Deniz Biyolojik Terimleri -T

T [son güncelleme 10 Temmuz 2008]
t (abbrev.) [t] ® Metric ton.
TAC (abbrev.) [toplam izin verilebilir av] ® Total Allowable Catch.
TACC (abbrev.) [toplam izin verilebilir ticari av] Total Allowable Commercial Catch ® Total Allowable Catch (toplam izin verilebilir av).
TACKLE (JIGGER) [palanga] Ağır malzemeyi çift taraflı konulmuş (tek ya da çift dilli) makaralarla kaldırmak için kullanılan düzenek.
TACTILE [dokunsal] Dokunmayı algılama. Dokunma duyusu. Örnek; barbunya balığının çatal sakalı.
TAENIURA GRABATA (ROUND STINGRAY) [tırpana balığı, yuvarlak rina] Tabansaldır (demersaldir). 10-300 m derinliklerde yayılır. Boyu TL=2.5 m ve ağırlığı 84 kg olabilir. Ticari balıkçılığı vardır. Kıyıya yakın kumlu, kayalık-kumlu tabanda bulunur. Canlı doğurucudur (ovovivipardır). Kendisini gömer.
TAG (MARK) [im, işaret, marka] Canlılara konulan ve çıplak gözle dışardan görünen işaret.
TAG LOSS [marka kaybı] Markalanan balıklardan markasını kayıp edenlerin oranı. Bu tür kayıpların önlenmesi için balığa çift marka, çift işaret takılır.
TAG RECOVERY (TAG RETURN) [markayı yeniden elde etme] Yeniden avlanan markalı balık sayısı ile deneyde markalanıp salınan toplam balık sayısının oranı. Genellikle  yüzde olarak verilir.
TAG RETURN [markanın geri dönmesi] ® Tag recovery (markayı yeniden elde etme).
TAGGED FISH [markalı balık] ® Marked fish.
TAGGING (MARKING) [markalama] Canlılara marka takma işlemi. Balıklarda sıcak dövme, soğuk dövme, yüzgeç kesme ve delme teknikleri ile solungaç, spagetti, Petersen ve Carlin tipi markalar dış işaretleme için kullanılmaktadır. Dış markalardan başka iç marka da kullanılmaktadır. İç markalar manyetik (hamsi gibi küçük yüzücü balıklar için) olabilecekleri gibi kimyasal da (sert aksamlara yerleşen tetracyclin türevleri) olabilirler. ® Carlin tag (Carlin markası) ® Lea tag (Lea markası). ® Petersen tag (Petersen markası). ® Pop-up tag (pop-ap marka). ® Hot branding (sıcak-dövme marka). ® Cold branding (soğuk-dövme marka). ® Gill clamp (solungaç markası). ® Spaghaetti tag (spagetti markası). ® Visible implant tag (görünür ekme marka). ® Visible implant elastomer tag (görünür elastik ekme marka).
TAGGING MORTALITY [markalama ölümü] Balığın avlanması, güverteye alınması, saklanıp markalanması ve salıverilmesi ile markanın balık vücudunda uzun süre kalmasının yarattığı gerginlik ve etki gibi nedenlerden balığın normal yaşam süresi daha kısa olabilir ve balık ölür ki bunların tümüne markalama ölümü denilmektedir.
TAIL (CAUD, CAUDA) [kuyruk] ® Caudal.
TAIL PIECE (TAIL, PIPE, SWALLOW PIECE, TAPER, Y-PIECE) [kuyruk] Ağın bel kısmın-dan itibaren daralan ve torbaya kadar uzanan kısmı.
TAIL ROT (FIN ROT) [kuyruk çürümesi] Kötü koşullarda tutulan akvaryum balıklarında görülen ve yara oluşturan bakteriyel hastalık. Tedavi için suya ya da yeme antibiyotik katılır.
TAILED (CAUDATUS) [kuyruklu].
TAILLESS [kuyruksuz] ® Anura.
TAKE UP SLACK [boş alamak] Gevşek olan ya da gevşek kalmış halatı germek.
TAM BOY [length-over-all] Geminin baş ve kıçında uç noktalar arasında ölçülen uzunluğu.
TANGLE NET [dolaşma ağı] Üst yakası ağın boyundan kısa olan ve tül gibi tabana sarkan ağ. Balıklar bu ağa ya solungaçlarıyla takılır ya da sarkan ağa dolaşır ve kurtulamazlar. ® Entangling net (fanyalı ağ).
TAPER [kuyruk] ® Tail piece.
TAR [katran] Özellikle petrol?ün damıtılması sonrası ile ham petrolün uçucu kısmından arta kalan siyah yapışkan madde.
TARAMA [tarama] Türkiye?de çoğunlukla sazanın (Cyprinus carpio) yumurtalarının tuz, ekmek kırıntısı, beyaz peynir, zeytin yağı ve limon suyu ile karıştırılmasıyla yapılan salata.
TAREK [inci kefali] ® Chalcalburnus tarichi.
TARGET FISHING CAPACITY [hedeflenen balıkçılık kapasitesi] Sürdürülebilir balıkçılık için konulmuş idari hedeflere uyarak bir avcılık dönemi ya da bir yılda tamamı (%100) kullanılan filonun en yüksek hasadı (ürünü) elde etmesi.
TARGET POPULATION [hedef populasyon] Bilgi ve bulguya ihtiyaç duyulan populasyon. Örnek; sportif balıkçılık. 
TARGETED FISHERY [hedeflenen balıkçılık] Belirli bir grup ya da türe ait balığı hasat etme (avlama) stratejisi. 
-TAXIS (soffix) [-taksi] Yönlendirilmiş tepki.
TAXON [takson] Yaşayan organizmaların sınıflandırılmasında kullanılan herhangi bir sitematik birim. Aile (familya), cins ya da tür ile gösterilen sistematik birim.
TAXONOMIC GROUP [taksonomik grup] Alt birimler ve bireyleri dahil herhangi bir takson.
TAXONOMIC NAME [taksonomik isim] Bilimsel isim.
TAXONOMY [taksonomi] Organizmanların tanımlanması, adlandırılması, sınıflan-dırılması ile bunlarla ilgili kural ve prensiplerin oluşturulmasıyla ilgilenen biyolojik bilim dalı.
TB (abbrev.) [TB] ® Fish tuberculosis (balık veremi).
tc (abbrev.) [ilk avlanma yaşı] ® Age at first capture.
TDS (abbrev.) [toplam çözünmüş katı(lar)] ® Total Dissolved Solid(s).
TECHNOLOGICAL CREEP [teknolojik ilerleme] Balıkçılıkta avcılık etkinliğinin teknolojik yenilikler (daha sağlam iplik, balık bulucular vb) nedeniyle sürekli artması. 
TECTONIC [tektonik] 1- Yerkürenin büyük, geniş yapısal özelliklerinin incelenmesi.
TECTONIC [tektonik] 2- Yerküre yüzeyinin şekil değiştirmesine yol açan yerkabuğu hareketleri ve kuvvetlerini inceleyen jeoloji dalı.
TED (abbrev.) [kaplumbağayı dışlayan alet] ® Turtle Excluder Device.
TELE- (prefix) [tele-] Uzakta, ırak, ötede, ötesinde. Telemetri (telemetry)-Uzaktan ölçüm.
TELEOSTEI (BONY FISHES) [kemikli balıklar] Işınlıyüzgeçliler (Actinopterygii) sınıfının Teleostei altsınıfı ya da bir başka anlatımla infrasınıfında yer alan Osteoglossomorpha, Elopomorpha, Clupeomorpha, Ostariophysi, Protacanthoptery-gii, Sternopterygii, Cyclosquamata, Scopelomorpha, Lampridiomorpha, Polymyxio-morpha, Paracanthopterygii, Polymyxiomorpha, Acanthopterygii olmak üzere 13 üsttakımı kapsar. Kuyruk yüzgeçlerinin üst ve alt kısmı yaklaşık eşit büyüklüktedir (homoserktir). Çene ve önçeneleri hareketli olup öne çıkabilir. Çeşitlilik yüksek olup üsttakımlarda yer alan yaklaşık 40 takımda 20 bin yaşayan tür yer almaktadır. Diğer iki alt sınıf (infrasınıf ise Holostei ve Chondrostei?dir. ® Systematic of bony fishes (kemikli balıklar sistematiği).
TELEOSTOMI [tükelağızlılar] Omurgalı havyanlardan olup solungaç yarıkları solungaç kapağıyla örtülür. Çeneliağızlılar (Gnathostomata) üst sınıfının gerçek balıkları içine alan alt grubudur. Akciğerli-balıklar (Dipnoi), saçak-yüzgeçliler (Crossopterygii), Mersin-balıkları (Chondrestei), eşkenarpullular (Rhomboganoidea) ve yuvarlakpulluları (Cyclogonoidea) içerir.
TELEPLANIC [uzatmalı] Uzun süre planktonda kalan ve bu nedenle geniş alanlara yayılabilme olanağına sahip yüzücü (pelajik) kurtçuklar (larvalar) için kullanılır.
TELESCOPIC EYE [teleskopik göz] İleri geri hareket ettirilebilen silindirik yapılı olup bir zarf içinde bulunan uzunca göz. 
TELESCOPIC VINCH [teleskopik vinç] Bir tür uzayabilen vinç.
TELEVISION INFRARED OBSERVATION SATELLITES (TIROS) [Televizyon Kızılötesi Gözlem Uyduları Televizyon Kızılötesi Gözlem Uyduları] Deneysel ilk meteoroloji uydusu (1960).
TELOLECITHAL [telolesital] Yumurta sarısının büyük bir kısmının bir kutupta toplandığı yumurta. Örnek; Myxini, Elasmobranchii, Holocephali, ve birçok Teleostei.
TELOPHASE [telofaz] Son-evre. Mitoz ya da mayoz bölünmelerin son evresi.
TEMPERATE CLIMATE [ılıman iklim]  Orta enlem iklimi. Örnek; Türkiye?deki iklim.
TEMPERATE REGION [ılıman bölge] Kışın okyanus ya da deniz suyunun 13-200C olduğu eşsıcaklık kesimi.
TEMPERATE WATERS [ılıman sular] Yengeç (kuzey »230) ve oğlak (güney »230) dönencelerinin tropik bölge sınırından kutup kuşağına kadar (660 kuzey ve 660güney paraleline) uzanan alandaki sular.
TEMPERATURE ANOMALY [sıcaklık aytırılığı, sıcaklık anomalisi] Bir yerin ortalama sıcaklığı ile bulunduğu enlemde yer alan bir diğer yerin ortalama sıcaklığı arasındaki farktır.
TEMPERATURE GRADIENT [sıcaklık değişimi ölçüsü, sıcaklık gradyanı] Verilen iki nokta arasındaki sıcaklık değişimi oranıdır. Bu oranın ortalaması iki nokta arasındaki sıcaklık farkının noktalar arası mesafeye bölünmesiyle elde edilir.
