolucanı] ® Earthworm.
NILE SOFT-SHELLED TURTLE [Nil yumuşak kabuklu kaplumbağası] ® Tryonix triunguis.
NITRATE [nitrat] Sularda besin tuzu (gübre) olarak bilinir (-NO3).
NITRATE POISONING [nitrat ağilanması, nitrat zehirlenmesi] Nitrat zehirlenmesi. Nitrat balıklar için amonyaktan az ağılıdır (zehirlidir). Fakat yüksek konsantrasyonları tehlikelidir. 50 mg/l balıkların dayanabilecekleri en yüksek değerdir. Bu nedenle akvaryumda nitrat düzeyinin 25 mg/l?den az olmasına dikkat edilmelidir. Suyun nitrat düzeyinin yüksek olması akvaryumda artan alg büyümesinden anlaşılabilir. Aşırı nitrat + amonyak varlığında, basitçe akvaryum suyu değiştirilir.
NITRIFICATION [nitratlama, nitrifikasyon] Amonyum?un nitrit ve nitrat bakterileri tarafından nitrit ve nitrat?a yükseltilmesi işlemi.
NITROGEN [azot] Renksiz, kokusuz gaz. 
NITROGEN CYCLE [azot döngüsü] Azot suda çözünmüş nitrat, nitrit ve amonyak bileşeni olarak bitkisel planktonlar (fitoplankton) tarafından emilir, organik azota dönüştürülür. Azot içerikli bitkileri hayvansal planktonlar (zooplanktonlar) yer. Bunlar ya ölüp çürür, ya da daha üst basamakta yer alan tüketiciler tarafından yenir ve parçalanır. Açığa çıkan katı ve çözünmüş organik azotlu maddeler, oksijenli ve oksijensiz ortam bakterilerince ayrıştırılır ve yeniden suya inorganik azot bileşikleri olarak karışır ve fotosentezde kullanılır.
NITROGEN NARCOSIS [azot vurgunu, azot narkozu, azot baygınlığı, vurgun] 1- Balığın derinden hızla yüzeye çıkartılması kanda çözünmüş gazların azalan basınç sonucu genişlemesine, kabarcık oluşturarak damar tıkanıklığına, inme ve hatta ölüme neden olabilir. Bu durum insanlar için de geçerlidir.
NITROGEN NARCOSIS [azot vurgunu, azot narkozu, azot baygınlığı, vurgun] 2- Balinalar kısa ya da uzun süreli ve türe bağlı olarak çok derine (2000 m) daldıkları halde basıncı ve bunun etkisi ile kana karışan azotu dengelerler ve insanlar gibi vurgun yemezler. Balınalarda yüzeyde solunurken hava ile alınan ve kana geçen azot ve su altındayken kullanılan oksijen sonucu oluşan CO2 kandan akciğere geçer ve burada depolanır. Böylece balinanın hem CO2 dayanıklılığı artar hem de kanda azot kabarcıklarının oluşması önlenir. ® Retia. ® Wonder net (harika ağ).
nm (abbrev.) [nm] ® Nautical mile (deniz mili, 1852 m).
NO TAKE RESERVE [deniz koruma alanı] ® Marine protected area.
NO TAKE ZONE [deniz koruma alanı] ® Marine protected area.
NOAA (abbrev.)  [Ulusal Okyanus ve Atmosfer Yönetimi] National Oceanic and Atmospheric Administration.
NOCTILUCA (?) [noktiluka] Dinoflagellatlara ait birgözeli (birhücreli) algdir. Milyonlarcası sürüler halinde yüzer ve denizin kızarık gözükmesine neden olur. Yassı ve yuvarlak görünümlüdür. Tek ya da bazen daha çok kamçısı ile pervanemsi hareket eder. Gaz biriktirerek çökmesini ve istediği derinlikte kalmasını sağlar.  Noctiluca dışbeslektir (hetretroftur). Boyu 1 mm kadar olabilir. Zoospor oluşturur. Her bir zoospordan yeni bireylerin çıkması olasıdır. Bir gözede (hücrede) yaklaşık 2000 zoospor olabilir.
NOCTURNAL [nokturnal] Gece aktif. Geceyle ilgili. Bir gece süren.
NOM. ABORT. (nom. abort.) (abbrev.) [düşük isim] ® Nomen abortivum.
NOM. ALT. (nom. alt.) (abbrev.) [seçenekli isim] ® Nomen alternativum.
NOM. AMBIG. (nom. ambig.) (abbrev.) [şüpheli isim] ® Nomen ambiguum.