TEMPERATURE PROFILE [sıcaklık profili] Su kolonundaki sıcaklık değişmelerini kesintisiz izleme için yüzeyden istenen derinliğe kadar ölçülen su sıcaklıklarını gösteren şekil.
TEMPERATURE-K & TEMPERATURE-L¥ RELATIONSHIP [sıcaklık-K ve sıcaklık-L¥ ilişkisi] Canlılar ölümleri azaltmak için iki stratejiden birini benimsemişlerdir. Bunlardan ilki bireysel büyüme hızını artırmak, ikincisi ise daha çok yeni kuşak üretmektir. Büyümenin temeli kimyasal reaksiyonlardır. Hızlı büyüme bu reaksiyonların hızıyla, bu da sıcaklıkla ilişkilidir. Yani sıcaklık arttıkça büyüme katsayısı K artar. Hızlı büyüyen canlı kısa sürede sonuşmaz (asimtotik) boyuna yaklaşır. Bunun sonucu ise sıcaklık arttıkça boyca büyüme azalır. Sıcak suda yaşayan balığın boyu kısa olmak zorundadır. 
TEMPORAL CLOSURE [geçici kapama] Geçici ya da mevsimsel avcılık (balıkçılık) yasağı.
TEMPORARY POOL [geçici havuz] Küçük, kısa süreli (her yıl bir kaç ay) suyla dolan havuz. Yumurtaları kurumaya dayanıklı, kısa ömürlü (Cyprinodontidae ailesine ait) balıkların barındığı yer.
TENTACLE [dokunaç, kol] 1- Kafa bölgesinde ya da ağız kenarında yer alan uzantı ya da organ. Algılama, hareket etme, beslenmede ve avı yakalamada kullanılan bir cins kol.
TENTACLE [dokunaç, kol] 2- Kısa etsi uzantı.
TENTACLED BLENNY [kahküllühorozbina balığı, horozbina] ® Parablennius tentacularis.
TER- (prefix) [ter-] Üç, üçüncü. Örnek; tersiyer üretim (tertiary production)-üçüncül üretim.
TERMINAL AREA [uç alan] Hedef tür ya da stokun daha önce karışık yaşadığı diğer tür ve stoklardan ayrıldığı alan. Göçmen balık ve stokların çoğunlukla ırmak ağızlarında birikmesi gibi.
TERMINAL F [uç F] Stok tahmininde, sanal populasyon analizinde balıkçılıktan kaynaklanan son yıla yani en yaşlı balıklara ait mevcut balıkçılık ölüm payı, değeri.
TERMINAL FISHERIES [uç balıkçılık] Tatlısuya yakın, örneğin ırmak ağzında yapılan balıkçılık. Yumurtlamak için dönen balıkların avlanması.
TERMINAL LAKE [uç göl] Su çıkışı olmayan göl.
TERMINAL MALE [uç erkek, süper erkek] ® Supermale.
TERMINAL PHASE [uç evresi] Biri büyük, renkli ve saldırgan olup uçtaki (TP), diğeri küçük, sönük, görece saldırgan olmayan başlangıç aşamasındaki (IP) olmak üzere öncelikli iki tip erkeğin bulunduğu (diandric) balıklarda baskınlığın son bulduğu evre. Uçtaki baskın erkeğin besin ve çiftleşme önceliği vardır. Baskın erkek bir şekilde ortadan kalktığında ilk sırada yer alan öncelikli erkek, baskın erkeğin gerçekten kayıp olup olmadığını kontrol eder, durumdan emin olduktan sonra uçtaki baskın erkek olarak ortaya çıkar. Örnek; lapinagiller?den (Labridae) Thalassoma lunare.
TERMINOLOGY [terminoloji] Bir bilim dalında kullanılan özel kelime ve terimler.
TERMO- (prefix) [thermo-] Isı. ® Therm- (term-).
TERRACE [teras] Dik yamaçlı, yüksek eğimli tabanda oldukça düz ya da hafif eğimli, yatay ve dar kesim.
TERRESTIRAL [karasal, topraksal] Toprakla, karayla ilgili, topraksal.
TERRIGENE [terrijen] Karasal kökenli.
TERRITORIAL [hükümran] Balık davranışında, bulunduğu, yaşadığı kovuğu, kaya oyuğunu, sığındığı ve sınır kabul ettiği kesimi koruyan.
TERRITORIAL WATERS [karasuları] Devletin hakimiyetinde olup ancak yabancı gemilere masum geçiş izni verilen deniz kısmı. 1982?deki Deniz Hukuku Sözleşmesine göre bu alanın genişliği 12 deniz mili olmakla birlikte Türkiye bunu kabul etmemiştir. Türkiye karasularının 6 deniz mili olmasınından yanadır.  ABD ise bunun 3 deniz mili genişliğinde olmasında ısrarlıdır.
TERRITORY [hükümranlık alanı] 1- Bir hayvanın belirleyip koruduğu ve içerisine kendi türünden ya da sıkça başka türden bireyleri sokmadığı alan.
TERRITORY [hükümranlık alanı] 2- Bir ülkenin kıyıdan denize doğru kabul ettiği ve koruyup savunduğu deniz alaka ve menfaat kuşağı. ® Exclusive Fishing Zone (münhasır balıkçılık bölgesi). ® Exclusive Economic Zone (münhasır ekonomik bölge). ® Fishery wars (balıkçılık savaşları.
TERS ETEK [ters etek] Ağ kısmı. Dalyanlarda basarna kazığından torbanın (haznenin) ters yönünde uzanan ağ kısmı.
TERTIARY [tersiyer] Senozoik çağda jeolojik dönem. 65-16 milyon yıl öncesi dönem. Paleosen, Eosen, Oligosen Miyosen ve Pliosen?i içerir.
TEST FISH [test balığı] Araştırma amacıyla kullanılan balık.
TESTICLE [erbezi, testis] Erkek eşeylik organı. ® Erbezi.
TESTIS [erbezi, testis] Erkeklik hormonu ve atmık üreten erkek cinsiyet bezi.
TETHYS [Tetis] Yunan mitolojisinde Okyanus ile evlenerek bütün Okyanus?ları doğuran en genç Titanis.
TETHYS SEA [Tetis Denizi] Mesozoik yani ikinci zamana ait jeolojik dönemde Hint Okyanusu oluşmadan önce Godvana ile Lavrasya arasında kalan Tetis Okyanusudur. Bu okyanusun bir diğer adı Tetis Denizi?dir.
TETRA- (prefix) [tetra-] Dört, dört kez. Örnek; tetrapod (tetrapod)-dörtayaklı.
TETRADONTIFORMES (PUFFERS, FILEFISHES) [çengelçeneliler] ® Plectognathi.
TETRAODONTIDAE (PUFFERFISH(ES)) [dörtdişligiller] Tetraodontiformes takımının bir ailesidir. Aile 28 cinsi içermektdir. İngiliz halk dilinde şişenbalık, kürebalık, balonbalığı gibi isimlerle anılır ki bu da onların su ve hava alarak gerçekten şişme yeteneğinden gelmektedir. Çoğu dörtdişligillerin içorganları ve gözlerinin zehirli olmasına karşın Kore ve Japonya?da özel ahçılarca hazırlandığında leziz sayılarak (fugu) yenilmektedir. Ailenin 185 türü bilinmektedir. Çoğu denizel olup ancak birkaçı acısu ve tatlısuda yaşamaktadır. Şişmelerinin ötesinde ağı-zehir (nörotoksin) taşımaları onları yırtıcılara karşı korumaktadır. Bu ağıya ?tetrodotoxin? denmekte olup siyanürden 1200 kez daha ağılıdır (zehirlidir).
TETRAPLOID [tetraploid] Normal haploid kromozom sayısına 4 seri halinde (4n) sahip olan organizma.  Balıklarda ender değildir.
TETRAPOD [tetrapod] Dört ayaklı. Bent ve baraj inşaatı ile kıyı tahkiminde kullanılan dört ayağı (çıkıntısı) bulunan özel beton blok.
TETRAPTURUS BELONE (MEDITERRANEAN SPEARFISH) [marlin, yelken balığı, kılıç balığı] Derinyüzücü (batipelajik), okyanusgöçerdir (okyanodromdur). 0-200 m derinliklerde rastlanır. Boyu TL=240 cm ve ağırlığı 70 kg olabilir. Ticari balıkçılığı önemsizdir. Bilindiği kadarıyla Akdeniz içerisinde kalmaktadır. Çift gezer.
TETRODOTOXIC FISHES [tetradotoksik balıklar] Tetraodontidae ailesi (ve benzeri olan Diodontidae, Canthigasteridae ve bir olasılıkla Molidae ve Triodontidae) ailesine ait ağılı (zehirli) balıklar. Balıklar üreme dönemlerinde daha ağılıdır (zehirlidir). Dişiler ise erkeklerden daha ağılıdır (zehirlidir). Deri, karaciğer, yumurtalıklar ve iç organlar en ağılı (zehirli) kısımlardır. Kasların yenmesi diğer kısımlarından genellikle daha güvenli olmakla birlikte bazen ağılı (zehirli) olabilir. Bu ağılara (zehirlere) karşı bağışıklık kazanılamaz. Etin pişirilmesi ağıyı (zehiri) yok etmez.
TETRODOTOXIN [tetradotoksin] Tetradotoksik balıkların ağısı (zehiri). Karmaşık molekül yapılı olup bilinen ve protein olmayan en ağılı (zehirli) maddedir. Ağrı kesici etkisi morfinden 3.000 kat daha fazladır.
THALASSIC [talassik] Denizle ilgili.
THALASSO- (prefix) [talasso-] Deniz ve acısuyla ilgili.
THALASSOMA PAVO (ORNATE WRASSE) [gün balığı, aykuyruk] Tek yaşar, bazen gruplar oluşturur. 1-150 m derinliklerde rastlanır. Boyu TL=30-32 cm kadar olabilir. Ticari balıkçılığı önemsizdir. Kayalık yakınlarında ve deniz çayırı kesiminde bulunur. Cinsiyetlerde renk farklılığı vardır. Önce dişi sonra erkek olan (protogir) erseliktir (hermafrodittir).
THALASSOPHOBIA [talasofobi] Deniz korkusu.
THALASSOPLANKTON [talassoplankton] Deniz planktonu.
THALIACEA (?) [salpalar] Gömlekliler (Urochordata) altkabilesinin bir sınıfıdır. Pyrosomida, Salpida ve Doliolida olmak üzere üç takımı kapsar. Deniz hayvanları olup bütün yaşamlarını su kolonunda askıda geçirirler. Koloni oluşturan Pyrosomida 1 m boya ulaşabilir. Diğerleri tek yaşar. Salpların hepsi suyu filtreleyek beslenir. Vücutları fıçı şeklindedir.
THALLOPHYTA [tallofita] Kök, gövde ve yaprak vb olmayan çiçeksiz bitkiler.
THE FIVE FUNDAMENTAL FLAWS OF SEA CAGE FISH FARMING [deniz kafeslerinde balık çiftlikçiliğinin beş temel kusuru] Deniz kafeslerinde balık çiftlikçiliğinin beş temel kusuru ve bu kusurlara ilişkin görüş, kuşku ve öngörüler öz olarak şunlardır:

i- Atık ve artıklar (wastes)
Kıyı ya da uzak kıyıdaki balık çiftlikçiliğinde hangi tür olursa olsun atık ve artıklar herhangi bir işleme tabi tutulmadan (ham atık ve artık olarak) doğrudan denize verilmektedir. Suya verilen bu atıkların önemsiz olduğu söylenemez. Örneğin toplam nüfusu 5.1 milyon olan İskoçya?nın som balığı çiftliklerinin atık ve artıklarının 9.1 milyon insan topluluğuna eşdeğer olduğu tahmin edilmektedir. AB kiriliği azaltmak için kafeslerin altına atık ve artık toplama sistemleri önermektedir ki bu da yapılabileceklerin en azıdır.
ii- Kaçaklar (escapes) 
On yıl süren bir AB projesiyle kafeslerden kaçan som balıklarının Norveç, İrlanda, İskoçya ve İspanya nehirlerinde yaşayanlara olan etkisi araştırılmıştır. Bu çalışmada kuluçkadan yetiştirilen balıkların yaban alabalıkgil stoklarını çökerterek yok olma girdabına soktuğu görülmüştür. Yine parazitlerin yayılması ve genetik kirliliğin (melezlik ve akraba evliliğinin) yabani stoklarda bozukluklara yol açtığı belirlenmiştir. Bu çerçevede kıyısal besi ya da yetiştirme çiftliklerinin yasaklanması ya da daha açığa taşınmasının kaçaklar sorununu çözemeyeceğini ve bunun ancak kapalı sistemlerin kullanılması ile çözülebileceği belirtil-mektedir.
iii- Hastalık ve asalaklar (diseases and parasites)
Küçük alanlara sıkıştırılan yüksek birey sayıları hastalık oluşması ve yayılmasına davetiye çıkartmaktadır ve yetiştiriciliğin en büyük ve tek tehlikesi hastalıklardır. Uzun hastalıklar listesine en son IPN (Infectious Pancreatic Necrosis)-bulaşıcı pankreas kangreni ve ISA (Infectious Salmon Anaemia)-bulaşıcı som anemisi eklenmiştir. Norveç?te 2001 yılında 11 milyon som balığının bulaşıcı som anemisi (ISA) ve bulaşıcı pankreas kangreni (IPN) nedeniyle ölmesi konunun önemini kendiliğinden ortaya koymaktadır. Bu arada ana asalaklar olarak Ichtyobodo sp., Ceratomyxa sp., Amyloodinium sp., Trichodina sp., Myxidium sp., ve Diplectanum sp., sıralanmaktadır. Bu bağlamda çiftlik sahibi olarak alınabilecek en basit önlemlerden biri, birim hacime düşen birey sayısını azaltmaktır. Bu, yasa koyucu organ tarafından da düzenlenebilir (düzenlenmelidir).
iv- Kimyasallar (chemicals)
Midye çiftliklerinin aksine yoğun balık besiciliği-yetiştiriciliği yapılan çiftliklerde kimyasal madde (ilaç) kullanılması kaçınılmazdır. Balık besiciliği-yetiştiriciliğinde genelde ve çoğunlukla kullanılan kimyasallar (aşılar, hormonlar, et renklendiriciler, uyuşturucu-narkoz, dezenfektan ve suyu muamele maddeleri ve benzerinin) yanında kullanılan tedavi maddeleridir. Her ne kadar antibiyotik ve organofosfor kullanımı azalmış ise de mevcut durum parazit ilaçları ile diğer deniz kirleticileri konusunda dikkatli olmayı hala gerektirmektedir. Ağılı (toxic) kimyasalların karıştırılarak kullanılması yalnız deniz ortamını değil çalışanları da tehlikeye sokmaktdır. Bir kabuklu (Crustacea) olan deniz bitini [louse ? lice (çoğ.,)] yok etmek için kullanılan ilaçların (teflubenzuron, cypermethrin ve emamectin benzoate) istiridye, yengeç, istakoz, midye, tarak gibi canlılar ile zooplanktonlardan Copepoda?ya da etki ettiği görülmüştür. Bütün bunların yanında çiftliklerde yasa dışı ilaç kullanımı da unutulmamalıdır.
v- Beslenme ve besin (feed/food)
Bu beşinci temel ve öldürücü kusur çözülmemiş ve çözülemeyecek beslenme ve besin kaynağının bolluğuyla ilgilidir. Yoğun balık besiciliği-yetiştiriciliği hızla azalan ve artarak kirlenen balık unu ve balık yağına bağımlıdır. Bu bağımlılık denizde balık yetiştiriciliğini tamamıyla yok edecek bir tehdit taşımaktadır. Balık çiftlikçiliğinin yem ham maddesi olarak kullanılan balık unu ve balık yağına olan gereksinimi doğal kaynakların hızla tüketilme nedenlerinin en etkili olanlarından biridir. Örneğin üç ton doğal balık ile çiftlikçilikle ancak 1 ton som balığı yetiştirilebilmektedir. Diğer deniz balıklarında bu miktar 5 ton ve üzerine çıkmaktadır. Norveç dip trolü avının %80?lik kısmı balık yetiştiriciliğine gitmektedir ve yapılan bir tahmine göre som yetiştiriciliği bu ülkede yem bulamamadan ötürü çökecektir.
THE OLD MAN AND THE SEA [İhtiyar Balıkçı] E. Hemigway?in bir balıkçının uzun avsız geçen bir dönemin sonunda büyük bir balığı avlamasını anlatan eseri.
THE TURKISH SCIENTIFIC & TECHNICAL RESEARCH COUNCIL OF TURKEY [Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştirma Kurumu (TÜBİTAK)] Temmuz 2005?ten sonra yeni adıyla anılmaya başlanan TÜBİTAK ülkemizde yaşam kalitesini artırmak, bilim ve teknoloji alanında yenilikçi ve paylaşımcı öngörüsü (vizyonu) ile ülkemizin ulusal öncelikleri doğrultusunda bilim ve teknoloji politikası oluşturmak ve uygulanması için altyapı ile bilim ve teknoloji kültürünü geliştirmek ve bu konularda öncü olmak özgörevi (misyonu) ile hareket eden kurum, planlı ekonomiye geçiş sürecinde, 1963 yılında kurulmuştur. Temel ve uygulamalı araştırmaları özendirmek ve desteklemek için kurum ilk aşamada temel bilimler, mühendislik, tıp, tarım ve hayvancılık olmak üzere 4 araştırma grubu oluşturmuştur. Günümüzde araştırma gruplarının sayısı 10?a yükselmiştir. Bunun ötesinde TÜBİTAK?ın geçmişten günümüze oluşturduğu alt araştırma geliştirme birim ve enstitüleri şunlardır:
Yılı
Kuruluş adı
Günümüzde kullanılan adı
1967
Dokümantasyon ve Enformasyon Merkezi
Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi-ULAKBİM
1968
Elektronik Araştırma Ünitesi
Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü-UEKAE
1971
Yapı Araştırma Enstitüsü
Yapı Araştırma Grubu
1972
Marmara Bilimsel ve Endüstriyel Araştırma Enstitüsü
Marmara Araştırma Merkezi-MAM
1973
Güdümlü Araçlar Teknolojisi ve Ölçüm Merkezi
Savunma Sanayi Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü-SAGE;
1983
Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu (BTYK)
 
1984
Ankara Elektronik Araştırma Geliştirme Enstitüsü
Bilgi Teknolojileri ve Elektronik Araştırma Enstitüsü-BİLTEN; Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü-TÜBİTAK-UZAY
1986
Ulusal Metroloji Enstitüsü-UME
 
1995
Ulusal Gözlemevi-TUG
 
1995
Enstrumental Analiz Laboratuvarı
Ankara Test ve Analiz Laboratuvarı-ATAL
1996
Temel Bilimler Araştırma Enstitüsünün-FEZA GÜRSEY
 
2001
Bursa Test ve Analiz Laboratuvarı-BUTAL
 
2002
Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü-TÜSSİDE
 
Yılı
Kuruluş adı
Günümüzde kullanılan adı
1967
Dokümantasyon ve Enformasyon Merkezi
Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi-ULAKBİM
1968
Elektronik Araştırma Ünitesi
Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü-UEKAE
1971
Yapı Araştırma Enstitüsü
Yapı Araştırma Grubu
1972
Marmara Bilimsel ve Endüstriyel Araştırma Enstitüsü
Marmara Araştırma Merkezi-MAM
1973
Güdümlü Araçlar Teknolojisi ve Ölçüm Merkezi
Savunma Sanayi Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü-SAGE;
1983
Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu (BTYK)
 
1984
Ankara Elektronik Araştırma Geliştirme Enstitüsü
Bilgi Teknolojileri ve Elektronik Araştırma Enstitüsü-BİLTEN; Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü-TÜBİTAK-UZAY
1986
Ulusal Metroloji Enstitüsü-UME
 
1995
Ulusal Gözlemevi-TUG
 
1995
Enstrümantal Analiz Laboratuarı
Ankara Test ve Analiz Laboratuarı-ATAL
1996
Temel Bilimler Araştırma Enstitüsünün-FEZA GÜRSEY
 
2001
Bursa Test ve Analiz Laboratuarı-BUTAL
 
2002
Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü-TÜSSİDE
 
TÜBİTAK mali özerkliğe sahip olup ülkemizde bilimsel ve teknolojik gelişmeyi, ulusal hedefler çerçevesinde düzenlemek, koordine etmek ve özendirmekle yükümlü bir kuruluşumuzdur. Ülkemizi ilgi alanında yurtdışında temsil ile Avrupa Birliği?ne katılım sonrasında ulusal koordinasyonla yükümlüdür. TÜBİTAK?ın bilim ve teknoloji alanındaki koordinasyon ve özendirme görevinin, yukarıdaki (bir olasılıkla eksik) tabloda kuruma bağlı olup icracı ünite, birim, merkez, laboratuar, enstitü gibi alt birimleriyle ne denli bağdaştığı tartışmaya açıktır. Bu zaafının ötesinde TÜBİTAK ülkemizdeki kurum, kuruluş ve kişilere Sanayi AR-GE, Akademik AR-GE, Kamu AR-GE ile Bilim ve Toplum projelerine önemli proje destekleri vermektedir. Kurum, üretilen bilimsel sonuçların yayılması konusuna 1976?da bir tek dergi ve tek sayı ile başlamıştır. Geçen sürede ?TÜBİTAK Doğa Bilim Dergisi? sayısını 12 değişik dala yükseltebilmiş ve önemli bir başarıya imza atmıştır. Halihazırda, aşağıda listelenen ve yayınlanmakta olan bilimsel dergilere ilgi giderek artmakta, bunlardan bir kısmı SCI kapsamına alınmış olup ilgili bilim adamlarımızın çalışmalarını bilim dünyasıyla paylaşmalarına değeri tartışıla-mayacak olanak sağlamaktadır.
TÜBİTAK?ın çıkartmakta olduğu bilimsel dergiler listesi.