NOM. COLLEC. (nom. collec.) (abbrev.) [ortak isim] ® Nomen collectivum.
NOM. CONF. (nom. conf.) (abbrev.) [şaşırtan isim] ® Nomen confusum.
NOM. CONFUS. (nom. confus.) (abbrev.) [şaşırtan isim] ® Nomen confusum.
NOM. CONSERV. (nom. conserv.) (abbrev.) [korunan isim] ® Nomen conservandum.
NOM. CORREC. (nom. correc.) (abbrev.) [düzeltilmiş isim] ® Nomen correctum.
NOM. DUB. (nom. dub.) (abbrev.) [kuşkulu isim] ® Nomen dubium.
NOM. HYBR. (nom. hybr.) (abbrev.) [kırma isim] ® Nomen hybridem.
NOM. ILLEG. (nom. illeg.) (abbrev.) [yasadışı isim] ® Nomen illegitimum.
NOM. ILLEGIT. (nom. illegit.) (abbrev.) [yasadışı isim] ® Nomen illegitimum.
NOM. IMPERF. (nom. imperf.) (abbrev.) [eksik isim] ® Nomen imperfectum.
NOM. INQ. (nom. inq.) (abbrev.) [sorgulama ismi] ® Nomen inquirendum.
NOM. INVAL. (nom. inval.) (abbrev.) [geçersiz isim] ® Nomen invalidum.
NOM. INVIOL. (nom. inviol.) (abbrev.) [eksiksiz isim] ® Nomen inviolatum.
NOM. LEGIT. (nom. legit.) (abbrev.) [yasal isim] ® Nomen legitimatum.
NOM. MONSTR. (nom. monstr.) (abbrev.) [ucube isim] ® Nomen monstrositatum.
NOM. NEGAT. (nom. negat.) (abbrev.) [reddi isim] ® Nomen negatum.
NOM. NEGLEC. (nom. neglec.) (abbrev.) [ihmali isim] ® Nomen neglectum.
NOM. NON RITE PUBLIC. (nom. non rite public.) (abbrev.) [töredışı isim] ® Nomen non rite publicatum.
NOM. NOV. (nom. nov.) (abbrev.) [yeni isim] ® Nomen novum.
NOM. NUD. (nom. nud.) (abbrev.) [çıplak isim] ® Nomen nudum.
NOM. NULL. (nom. null.) (abbrev.) [sıfır isim] ® Nomen nullum.
NOM. OBLIT. (nom. oblit.) (abbrev.) [unutulan isim] ® Nomen oblitum.
NOM. PERFEC. (nom. perfec.) (abbrev.) [kusursuz isim] ® Nomen perfectum.
NOM. PRAEOCC. (nom. praeocc.) (abbrev.) [kullanılan isim] ® Nomen praeoccupatum.
NOM. PROT. (nom. prot.) (abbrev.) [himaye isim] ® Nomen protectum.
NOM. PROVIS. (nom. provis.) (abbrev.) [geçici isim] ® Nomen provisorium.
NOM. REJIC. (nom. rejic.) (abbrev.) [dışlanmış isim] ® Nomen rejiciendum.
NOM. REVIV. (nom. revıv.) (abbrev.) [canlandırılan isim] ® Nomen revivisco.
NOM. REVIV. (nom. revıv.) (abbrev.) [canlandırılan isim] ® Nomen revivisco.
NOM. SUBTIT. (nom. subtit.) (abbrev.) [ikame isim] ® Nomen substitutum.
NOM. SUPERFL. (nom. superfl.) (abbrev.) [gereksiz isim] ® Nomen superfluum.
NOM. TRANS. (nom. superfl.) (abbrev.) [aktarma isim] ® Nomen translatum.
NOM. TRIV. (nom. triv.) (abbrev.) [lakap] ® Nomen triviale.
NOM. VETI. (nom. veti.) (abbrev.) [yasak isim] ® Nomen vetitum.
NOMAD [göçebe] Belirli bir yeri olmayan ve geniş alanlarda hareket eden balık.
NOMEN ABORTIVUM (NOM. ABORT., nom. abort.) [düşük isim] Yayınlandığı tarihte uluslararası zoolojik isimlendirme kuralları geçerli olmasına karşın bu kurallara aykırı isim.
NOMEN ALTERNATIVUM (NOM. ALT., nom. alt.) [seçenekli isim] Aynı tür ya da grup için iki isimin birlikte yayınlanması halinde seçenekli ad.