Biyoloji
Botanik
Elektrik ve bilgisayar
Fizik
Kimya
Matematik
Mühendislik ve çevre
Tıp
Veteriner ve hayvancılık
Yer bilimleri
Zooloji
Ziraat ve orman
Turkish Journal of Biology
Turkish Journal of Botany
Turkish Journal of Electrical Engineering & Computer Sciences
Turkish Journal of Physics
Turkish Journal of Chemistry
Turkish Journal of Mathematics
Turkish Journal of Engineering & Environmental Sciences
Turkish Journal of Medical Sciences
Turkish Journal of Veterinary & Animal Sciences
Turkish Journal of Earth Sciences
Turkish Journal of Zoology
Turkish Journal of Agriculture and Forestry
 
Genelde deniz bilimleri, özelde deniz biyolojisi ve balıkçılık konularındaki araştırmaların yukarıda listelenen dergilerin konuları itibarıyla bir kaçı hariç diğerlerinde yayınlanması, hakem onayı sonrasında mümkündür. Bilimsel yayınların dışında kurum çocuklara yönelik ?Bilim Çocuk?, gençler ile halka yönelik ?Bilim Teknik? aylık dergileri ile bilimsel ve popüler bilimsel kitaplar yayınlamakta ve birçok faaliyette bulunmaktadır. Kurum hakkında ayrıntılı bilgi almak isteyenlerin http://www.tubitak.gov.tr sitesini ziyaret etmeleri önerilir.
THEODOLITE [teodolit] Dikey ve yatay açıları hassas ölçmede kullanılan alet. 
THEOREM [teorem] Kanıtlanabilir bilimsel öneri.
THEORIC [kuramsal, teorik] Kuram ile ilgili.
THEORY [kuram, teori] Bir konu ya da bilinmeyenle ilgili düşünce ve görüşlerin tamamı.
THEORY OF GROWTH [büyüme kuramı] Bir balık stok?unun büyümesinin belirgin bir şekilde artabilmesi için erinleşmemiş (juvenile) bireylerin sayılarının azaltılması ve bu yolla bireysel büyüme hızının gözlemlenebilecek düzeyde artmasıyla stok?un toplam ağırlığının artacağını ileri süren bir kuramdır. Buna seyreltme kuramı (thinnin out theory) da denmektedir. Büyüme kuramının savunucuları olan Petersen, Garstang ve Kyle?ın görüşleri herne kadar doğru olsa da gerçekleş-tirilmesinin güçlüğü nedeniyle seyreltilme ya da büyüme kuramı stoklara uygulanamamıştır. Bunun nedeni ise Russel ve Bückmann?ın eleştirileri çerçevesinde şöye verilebilir. Seyreltilmiş stok ağırlığının, seyreltilmemiş stok ağırlığından daha fazla olabilmesi için, seyreltilmiş stokun iki yıl hiç avlanılmamasını gerektiriyor ki bu da ekonomik olmaktan uzaktır. ® Thinning (seyreltme).
THERM- (prefix) [term-] Isı.  Örnek; termometre (thermoneter)-sıcaklık ölçer.
THERMAL LAYER [termoklin] ® Thermocline.
THERMAL MARK [sıcaklık şoku halkası] Önemli sıcaklık değişikliğinin yarattığı gerginlik sonucu balığın sert aksamlarında (örneğin otolitte) oluşan halka.
THERMAL POLLUTION [sıcak su kirliliği] Doğal düzeyinin üzerinde ısıtılmış (sıcak) suyun alıcı ortama (nehir, göl, deniz) verilmesiyle ortam sıcaklığının canlıları etkileyecek düzeyde olması.
THERMOCLINE (DISCONTINUITY LAYER, THERMAL LAYER) [termoklin] Su sıcaklığının ani ve önemli ölçüde (metrede 10C?den fazla) değiştiği tabakanın adı.
THERMODYNAMIC [termodinamik] Isı ve mekanik olaylar arasındaki bağlantılar ve bu bağlantıları konu alan fizik dalı.
THERMOHALINE [termohalin] Sıcaklık ve tuzlulukla ilgili.
THERMOMETER [termometre] Sıcaklığı ölçen alet.
THERMOPHILE [termofil] Isı seven. Sıcak seven.
THERMOPHILIC [termofilik] Sıcak seven.
THERMOPHOBIC [termofobik] Yüksek sıcaklığı istemeyen, sevmeyen.
THERMOSTAT [termostat] Kapalı bir sistemin, odanın, kabın sıcaklığını sabit tutmaya yarıyan cihaz.
THICKBACK SOLE [lekelidil balığı, dil balığı] ® Microchirus variegatus.
THICKLIP GREY MULLET [kefal, top baş kefal, mavri balığı, mavraki] ® Chelon labrosus.
THIGMOTAXIS [dokunsal yönelme, tigmotaksi] Dokunma duyusuyla yönelme. Kayalıklarda yaşayan balıklarda olduğu gibi birçoğunda pozitif dokunsal yönelme olmasına karşın balıklar genellikle negatif dokunsal yönelme gösterirler.
THIMBLE [radansa, rodensa] Halatların uçlarına kasa yapmakta kullanılan damla biçimin-deki oluklu metal.
THINLIP CONGER [mıgrı] ® Gnathophis mystax.
THINLIP MULLET [kefal, pulatarina, gularya, ciran balığı, ceran] ® Liza ramado.
THINNING [seyreltme] Daha iyi büyümeyi sağlamak için balıkların bir kısmının diğerlerinin yer ve besin gereksinimini arttırmak için sistemden çekilmesi. Buna thinning out theory (seyreltme kuramı) denmektedir. ® Theory of growth (büyüme kuramı.
THINNING OUT THEORY [seyreltme kuramı] ® Theory of growth (büyüme kuramı).
THINTAIL THRESHER [sapan balığı] ® Alopias vulpinus.
THIRTY SECOND RULE [otuz saniye kuralı] Sıcaklık ve neme bağlı olmakla birlikte otuz saniye su dışında kalan alabalığın salıverilmesinden sonra yaşama şansı çok azdır.
THOLE PIN [iskarmoz]Kürek kayışının takılması için küpeşteye sağlamca takılmış ağaç ya da metal çubuk.
THOMPSON & BELL MODEL [Thompson ve Bell modeli] ® Predictive cohort analysis (kestirimci tabur çözümlemesi).
THORAX [göğüs, toraks].
THORN [diken] Büyük kılçık, diş, dikenimsi uzantı. Örnek; Dasyatidae; dikenli- uyuşturanbalığıgiller.
THORNBACK RAY [vatoz, deniztilkisi, vatoz balığı, dikenli vatoz] ® Raja clavata.
THORNY [çokdikenli] ® Spinosus.
THOROGOBIUS EPHIPPIATUS (LEOPARD-SPOTTED GOBY) [kayabalığı] Tabansaldır (demersaldir). 6-40 m derinliklerde dik kayalık kesimde oyuklarda bulunur. Boyu TL=13 cm olabilir. 9 yıl ve daha uzun yaşayabilir.
THOR'S SCALDFISH [dil balığı, pisi balığı, küçük pisi]  ® Arnoglossus thori.
THREATENED SPECIES [tehdit altındaki türler] Doğadaki soyunun tehlikeye girmesi muhtemel türler.
THREE-BEARDED ROCKLING [gelincik balığı] ® Gaidropsarus vulgaris.
THREE-SPINED STICKLEBACK [üç iğneli dikenli balığı, adi dikenli balığı, üç-dikenli balık, dikence balığı] ® Gasterosteus aculeatus aculeatus.
THRESHOLD [eşik] Gözlemlenebilir etki yaratan en alt (düşük) düzey (doz).
THROAT [boğaz] Kafanın altında boynun ön kısımı (balıklarda karın kısmı).
THROW NET (TROW NET, CAST-NET, COVER NET) [serpme, serpme ağı] Sığ suda balık avlamak için kullanılan, atıldığında dairesel açılan ve su yüzeyinden uçlara konulmuş ağırlık nedeniyle dibe çöken ve alttan kapatılarak çekilebilen ağdan yapılma bir tür av aracı.
THUNNIFORM SWIMMING [ton tipi yüzme] Vücudu çok az bükerek yüzme şekli. 
THUNNUS ALALUNGA (ALBACORE) [yazılı orkinos, uzunkanatton, akorkinoz balığı, ton balığı, orkinoz] Yüzücü (pelajik), okyanusgöçerdir (okyano-dromdur). 0-600 m derinliklerde rastlanır. Boyu TL=150-160 cm kadar, ağırlığı 60 kg olabilir. Balıkçılığı çok önemlidir. Sıcaklığa bağlı dağılım gösterir. 15.6-19.4 0C?deki yüzey sularında bol bulunur. Derinde yüzen büyüklere 13.5-25.2 0C?de rastlanır. Sıcaklık tabakası (termoklin) boyunca yığılır. Diğer benzer türlerle karışık sürü oluşturabilir. Sürü suda yüzen nesnelerle birlikte olabilir. Eşeysel (cinsi) olgunluğa 90 cm boyda ulaşır. Soyunun durumu hakkında yeterli bilgi yoktur.
THUNNUS ALBACARES (YELLOWFIN TUNA) [sarıkanatton, sarıkanatorkinoz balığı] Yüzücü (pelajik), okyanusgöçerdir (okyanodromdur). Acısuya girer. 1-250 m derinliklerde rastlanır. Boyu TL=3 m?ye yakın ve ağırlığı 200 kg olabilir. Ticari balıkçılığı çok önemlidir. Sıcaklık değişikliği tabakasının (teroklin) altında ve üstünde bulunabilir. Boya bağlı tek ya da çok türlü sürü oluşturur. Uç (en yüksek) yumurtlama yazın olur. Yumurtaları porsiyonlar halinde bırakır.
THUNNUS OBESUS (BIGEYE TUNA) [irigözton, irigözorkinoz balığı] Yüzücü (pelajik), okyanusgöçerdir (okyano-dromdur). 0-250 m derinliklerde rastlanır. Boyu TL=2.5 m ve ağırlığı 210 kg olabilir. 11 yıl ve daha uzun yaşar. Balıkçılığı çok önemlidir. Genç ve erinleri (diğer benzer türlerle birlikte de) sürü oluşturur. Erinler derinde durur. Yumurta ve kurtçukları (larvaları) yüzücüdür (pelajiktir). Gece ve gündüz beslenir. Soyunun durumu hassas sınıfında değerlendirilmektedir.
THUNNUS THYNNUS (NORTHERN BLUEFIN TUNA) [ton, orkinoz, ton balığı] Yüzücü (pelajik), okyanusgöçerdir (okyanodromdur). Acısuya girer 0-3.000 m derinliklerde rastlanır. Boyu TL=4.5 m ve ağırlığı 685 kg kadar olabilir. 15 yıl ve daha uzun yaşayabilir. Ticari balıkçılığı ve yetiştiriciliği vardır. Geniş bir sıcaklık aralığını kabul edebilir. Bazen kıyıya yaklaşır. Aynı boydakilerle ve diğer benzer türlerle sürü oluşturur. Aşırı avlanmış kabul edilmektedir. Soyunun durumu hakkında yeterli veri yoktur.
TICKLER CHAIN [tırtık zinciri] Yassı balıkların tabandan çıkartılması için trol ağı ağzına, kurşun yakanın önüne bağlanan ağır zincir.
TIDAL CURRENT [gelgit akıntısı] Suyun gelgitle oluşan birbirini izleyen yatay hareketi.
TIDAL FISHES [gelgit balıkları] Gelgit kuşağı yani suların günde 2 kez yükseldiği ve alçaldığı, tabanın büyük bir kısmının nemli ancak su ortüsüz kaldığı kesimdir. Bu kuşakta yaşayan canlılar zamanlarının önemli bir kısmını susuz ortamda geçirmek zorundadırlar öyleki beslenmeleri bile gelgit döngüsüne bağımlıdır. Bunun ötesinde çekilen ve gelen suyla taşınmaya uyum, dalgalara dayanıklılık, güneş ışınlarına maruz kalma, korunaklı yer bulma, beslenme ve soluma ve diğer yaşamsal faaliyetlerin bu aşırı uç koşula uyumu gerektirmektedir. Bu uyumu birçok canlı ve bu arada balıklar da evrilme yoluyla sağlamışlardır.
Gelgit kuşağındaki balıkların buradaki uç koşullara uyumuna bazı örnekler:
i) Küçük kovuk, oyuk ve yarıklar ile çüçük su birikintisinde barınabilmeleri için boylarını küçültmüşlerdir. Çoğu balığın boyu 20 cm?den küçüktür.
ii) Renkleri ortam koşullarına göre ayarlanmıştır. Bu yolla karasal yırtıcılardan korunurlar.
iii) Bir kısmının pulları yoktur ve diğerlerinin vücutlarından salgıladıkları mükus miktarı yüksektir. Bu ise dar alanda kayganlığı artırır ve hareketliliği sağlar.
iv) Özgül ağırlıkları sudan yüksektir. Bu nedenle kolaylıkla su altında tabanda kalmalarını sağlarlar.
v) Derileri görece kalın olup vücütları su kaybına dayanıklıdır.
vi) Göğüs yüzgeçleri gelişmiştir. Bu yüzgeçler yardımıyla doğrulma ve bir birikintiden diğerine geçmek ya da sıçramak mümkün görünmektedir.
vii) Bir kısmının solungaçları kalınlaşmış olup büzülmez. Böylece oksijen azlığında solungaçlarını açarak havalandırırlar ve solunumu sağlarlar.
viii) Bazılarının (kovuklarda durmayanların) özellikle erin bireylerinin evlerini (daha önce bulundukları yeri) bulma yeteneği gelişmiştir.
TIDAL ZONE [gelgit kuşağı] Gelgit?in etkisi altında olan kıyı boyu.
TIDE (HIGH TIDE?LOW TIDE) [gelgit, gel-git] Eskiden med-cezir denirdi. Deniz ve okyanuslardaki suların zaman dizinli (periyodik) yükselme (gel) ve alçalma (git) hareketidir.
TIDE GAGE [gelgit ölçer] Gelgit suyunun yükselme ve alçalmasını ölçen alet. 
TIDE LEVEL [gelgit düzeyi] Belirlenmiş bir değerin üzerindeki gelgit durumu. 
TIKTAALIK ROSAE [Tiktaalik] Soyu tükenmiş Sarcopterygii sınıfı Tetrapodo-morpha altsınıfı Tiktaalik cinsi türdür. Dört ayaklı hayvanlara benzemekte olup yaklaşık 375 milyon yıl önce yaşamıştır. Balık ile dörtayaklı hayvanlara geçiş canlısı olarak düşünülmektedir. Balık özellikleri göstermektedir. Fakat ön yüzgeçleri timsah kolunu andırmaktadır. Buna omuz, dirsek ve bilek dahildir. Akciğer solunumu yapar, çene gelişmiştir. Solungaçlar ufaktır. Sığ, çamurlu sularda yaşadığı düşünül-mektedir. Tiktaalik fosilinin Kanada?da bulunduğu 6 Nisan 2006 tarihli Nature dergisinde duyurulmuştur.
TILAPIA [Tilapia] Işınlıyüzgeçliler (Actinopterygii) sınıfı, levreksiler (Perciformes) takımında yer alan Sihlidgiller (Cichlidae) ailesinin Oreochromis (7 tür), Sarotherodon (3 tür), ve Tilapia (6 tür) cinsleri için kullanılan ortak addır. Çoğunlukla tatlısuda ve nadiren acısuda bulunurlar. Tilapiaların çoğu etotoburdur (omnivordur). Yumuşak bitkileri severler. Boyları, lezzetli etleri ve hızlı büyümeleri yanında bitkisel malzemeyle de beslenebilmeleri onları önemli yetiştiricilik balığı yapmıştır. Diğer sihlidler gibi karmaşık üreme davranışları vardır. Tilapia cinsleri çift oluşturur ve tabanda hazırladıkları çukura yumurtlarlar. Ana-baba yumurta ve kurtçukları (larvaları) korur (bekler). Diğer tilapia cinslerinde (yalnız dişide, yalnız erkekte ve hem erkek hem de dişide) ağızda kuluçkalandırma görülür. Aşılandıkları suya kolayca uyum sağlarlar (istilacısıdırlar) ve sonuç olarak önemli ekolojik sorun da oluşturabilirler.
TILLER [yeke] ® Rudder tiller.
TIMBER [posta] ® Frame.
TIME CLOSURE [zaman yasağı] Balıkçılığa izin verilmeyen dönem.
TIRE REEF [lastik resif] Eski otomobil lastiklerinin içi çimento ile doldurularak ağırlaştırılmasından sonra birbirine bağlanarak öncelikle balıklar için oluşturulmuş yapay yaşam alanı. 
TIROS (abbrev.) [Televizyon Kızılötesi Gözlem Uyduları Televizyon Kızılötesi Gözlem Uyduları] ® Television InfraRed Observation Satellites.
TISSIU REGENERETION [doku yenilenmesi] ® Regeneration (yenilenme).
TL (abbrev.) [TL] ® Total length (tam boy).
Tmax (tmax) (abbrev.) [Tmax = tmax] Yaşam süresi. Tertip, stok, populasyon ya da stokta beklenebilecek en yüksek ortlama yaş. Rastlanan ya da bulunan en yaşlı balığın yaşı değildir. ® Lifespan (ömür).
TO BE OFF [açığa çıkmak] Bağlı olan bir deniz aracının bulunduğu yerden ayrılarak açığa gitmesi.
TO FALL AWAY [açık düşmek] Bulunması istenilen yerden (istasyondan) farklı nedenlerle rotadan sapma nedeniyle uzakta kalmış olmak.
TO PUT ABOUT [açıkta eylenmek] Teknenin limandan, iskeleden uzakta açıkta beklemesi.
TO PUT HARD OVER [sancak alabanda] Dümenin sonuna kadar sancak tarafına doğru basılması için verilen komut.
TO WEAR [bocalamak] Ağır fırtınayı savuşturmak ve daha sonra eski rotasına dönmek için denizi kıçtan almak.
TOLERANCE [tolerans] Organizmanın çevre faktörlerindeki kaymaların üstesinden gelme yeteneği.
TOMPOT BLENNY [bantlıhorozbina balığı, horozbina] ® Parablennius gattorugine.
TONGUE [dil] 1- Suya uzanan ince uzun kara parçası.
TONGUE [dil] 2- Çoğu omurgalılarda tat alma, tutma, yutma ve insanlarda konuşma işleminde kullanılan etimsi vücut parçası.
TONGUESOLE [sivrikuyruk dil] ® Symphurus nigrescens.
TONNE (METRIC TON) [ton] Bin kilo (1.000 kg). Britanya?da uzun ton = 1.016.05 kg; Kuzey Amerikada kısa ton = 907.184 kg = 1.102 kg.
TOOL [avadanlık] Tamir ve bakımda kullanılan iş aletleri.
TOOTHCARPS [dişlisazangiller] ® Cyprinodontidae.
TOOTHED WHALES [dişlibalinalar] ® Odontoceti.
TOP LINE [mantar yaka] ® Corkline.
TOPE SHARK [camgöz balığı] ® Galeorhinus galeus.
TOPOGRAPHY [topografya] Yer küresi yüzeyinin fiziksel biçimi.
TORNADO [hortum] Dönen rüzdar. Rüzgarın dönmesi sonucu oluşan atmosfer olayı. 
TORPEDINIDAE (?) [uyuşturanbalığıgiller] Kıkırdaklılar (Chondrichthyes) sınıfı, Torpediniformes takımının Hypnos, Torpedo cinslerini içeren bir ailesi. İki cinste toplam 22 tür bulunmaktadır. Elektrikli balıklar ürettikleri elektriği korunma ve beslenmede kullanmaktadırlar. Tabanda yavaş hareket ederler. En büyüklerinden olan Torpedo nobiliana Atlas Okyanusu?nda yaşar ve 90 kg ağırlığa ulaşabilir. 220 V elektrik üretip aniden boşaltır. Üretilen elektrik bir cins hücresel bataryada saklanır. Uyuştranbalıkları diğer vaztozlar gibi yassıdır. Kuyruk yüzgeci uzunluğu değişiktir. Canlı doğurucudurlar (ovovivipardırlar).
TORPEDO (NUMBNESS) [uyuşturan].
TORPEDO MARMORATA (SPOTTED TORPEDO) [torpil balığı, uyuşturan balığı, lekelielektrik balığı, lekeliuyuşturan balığı, elektrik balığı, çarpan] Resiflerle ilişkilidir. Acısuya girer. 2-370 metrelerde rastlanır. Boyu TL=1 m ve ağırlığı 3 kg olabilir. Balıkçılığı yapılmaz. Deniz çayırları alanı ve yakınında kum bulunan kayalık kesimde bulunur. Gündüz kendisini gömer, gece aktiftir. Canlı doğurucudur (vivipardır). Dişilerin ömrü daha uzundur. Yavruların doğum boyu 10-14 cm?dir. Yenidoğanlar elektrik organlarını kullanabilir. 600 Hz ve 200 V elektrik üretir. Yemini önce çarpar sonra yakalar.
TORPEDO NOBILIANA (ATLANTIC TORPEDO) [uyuşturan, elektrik balığı, uyuşturan balığı, çarpan] Tabanyüzücü (bentopelajik), okyanus-göçerdir (okyanodromdur). 2-800 m derinliklerde rastlanır. Boyu TL=180 cm ve ağırlığı 90 kg olabilir. Balıkçılığı yapılmaz. Gençleri 10-150 metrelerde yumuşak zemin üzerinde ve erinleri yarı-yüzücü (semipelajik) olup su kolonunda yüzer. Dokunulduğunda elektrik bataryalarını boşaltarak çarpabilir. Bataryalar 220 V verebilir.