NOMEN AMBIGUUM (NOM. AMBIG., nom. ambig.) [şüpheli isim] Farklı araştırıcılarca uzun süre kullanılmış olup yerleşmiş (ve karışıklık ve şaşkınlık yaratan) isim.
NOMEN COLLECTIVUM (NOM. COLLEC., nom. collec.) [ortak isim] Henüz bilinenler içerisinden hangi gruba ait olduğu bilinmeyen, belirlenmemiş gruba verilen ad.
NOMEN CONFUSUM (NOM. CONF., nom. confus.)  [şaşırtan isim] Birden çok türe ait elemanlara dayanan ve aralarında ayırımın mümkün olmadığı şaşırtıcı, kafa karıştırıcı olanlara verilen ad.
NOMEN CONSERVANDUM (NOM. CONSERV., nom. conserv.) [korunan isim] Uluslararası zooloji isimlendirme komisyonunca önceki kurallara uymasa bile (saklanmasına devam ettiği) kullanımında sakınca görmediği ad.
NOMEN CORRECTUM (NOM. CORREC., nom. correc.) [düzeltilmiş isim] Sonradan tamamlanmış ya da düzeltilmiş, bulunduğu grup değiştirilmiş isim.
NOMEN DUBIUM (NOM. DUB., nom. dub.) [kuşkulu isim] Bilinen taksonomik gruplara uygulanması kesin olmayan isim. İsim belki örnek olmadığı ya da yeterli tanımlanmadığı için de kuşkulu olabilir.
NOMEN HYBRIDEM (NOM. HYBR., nom. hybr.) [kırma isim] Farklı dillerin birleştirilmesiyle oluşturulmuş isim.
NOMEN ILLEGITIMUM (NOM. ILLEG., nom. illegit.) [yasadişi isim] Geçerli ve yayınlanmış fakat daha önce tanımlandığı için kural gereği red edilen isim.
NOMEN IMPERFECTUM (NOM. IMPERF., nom. imperf.) [eksik isim] Kurallara uygun bir isim olmakla birlikte bazı (tırnak, bölme vb işaretler şeklinde) bozuklukları olan ya da daha yüksek sınıflandırmada yer alan ismin yanlışlıkla kullanıldığı ve düzeltme gerektiren isim.
NOMEN INQUIRENDUM (NOM. INQ., nom. inq.) [sorgulama ismi] Henüz sorgulanması ve üzerinde araştırılması gereken isim.
NOMEN INVALIDUM (NOM. INVAL., nom. inval.) [geçersiz isim] Geçerli koşullarda yayınlan-mamış, ulaşılamayan isim.
NOMEN INVIOLATUM (NOM. INVIOL., nom. inviol.) [eksiksiz isim] Orijinal yayınlandığı şekliyle kalmış ve değişikliğe gerek olmayan ve değişikliğe uğramamış isim.
NOMEN LEGITIMATUM (NOM. LEGIT., nom. legit.) [yasal isim] Kurallara uygun yayınlanmış isim.
NOMEN MONSTROSITATUM (NOM. MONSTR., nom. monstr.) [ucube isim] Fiziksel bozukluğu olan birey kullanılarak oluşturulmuş bilimsel ad.
NOMEN NEGATUM (NOM. NEGAT., nom. negat.) [reddi isim] Orijinal yazılışı yanlış olup red edilen isim.
NOMEN NEGLECTUM (NOM. NEGLEC., nom. neglec.) [ihmali isim] Geçerli şekilde yayınlanmış fakat bir şekilde dikkate alınmamış isim.
NOMEN NON RITE PUBLICATUM (NOM. NON RITE PUBLIC., nom. non rite public.) [töredişi isim] Kurallara uygun, bilinen geleneğe uygun yayınlanmamış isim.
NOMEN NOVUM (N.N., NOM. NOV., n.n., nom. nov.) [yeni isim] Bu yeni bir tür ya da yeni bir cins anlamına gelmez. Eski bir ismin yerine geçmesi için önerilen isimdir.
NOMEN NUDUM (NOM. NUD., nom. nud.) [çıplak isim] 1931?den önce yayınlanmış ise, tanımlanması olmayan tür, cins vs. 1930?dan sonra yayınlanmış ise özellikleri verilmemiş tür, cins vs.?nin belirtilmesi için kullanılır.
NOMEN NULLUM (NOM. NULL., nom. null.) [sıfır isim] Orijinali belirlenemeyen, değişikliğe uğramış ve yanlış yazılan geçersiz isim.