TORPEDO TORPEDO (COMMON TORPEDO) [uyuşturan, beneklielektrik balığı, büyükuyuş-turan balığı, elektrik balığı, çarpan] Tabansaldır (demersaldir). 2-400 m derinlikte rastlanır. Boyu TL=60 cm olabilir. Balıkçılığı yapılmaz. Yumuşak zeminde, kıyı ve açıkta bulunur. Canlı doğurucudur (ovovivipardır). 200 V şiddetinde elektrik üretip çarpabilir.
TORTONESE'S STINGRAY [iğneli vatoz, rina] ® Dasyatis tortonesei.
TOTAL ALLOWABLE CATCH (TAC) [toplam izin verilebilir av] İdare (avcılığı düzenleyici organ), bilim adamları grubunun verdiği, izin verilebilir biyolojik av değerlerini kullanarak o yıl için avlanmasına izin verilen toplam av miktarını (TAC) belirler. ® Trigger tac (tetikleyici TAC).
TOTAL CATCH [toplam av] 1- Av aracında kalan ve güverteye alınan balıklardır.
TOTAL CATCH [toplam av] 2- Bir ağ atımında ağda kalan balıkların hepsidir.
TOTAL CATCH [toplam av] 3- Balıkçılık filosunun belirli bir sürede avladığı balık miktarıdır.
TOTAL CATCH [toplam av] 4- Filonun avladığı balık miktarıdır.
TOTAL CATCH [toplam av] 5- Balıkçılık filosunun belirli bir sürede avladığı ve karaya çıkardığı (pazarlanan) balık miktarıdır. Buna yan av, rastlantısal av, avlanması yasaklanmış koruma altındaki canlılar dahil değildir. Avlanan ile pazarlanan miktarın ayırt edilmesi için ayrıca ürün terimi kullanılmaktadır. ® Ürün.
TOTAL CATCH [toplam av] 6- Bir teknenin güverteye alındıktan sonra ıskarta balıkların denize atılmasından ve balıkçının kendi tüketimi için ayırdığı balıklardan sonra geriye kalan ve karaya çıkartılarak satılan balıklardır. Karaya çıkartılan balıklar basit olarak ikiye ayrılır. Birincisi ana ya da hedef tür olan balık, ikincisi yan av yani miktar ve ekonomik girdi olarak ikincil dereceden önemi olan balıklardır. Bunları ekonomik değeri yüksek nadir türler ya da başka önemli türler ve bunların karışımı izleyebilir.
TOTAL DISSOLVED SOLID(S) [toplam çözünmüş katı(lar)] Bir su kalitesi ölçüsüdür. Askı yük filtrelendikten sonra buharlaştırılan sudan arta kalan Ca, Mg, Na, K, sülfat, klorit ve bikarbonat gibi inorganik maddeler ile az miktarda organik malzemeden oluşur.
TOTAL HARDNESS [toplam sertlik] Karbonat ve karbonat olmayanlar dahil suda çözünmüş Mg ve Ca tuzlarının toplam miktarının ölçüsü. ® Hardness (sertlik).
TOTAL LENGTH [tam boy] Balığın burun ucundan kuyruk yüzgecinin uç noktasına olan uzunluğu. ® Fork length (çatal boy). ® Standard length (standart boy).
TOTAL MORTALITY [toplam ölüm] Tek türlü geleneksel stok modelinde balıkçılık nedeniyle ölüm (F) ile doğal nedenlerle ölümün (M) toplamıdır (Z=F+M). ® Mortality (ölüm). ® Fishing mortality (balıkçılık ölümü). ® Natural mortality (doğal ölüm).
TOTAL MORTALITY RATE [toplam ölüm oranı] Bir yıl ya da sezonda ölen balıkların başlangıçtaki sayısına bölünmesidir. Güncel ölüm oranı ya da ölüm katsayısı olarak da anılmaktadır. Toplam ölüm oranı bir diğer anlatımla yaşayanların yani geride kalanların payının (S) işareti değiştirildikten sonra alınan doğal logaritmasıdır. Yine, belirli bir zamanda ölenlerin sayısının o zamandaki populasyon bolluğuna oranı olarak da verilmektedir ki buna azalma katsayısı da denmektedir.
TOTAL PRODUCTION (NET PRODUCTION) [toplam üretim, net üretim] Birim zamanda ki bu sürecin sonuna kadar yaşasın ya da yaşamasın stokta üretilen yeni vücut malzemesidir.  ® Net production.
TOTAL PRODUCTIVITY [toplam üretkenlik, toplam verimlilik] Akvakültür havuzunun doğal üretkenliği (verimi) artı yapay yem ve gübrelemeden gelen verimlilik.
TOTAL SPAWNERS [bütünsel yumurtlayanlar] Yumurtlayan populasyonda yumurta ve atmığın eşzamanlı oluşması ve bir hafta gibi kısa bir süreçte cinsiyet malzemesinin (yumurta ve atmığın) boşaltılması.
TOWED NET (PULL NET) [çekme ağ] Yatay olarak çekilerek kullanılan trol tipi ağ(lar).
TOWFISH [çekme balık] Geminin arkasından çekilen balığa benzeyen bir gövde. Örnek; yanbakar sonar, taşınabilir yankı iskandili.
TOWING CHAIN (ANGLE IRON CHAIN, BACK BOARD CHAIN, BOARD CHAIN, CHAIN TRIANGLE) [kapı zinciri] Trol kapısının yatay açılmasını sağlayan zincirden yapılmış, kullanılırken üçgen şeklindeki uçurtma tipli açılım sağlayan ayar düzeni. ® Kapı terazisi.
TOWING WARP (WARP) [çelik tel] Vinçten kapılara uzanan keten ya da çelik göbekli çelik tel.
TOXAPHENE [toksafen] Böcekkıran kimyasal. Havuz ve göllerde istenmeyen balıkları yok etmek için de kullanılan ağı (zehir). Olası kanser yapıcı olduğu için genel kullanımı yasaklanmıştır.
TOXIC SUBSTANCES [ağılı maddeler, zehirli maddeler] Can kaybına kadar uzanan zarara yol açabilen kimyasal maddeler.
TOXICOLOGY [ağıbilim - zehirbilim, toksikoloji] Ağılı ya da sağlığa zararlı maddelerin etki ve etki mekanizmalarını inceleyen bilim dalı.
TOXIN [ağı ? zehir, toksin] Bazı canlıların ürettiği, ya da bazı canlılarda rastlanan ağı (zehir).
TP (abbrev.) [uç evresi] ® Terminal phase.
TRACE ELEMENT(S) [iz element(ler), eser element(ler)] Litredeki konsantrasyonu 1 ppm?den az olan element-ler.
TRACHINIDAE (WEEVER) [çarpanbalığıgiller] Işınlıyüzgeçliler (Actinopterygii) sınıfı levreksiler (Perciformes) takımının bir ailesidir. Trachinus ve Echiichtys adı verilen iki cinste 9 türü bulunmaktadır. Uzunca vücutlu en çok 37 cm kadar olabilen birinci sırt yüzgeçlerinin önünde ağı taşıyan bir dikenin bulunduğu çekici renkli balıklardır. Gündüz tabana gözleri dışarda kalacak şekilde gömülür ve gelen besini (karides, küçük balık vb.) kaparlar.
TRACHINOTUS OVATUS (DERBIO) [yaladerma balığı, çıplak, yaladerma] Yüzücüdür (pelajiktir). Acısuda da bulunur. 50-200 m derinliklerde rastlanır. Boyu TL=70 cm ve ağırlığı 2.8 kg kadar olabilir. Ticari balıkçılığı önemsizdir. Temiz sularda bulunur. Ara sıra sığ suda rastlanır.
TRACHINUS ARANEUS (SPOTTED WEEVER) [kumtrakonyası balığı, kum trakonyası] Tabansaldır (demersaldir). 100 m derinliğe kadar görülür. Boyu TL=50 cm?ye ulaşabilir. Ticari balıkçılığı önemsizdir. Sığ sularda bulunur. Kendisini kuma gömer. Dikenleri zehirlidir. Dokunurken dikkat edilmelidir.
TRACHINUS DRACO (GREATER WEEVER) [trakonya balığı, deniz akrebi, çarpan balığı, ejderha balığı, trakonya] Tabansaldır (demersaldir) ve 1-150 m derinliğe kadar sahanlığın kumlu, çamurlu, çakıllı zemininde bullunur. Boyu TL=53 cm, ağırlığı nerdeyse 2 kg kadar olabilir. Ticari balıkçılığı önemsizdir. Tabanda dinlenir ve kendisini gözler dışarda kalacak şekilde gömer. Gece serbest yüzer ve su kolonunda kalır. Yumurta ve kurtçukları (larvaları) yüzücüdür (pelajiktir). Öndeki sırt yüzgecinde ağı (zehir) taşır. Tehlikelidir. Dokunurken dikkat edilmelidir.
TRACHINUS RADIATUS (STARRY WEEVER) [çarpan balığı] Tabansaldır (demersaldir) ve kıyı çizgisinden 150 m derinliğe kadar sahanlığın kumlu, çamurlu zemininde bulunur. Boyu TL=50 cm kadar olabilir. Ticari balıkçılığı vardır.
TRACHIPTERUS TRACHYPTERUS (RIBBON FISH) [kağıt balığı] Derin-yüzücüdür (batipelajiktir). 500 m derinlikte rastlanabilir. Boyu 3 metre olabilir. Ticari balıkçılığı önemsizdir. Ender türdür. Dik yüzer.
TRACHOPHORA [trakofora] Sucul omurgasızların kurtçuklarına (larvalarına) verilen ad.
TRACHURUS MEDITERRANEUS (MEDITERRANEAN HORSE MACKEREL) [karagöz-istavrit balığı, sarıkuyrukistavrit, istavrit balığı, karagöz istavrit, istavrit, sarıkuyruk istavrit] Yüzücü (pelajik) olup okyanusgöçerdir (okyanodromdur). Acısuya girer. 0-500 m derinliklerde rastlanır. Boyu TL=65 cm kadar olabilir. Trachurus mediterraneus ponticus alttürü Marmara ve Karadeniz?de bulunur. Balıkçılığı önemlidir. Tabana yakın bulunur ve büyük göçmen sürüler oluşturur.
TRACHURUS MEDITERRANEUS PONTICUS (MEDITERRANEAN HORSE MACKEREL) [karagözistavrit balığı, sarıkuyrukistavrit, istavrit balığı, karagöz istavrit, istavrit, sarıkuyruk istavrit] ® Trachurus mediterraneus.
TRACHURUS PICTURATUS (BLUE JACK MACKEREL) [derinsu istavriti] Tabanyüzücü (bentopelajik), okyanusgöçerdir (okyanodromdur). 305-370 metrelerde görülür. Boyu TL=60cm olabilir. Ticari balıkçılığı vardır. Ada sahanlıklarında bulunur. Göçmendir.
TRACHURUS TRACHURUS (ATLANTIC HORSE MACKEREL) [kraça balığı, karagöz-istavrit, istavrit balığı, karagöz istavrit] Yüzücü (pelajik), okyanusgöçerdir (okyanodromdur).  0-1.050 m derinliklerde rastlanır. Boyu TL=70 cm ve ağırlığı 2 kg kadar olabilir. Balıkçılığı çok önemlidir. Kıyısal kesimde büyük sürüler oluşturur.
TRACHYPTERIDAE (RIBBON FISHES) [kağıtbalığıgiller] Actinopterygii-ışınlıyüz-geçliler sınıfı Lampriformes takımının denizde yaşayan bir ailesidir. Trachipteras, Demodema ve Zu adlarında 3 cinsi ve toplam 10 türü bilinmektedir. Türleri yüzücüdür (pelajiktir). Derin suda bulunurlar. Sırt yüzgeçleri yüksek olup vücudu boydan boya kapasar. Anal yüzgeçleri yoktur. Kuyruk yüzgeci eğer varsa çatallıdır ve üst kısmı daha uzundur (hetroserk). Boyları 1.5-2.5 m?ye ulaşabilir.
TRACHYRINCUS SCABRUS (ROUGHSNOUT GRENADIER) [uzunburunlu farebalığı] Derin-tabansaldır (batidemersaldir). Göçmen değildir. 395-1.700 m derinliklerde rastlanır. Boyu TL=60 cm olabilir. Balıkçılığı önemsizdir.  Çoğunlukla balık unu yağı olarak işlenir.
TRACK [iz sürme] Bir organizmanın gittiği yolun izlenmesi, belirlenmesi.
TRACKING PREDATOR [izsüren yırtıcı] Pusu kuran ile gözlemleyen yırtıcı arasında yer alan bir yırtıcı olup avını yavaş hareketlerle arar ve iyi yüzemeyen, örneğin gece düşük aktiviteli canlıları avlar.
TRADE WIND [ticaret rüzgarı] 1- İngilizce?den aktarma şeklindeki bu anlatımın  Türkçe?deki yerleşmiş karşılığı alize?dir.
TRADE WIND [alize] 2- Atlas ve Büyük Okyanus?ta 300 kuzey ve güney paralelleri arasında yıl boyunca doğudan batıya esen düzenli rüzgarlara verilen ad.
TRADITIONAL FISHING ZONE [geleneksel balıkçılık kuşağı] Bir grup insanın yakınında yaşadığı suda kendi ihtiyacını karşılayacak geleneksel avcılık yaptığı kuşak, bölge.
TRAGEDY OF THE COMMONS [orta malının trajedisi] Toplumun ortak malı olan doğal kaynakların sürdürülebilir en yüksek ürün miktarının (MSY) aşılması nedeniyle giderek azalması ya da kaybı ortak toplumsal trajedidir. Bu durum maalesef birçok balıkçılık için geçerlidir. Bireyler hiç kimseye ait olmayan ortak kaynağın (ortadaki malın) korumasına gerekli ilgiyi göstermemektedirler.
TRAJECTORY [yörünge] Havanın izlemiş olduğu yol.
TRAMMEL NET (TANGLE NET) [fanyalı ağ] ® Entangling net (fanyalı ağ).
TRANS- (prefix) [trans-] Çapraz, çaprazi. Transmedyan (transmedian)-Ortadan çaprazi. Bir uçtan diğerine.
TRANSBOUNDARY STOCK [sınıraşan stok] Ulusal hükümranlık sınırını aşan ve bir diğer ülkenin hükümranlık alanına giren ya da dönen göçmen stok. Örnek; Karadeniz hamsi balığı.
TRANSDUCER [çevirici, ayna, transduser] Elektrik enerjisinin ses dalgalarına çevirilip iletildiği, gelen yankıların algılanarak yeniden elektrik enerjisine dönüştürüldüğü seramik gövde. Buna balıkçı topluluklarında ayna da denmektedir.
TRANSECT PATTERN AND TRANSECT DESIGN IN FISHERIES ACOUSTIC [balıkçılık akustiğinde hat şekli ve dizaynı] Genelde iki tip hat dizaynı yapılmaktadır. Bunlardan ilki dikdöretgen diğeri üçgen şeklindeki zik-zak hattır. Dikdörtgen şeklindeki hatlar değişken hava koşullarında yeterli esneklik sağlamadığı için Türkiye kıyılarında uygulanabilirliği sınırlıdır.
TRANSFERRED SPECIES [nakli tür] ® Transplanted species.
TRANSFORMATION STAGE [dönüşüm aşaması] Kurtçuk (larva) özelliklerinin kaybolduğu ve erinleşmemiş genç balık aşamasının başladığı gelişme evresi. Değişme çok az olabileceği gibi çok önemli de olabilir. Örnek; yılan balığı ve yassı balıklar.
TRANSGRESSION [su ilerlemesi] Kara parçasının deniz su seyiyesinin yükselmesi ya da karanın çökmesi sonucu su altında kalması.
TRANSITION [intikal] Bir limandan diğerine, denizden limana ya da bir istasyondan diğerine geçiş.
TRANSITION AREA [geçiş alanı] Bir özellikten diğer özelliğe geçilen kesim. Örnek; tatlı-tuzlu su, taban yapısı, taban kompozisyonu.
TRANSLUCENT [yarısaydam] Yarısaydam nesneler için kullanılan sıfat. Balıkların sert aksamlarından yaş tayinlerinde büyüme halkalarının belirtilmesinde kullanılan terim.
TRANSLUCENT ZONE [saydam kuşak, hyalin halka] Otolitin oldukça çok ışık geçiren halkası. ® Hyaline ring.
TRANSMISSOMETER [transmissometre] Uzaklığı belli iki nokta arasındaki ışık kaybını (azalmasını) ölçen alet.
TRANS-NATIONAL FISHERY [ulusal sınırı aşan balıkçılık] Stok(ların) münhasır ekonomik bölgeyi aştığı balıkçılık. Örnek; Karadeniz hamsi balığı.
TRANSPARENT GOBY [camkaya, saydamkaya balığı, beyaz kaya balığı] ® Aphia minuta mediterranea.
TRANSPLANTATION [transplantasyon] 1- Organ nakli.
TRANSPLANTATION [transplantasyon] 2- Yer değiştirme. Nakil, nakletme. Bir balığın bir yerden alınarak başka bir yere (yaşamalana) bırakılması.
TRANSPLANTED SPECIES (TRANSFERRED SPECIES) [nakli tür] Bilerek ya da kazaen insanlarca taşınarak bir suya salıverilen herhangi bir tür.
TRASH FISH (DISCARDED FISH) [değersiz balık, ıskarta] Hedef olmadığı halde avlanan ve genellikle atılan balıkları tanımlar. Bazı durumlarda bu balıklar insan tüketiminde de kullanılabilirken son zamanlarda balık semirtme çiftliklerinde yem olarak da kullanılmaktadır. Dün değersiz olup ıskarta kabul edilen balık bugün kullanılabilir olabilmektedir. ® Discard (ıskarta).
TRAWL [trol] Çuval tipli ağ olup balıkçı gemilerinin arkasından ya ortasuda ya da tabanda sürütülerek çekilmektedir. Bu tip ağların dikey açıklığı üst kısmına yüzer malzeme takılarak yukarı kaldırılırken alt tarafına ağırlık bağlanarak aşağı (tabana) doğru çektirilerek sağlanır. Ağın yanlara açılması ise uçurtma prensibine göre çalışan kapı denilen düzeneklerle olur.
TRAWL DOOR [kapı, trol kapısı] ® Otter door.
TRAWL NET SELECTION [trol ağında seçme] Bir türe ait olup trol ağının torba kısmında kalan balıkların boy dağılımlarının aynı türün trol ağının ağzından giren balıkların boy dağılımlarına oranı olup (S)?ye benzer bir eğri şeklindedir. ® Selection (seçme). ® Gill net selection (solungaç ağında seçme). ® Knife-edge-selection (bıçak ağzı seçme).
TRAWL WINCH [trol vinci] Çekilerek kullanılan ağ ile yapılan balıkçılıkta ağı, suya indirmede ve güverteye almada kullanılan tel vincine verilen ad. Çelik telin sarıldığı tamburlardan oluşan alet.
TRAWLER [trol] Trol ağını av aracı olarak kullanan balıkçı gemi ya da teknesi.
TRAWLING NET [trol ağı] Sürüklenmeyle yapılan balık avcılığında kullanılan ağ.
TREATMENT OF FISH POISONING [ağı üreten balıktan korunma, zehir üreten balıktan korunma] Her halükârda   hekime başvurulmalıdır.
a) Dasyatidae, Gymnuridae, Mobulidae, Myliobatidae, Rhinopteridae, Urolophidae Potamotrygonidae ailesi biryelerinde: Yara soğuk deniz suyu ile yıkanmalı. Yırtılmış deri parçaları çıkartılmalı. Yaralı kısım mümkün olduğunca ve dayanılacak derecedeki sıcak suda 30-90 dakika tutulmalı. Bu tür zehirler sıcak suda çabuk parçalanır ve etkisi azalır. Hafif uyuşturucu olarak suya MgSO4 konulabilir. Su banyosundan sonra yara yeri cerrahi müdahaleyle temizlenir ve kapatılır. Kazıklıhumma (tetanos) iğnesi tavsiye edilir. Antibiyotik desteği gerekebilir. Ağrı kesici olarak ya kasa ya da damara demerol etkilidir. Birincil şok alışılagelmiş yöntemle atlatılabilirken, zehir etkisinin oluşturacağı kardiyovasküler ikincil şok ciddi tedavi gerektirir. Yaralının hastaneye kaldırılması önerilir. KMNO4 ve NH3 ve soğukla tedavi uygulanmamalıdır. Denizde vatoz sokmasından korunmak için yürürken ayakların sürütülmesi önerilir.
b) Ariidae, Bagridae, Clariidae, Doradidae, Heteropneustidae, Ictaluridae, Pimelodidae, Plotosidae, Siluridae ailesi bireylerinde: Tedavi yukarıdaki (a) gibidir.
c) Trachinidae ailesi bireylerinin sokması: Tedavisi yukarıdakinin (a) benzeridir. Ek olarak Ca-gluconat ağrıyı keser. Procain hafif durumlarda kullanılır. Damardan mepedridin sokmadan 1 saat sonra da devam eden ciddi ağrıları azaltır.
d) Scorpaenidae ailesi bireylerinde: Sokma yeri zehirden temizlemek için yıkanır. Kanamaya izin verilmelidir. Yara (sokma) yeri mümkün olduğunca sıcak ve dayanılacak derecedeki sıcak su banyosunda 30-90 dakika tutulmalıdır. Hafif uyuşturucu olarak suya MgSO4 konulabilir. Yara yeri cerrahi müdahaleyle temizlenmeli ve kapatılmalıdır. Kazıklıhumma (tetanos) iğnesi tavsiye edilir. Antibiyotik desteği gerekebilir. Ağrı kesici olarak ya kasa ya da damara yapılan demerol etkili olabileceği gibi olmayabilirde.
e) Batrachoididae ailesi bireylerinde: Tedavisi yukarıda (d) olduğu gibidir.