NOMEN OBLITUM (NOM. OBLIT., nom. oblit.) [unutulan isim] Kullanılmayan ve zoolojik isimlendirme kurallarınca red edilen isim.
NOMEN PERFECTUM (NOM. PERFEC., nom. perfec.) [kusursuz isim] Kurallara uygun yayınlanmış ve düzeltilmesi gerekmeyen isim. Yalnız sonekinde değişiklik olabilir
NOMEN PRAEOCCUPATUM (NOM. PRAEOCC., nom. praeocc.) [kullanılan isim] Daha önce başka tür ya da gruba verilmiş ve kullanılmakta olan isim.
NOMEN PROTECTUM (NOM. PROT., nom. prot.) [himaye isim] Kullanılmayan önceki isim yerine kullanım önceliği tanınan isim.
NOMEN PROVISORIUM (NOM. PROVIS., nom. provis.) [geçici isim] Gelecekte kullanılmak üzere önerilen geçici isim.
NOMEN REJICIENDUM (NOM. REJIC., nom. rejic.)  [dışlanmış isim] Geçerli isim dışında kalan kabul edilmeyen dışlanmış herhangi bir isim.
NOMEN REVIVISCO (NOM. REVIV., nom. reviv.) [canlandırılan isim] Eski bir ismin yeniden yaşatılması.
NOMEN SUBSTITUTUM (NOM. SUBTIT., nom. subtit.) [ikame isim] Eski ya da yeni mevcut ismin, ya da geçersiz ismin yerine önerilen isim. 
NOMEN SUPERFLUUM (NOM. SUPERFL., nom. superfl.) [gereksiz isim] Bir taksonomik birime yanlış isim uygulanması anlamını taşır.
NOMEN TRANSLATUM (NOM. TRANS., nom. trans.) [aktarma isim] Bir taksonomik birimden diğerine aktarılan ad.
NOMEN TRIVIALE (NOM. TRIV. nom. triv., TRIVIAL NAME, ORDINARY NAME, COMMON NAME) [lakap] Yaygın bilinen ad. Örnek; i) Linne ya da bir başkası tarafından verilmiş ad. ii) Ülkede yaygın kullanılan ad.
NOMEN VETITUM (NOM. VETI., nom. veti.) [yasak isim] Bir cinsi, cins ve alt cins şeklinde ayırmayan, yayınlanmış olmakla birlikte kabul edilmeyen isim.
NOMENCLATOR [nomenklator] İsimlendiren, bilimsel isim veren.
NOMENCLATURE [nomenklatür] Bilimsel isimlendirme sistemi ve bu isimlerin kullanılması.
NOMINAL CATCH [itibari av] Karaya çıkarılan av miktarlarının toplamıdır. Bir diğer anlatımla yıllık istatistiklerde yer alan avdır. Bu av, analiz öncesi kayda geçirilmeyen ya da ıskarta avın katılmadığı toplam avdır. Örneğin, ülkemizde bazen olduğu gibi kayda geçirilmeden, balık unu yağı fabrikalarına giden kısım itibari av içinde yer almaz. Demek ki hangi amaçla olursa olsun (değersiz olup ıskartaya ayrılan, laboratuvar analizi için saklanıp kayda geçirilmeyen ya da vergiden sakınmak ve sair nedenlerle) kayıt altına alınmayan av değerlerini ihtiva etmeyen itibari av gerçekten avlanan ve karaya çıkarılan avdan az olabilir ve azdır.
NOMINAL EFFORT [itibari çaba] Özünde standartlaştırılmamış çaba yani harcanan güçtür. Av aracındaki teknolojik değişiklikler avlanabilirliği dolayısıyla çabayı etkiler ve yanlış çaba/av eğilimi sonuçlarına götürür.
NOMINAL TAXON [itibari takson] Taksonomik birim tip?e göre tanımlamayı belirtir. Tipcinsin ailedeki durumla, tiptürün cinsteki durumla, tipbireyin türlerdeki durumla tanımlanması.
NON AL. (non al.) (abbrev.) [non aliorum] ® Non aliorum.
NON ALIORUM (NON AL.) [hayır] Ait olmayan.
NON VISO [non viso] Görülmemiş.
NON-ALLOCATED SPECIES [tahsis edilmemiş tür] Toplam avlanabilir miktarı belirlenmemiş balık türü. Buna avlanması yasak türler dahil edilmez.
NON-BIODEGRADABLE [biyobozunmayan] Bakterilerin biyolojik olarak ayrıştıra-madığı (parçalayamadığı) organik madde(ler).
NON-CONSUMPTIVE WATER USE [tüketmeden su kullanma] Suyu azaltmayan kullanım şekli. Örnek; balıkçılık.
NON-CONTRACTING PARTY [imzalamayan taraf] Uluslararası bir balıkçılık anlaş-masını imzalamayan ve anlaşma koşullarına uyması gerekmeyen ülke.
NON-ESTABLISHED [yerleşmemiş] Dışarıdan getirilmiş olup yumurtlamayan balık.
NON-HARVESTABLE [hasat edilemez] Balık stoku ya da bu stokun bir kısmının mesleki balıkçılarca kullanılamamasıdır.
NON-NATIVE [aşılanan] Bilerek ya da kazaen bir türün, kişi ya da kuruluşlarca doğal yayılım alanı dışındaki ortama bırakılması ve yumurtlaması.
NON-REPORTING CATCH [bildirilmeyen av] İlgili merciye bildirilmeyen av yüzdesi, miktarı. Örnek; avlanmış olup deney yapana iletilmeyen markalı balıklar.
NON-SELECTIVE FEEDING [tercihsiz beslenme] Besin maddesinin ne olduğunu dikkate almayan beslenme.
NON-TARGET SPECIES [hedefdışı tür] Avlanması için av aracının özel olarak hazırlanmadığı fakat avlanması halinde dikkate değer ekonomik girdi sağlaya-bilecek, istenen balık tür(leri).
NORTH [yıldız] Kuzey.
NORTH-EAST [poyraz] Kuzeydoğu için kullanılan rüzgar yönü terimi.
NORTHERN [kuzey, kuzeyli] ® Boreal.
NORTHERN BLUEFIN TUNA [ton, orkinoz, ton balığı] ® Thunnus thynnus.
NORTHERN PIKE [turna balığı] ® Esox lucius.
NORTH-NORTHEAST [yıldız-poyraz] Kuzey-kuzeydoğu.
NORTH-NORTHWEST [yıldız-karayel] Kuzey-kuzeybatı.
NORTH-WEST [karayel] Kuzeybatı.
NOSE VELOCITY [burun hızı] Balığın önünde ölçülen su hızı.
NOSTRIL [burun deliği]  ® Naris.
NOTCH [çentik] Genellikle balığın kuyruğunu iki kısma ayıran girinti.
NOTE [not] Kısa bilimsel yayın.
NOXIOUS [zararlı] Bir ya da diğer şekilde zararlı, olumsuz etkilere sahip olan.
NTZ (kısaltma) [no take zone] ® Marine protected area (deniz koruma alanı).
NUCHAL THORN [ense dikeni] Vatozgiller?in (Rajidae) ensesindeki kuvvetli diken.
NUCLEUS [çekirdek] 1- Çekirdek. Göze (hücre) çekirdeği.
NUCLEUS [çekirdek] 2- Balık pulunun ya da otolitinin mekez kısmı.
NUDIBRANCHS [arttansolungaçlılar] ® Ophistobranchia.
NUMBER OF EGGS [yumurta sayısı, döl verimi] Dişinin ürettiği olgun yumurta sayısıdır. ® Fecundity (doğurganlık).
NUMBER-AT-AGE [yaştaki balık sayısı] Belirli bir yılda stoktaki her yaş sınıfında bulunan balık sayısı.
NUMBNESS (TORPEDO) [uyuşturan].
NURSEHOUND [kedi balığı, bozlekelikedi balığı] ® Scyliorhinus stellaris.
NURSERY GROUND [bakım-yeri] Balıkların yumurtlayabileceği ve yeni kuşağın büyüyebileceği, gelişmesine uygun yer.
NURSERY POND [bakım-havuzu] Akvakültürde kuluçkahene ile büyüme havuzu arasındaki ara semirtme - büyütme havuzu.
NUTRIENT BUDGET [besin bütçesi] Belli bir alandaki (örneğin Marmara Denizi?ndeki) besin tuzlarının miktarlarının (girdi ve çıktısının) tahmini.
NUTRIENT(S) [besin tuzu, besin tuzları, nütrient(ler)] Besleyici madde(ler). Bitkilerin besin kaynağını oluşturan gübreseller.  
NUTRITIONAL REQUIREMENT [beslenme ihtiyacı] Balığın gelişmesi, büyümesi ve üremesi için gerekli olan organik maddeler ile mineraller.
NYCTIPELAGIC [geceyüzücü, gecepelajik, niktipelajik] Gecepelajik. Gece su yüzeyine göç eden organizmalar.
 
 

Yukarı