f) Siganidae, Acanthuridae ailesi bireylerinde: Tedavisi yukarıda (d) olduğu gibidir.
Önemli uyarı: Kardiyovasküler ikincil şok ciddi tedaviyi gerektirir.
TRENCH (TROUGH) [çukur] Denizde uzunca çok derin, dik yamaçlı kesim. Derin deniz çukuru. 
TREND [trend] Eğilim, doğrultu.
TRI- (prefix) [tri-] Üç, üç kez, üç kat.
TRIAKIDAE (HOUND SHARKS) [küçük köpekbalığıgiller] Chondrichthyes- kıkırdaklılar  sınıfı, Carcharhiniformes takımının bir ailesidir. Aile 9 cinste 40 türü barındırmaktadır. Küçük  boylu köpek balıklarıdırlar. Sırt yüzgeçlerinde 2 diken vardır. Ilıman ve sıcak sularda yayılmaktadırlar.
TRIASSIC [triasik] Mezozoik çağda jeolojik dönem. 245-210 milyon yıl öncesi.
TRICHIURUS LEPTURUS (LARGEHEAD HAIRTAIL) [kılkuyruk, kılkuyruk balığı] Tabanyüzücü (bentopelajik) olup etrafgöçerdir (amfidromdur). 0-400 m derin-liklerde rastlanır. Boyu TL=234 cm, ağırlığı 5 kg ve 15 yaşında olabilir. Ticari balıkçılığı önemlidir. Genellikle sığ suda ve çamurlu tabanda bulunur. Erin ve geç bireylerin ters beslenme davranışı vardır. Büyük erin bireyler gündüz yüzeye yakın yemlenirken erinleşmemiş genç bireyler 100 m derinlikte ve tabanın üstünde sürü oluşturur. Gençler gece gevşek gruplar halinde yüzeyde beslenir. Yumurtaları yüzücüdür (pelajiktir). Kızartması ve ızgarası çok lezizdir.
TRIGGER [tetik] Herhangi bir şeyi başlatıcı. Örnek; balık cezbedici koku, ses, titreşim vb.
TRIGGER TAC [tetikleyici TAC] Ulaşıldığında bazı düzenleyici önlemlerin alınmasına yol açan toplam izin verilebilir av düzeyi (miktarı). ® Total allovable catch (toplam izin verilebilir av).
TRIGGERFISHES [çotiragiller] ® Balistidae.
TRIGLA LYRA (PIPER GURNARD) [öksüz, öksüz balığı, kırlangıç] Derin-tabansaldır (batidemersaldir). 25-700 m derinliklerde rastlanır. Boyu TL=60 cm olabilir. Ticari balıkçılığı önemsizidir. 7 yıl yaşayabilir. Kumlu çamurlu zeminde bulunur.
TRIGLIDAE (GURNARDS, SEAROBINS) [kırlangıçbalığıgiller] Actinopterygii-Işınlıyüz-geçliler sınıfı, Scorpaeniformes takımının Scorpaenoidei alttakımının bir ailesidir. Bir kaynağa göre toplam 14 cinste 100 türü barındırır. Bir diğer kaynak yalnız 11 cins ve 73 tür bildirmektedir. Yaygın bilinen cinsleri Aspitriga (2 tür), Eutrigla (1 tür), Lepidotrigla (12 tür), Peristedion (21 tür), Trigla (4 tür) ve Trigloporus?tur (2 tür). Diğer cinsleri ise şunlardır: Bellator (5 tür), Chelidonichthys (1 tür), Paratrigla (1 tür), Prionotus (22 tür), Pterigotrigla (2 tür). Deniz ve acısuda bulunur. En büyükleri 1 m boya ulaşır.
TRIM BY THE HEAD [başlı] Teknenin baş tarafının kıç tarafa göre daha batık olması. Kıçtan trol ağı çeken tekneler için bir avantaj olarak algılanmaktadır.
TRINOMEN [trinomen] Üç kelimeden oluşan canlı adı. Cins adı, tür adı, alttür adı. Örnek; Merlangius merlangus euxinus - mezgit.
TRINOMINAL [trinominal] Üç kelimeden oluşan isim.
TRIP [sefer] Balıkçı teknesi ya da araştırma gemisinin limanda olmadığı, denizde olduğu süre. 
TRIP FREQUENCY LIMIT [sefer sıklığı sınırı] Belirli bir sürede yapılabilecek seferlerin sayısal sınırı.
TRIPLO- (prefix) [triplo-] Üç kat. Üç kez. Örnek; triploid. Haploid kromozom sayısının üç katına sahip.
TRIPLOID [triploid] Normal olmayan kromozom bileşenleri. Normal haploid kromozom sayısına üç seri halinde sahip olan balık, canlı. Balığı üç katlı kromozoma sahip hale getirmek için döllenmeden hemen sonra sıcak, soğuk, basınç ya da kimyasal şoka tabi tutmak gerekir. Bundan daha çok dişi balıklar etkilenir. Erkek-lerde kısmen ortaya çıkar.
TRIPTERYGION DELAISI (BLACK-FACED BLENNY) [karabaş balığı] Tabansaldır (demersaldir). O-40 metre derinliklerde bulunur. Boyu TL=9 cm olabilir. Kayalık tabanda ve sığ suda yaşar. Işığın az olduğu oyuk ve kovukları seçer.
TRIPTERYGION MELANURUS (?) [karabaş balığı] Tabansaldır (demersaldir). Boyu TL=5.3 cm olabilir. Az ışıklanan yerlerde bulunur. Kayalıklara tırmanır.
TRIPTERYGION TRIPTERONOTUS (?) [karabaş balığı] Tabansaldır (demersaldir). Göçmen değilidir. 0-7 m derinliklerde yaşar. Boyu TL=8 cm olabilir. Sığ kayalık kıyıda bulunur.
TRIPTON [tripton] Seston?un inorganik kısmı.
TRISOPTERUS LUSCUS (POUTING) [?] Tabanyüzücü (bentopelajik) ve okyanus-göçerdir (okyanodromdur). Acısuya girer. 30-100 m derinliklerde yayılır. Boyu TL=40 cm olabilir. Balıkçılığı vardır. Erinler grup, erin olmayanlar büyük sürü oluşturur. Dış sahanlık kısmında yaşar fakat kıyıya da 50 metreye kadar iner. Ayrıca yumurtlamak için kıyıya daha da yaklaşabilir. Türkçe adı bilinmiyor.
TRITON [Triton, balık tanrısı] Belden yukarısı insan gerisi balık olup kabuktan boru çalan denizadamı. Poseidon ve Amphitrite?in oğlu.
TRIVIAL NAME (VERNACULAR NAME) [lakap, yerel ad, yerel isim] 2- Bilimsel adın dışında yerel dilde kullanılan isim.  ® Common name. ® Nomen triviale.
TROOP [takım] Avlanma birliği kurmuş köpek balığı topluluğu.
-TROPHIC (soffix) [besinsel, -trofik] Beslenmeyle ilgili. Besini toplamak, almak, yemek.
TROPHIC GUILD (FEEDING GUILD) [besinsel birlik,  beslenme birliği] Birbiriyle ilişkili olmayan balıkların benzer besin kaynağını kullanması. Örnek; tabanobur (benthivore), çökelobur (detritivore), otobur (herbivore), etotobur (omnivore), planktonobur (planktivore), balıkobur (piscivore) vs.
TROPHIC LEVEL [beslenme basamağı] Bir hayvansalın besin zincirindeki yeri.
TROPHOGENIC LAYER [trofojenik katman] Fotosentezle yapılan organik madde üretiminin yıkımlarla kaybı aştığı su tabakası, katmanı.
TROPHOLOGY [trofoloji] Besin ve beslenme ilişkilerinin incelenmesi.
TROPIC [dönence] -23027? ve +23027? larda dünyanı çevreleyen sanal çember. Oğlak ve yengeç olmak üzere iki dönence ayırt edilmektedir.
TROPICAL FISH [tropik balık] 1- Tropik bölgede yaşayan balık.
TROPICAL FISH [tropik balık] 2- Tatlı ya da tuzlu suda yaşayan parlak renkli, alışılmadık vücut yapısına sahip küçük balık.
TROPICAL REGION [tropik bölge] Kuzey ve güneyde 200 kış eşsıcaklığına sahip okyanus kesimi.  Genel anlamda oğlak ve yengeç dönenceleri arasında kalan kuşak.
TROPICAL TWO-WING FLYINGFISH [uçan balık  ] ® Exocoetus volitans.
TROPICS [tropik]  Yengeç Dönencesi 23.5°N ile Oğlak Dönencesi 23.5°S enlemi arasında kalan kuşak.
TROPISM [tropizm] Sabit canlıların uyarıcıya doğru ya da uyarıcıdan uzaklaşan büyüme hareketi. 
TROUGH [çukur] ® Trench.
TROUSER CODEND [koruyucu torba] ® Cod end cover.
TROUT PELLET [alabalık topağı] Besin bileşenlerinden oluşan ve alabalık çiftliklerinde kullanılan kuru yem.
TROW NET [serpme, serpme ağı] ® Throw net.
TRUE DORIES [dülgerbalığıgiller] ® Zeidae.
TRUE FISHES (FINFISH) [gerçek balıklar] Solungaç solunumlu olup vücut sıcaklıkları ortam sıcaklığında olan ve yüzgeçleri bulunan canlılardır. Balık tanımı genel anlamda gerçek balıklar için kullanıldığı gibi geniş anlamda yumuşakçalar, kabuklular, deniz memelileri gibi sucul canlıları da kapsayabilmektedir. ® Fish (balık).
TRUE GOBIES [kayabalığıgiller] ® Gobiidae.
TRUE POSITION [hakiki mevkii] Coğrafi enlem ve boylamı belli noktalar, kertriz alınarak konulmuş mevkii.
TRUNK [gövde] Organizmada dal, uzantı, kuyruk vb hariç ana kısım.
TRYONIX TRIUNGUIS (NILE SOFT-SHELLED TURTLE) [Nil yumuşak kabuklu kaplum-bağası] Soyu tehlike altındaki tür olup doğu Akdeniz?de yalnız üç bölgede rastlanmaktadır. Bunların ikisi 1970?lerde keşfedilen Dalyan, Dalaman ile İsrail?deki Aleksandre ırmağındaki üç ana ıslak alandır. Son dönemde Kaş-Fethiye arasında Patara?da da bir populasyonun olduğu saptanmıştır. Bu türün populasyonlardaki birey sayıları oldukça düşüktür ve 50-125 arasında değişmektedir. Nil yumuşak kabuklu kaplumbağası ayrıca Mersin ve İskenderun Körfezi bölgelerinde de görülmekte ancak balık ağlarına zarar verdikleri için koruma altında olmalarına rağmen bunlara iyi gözle bakılmamaktadırlar.
TSUNAMI [tsunami] Deniz altındaki deprem, toprak kayması ya da volkanik faaliyet sonucu oluşan çok büyük dalga.
TUB GURNARD [deniz horoz balığı, uçan balığı, kırlangıç balığı, kırlangıç] ® Chelidonichthys lucernus.
TUBE FOOT [ambulakral ayakçık] ® Ambulacral sucker.
TUBENOSE GOBY [kayabalığı] ® Proterorhinus marmoratus.
TUBERCLE [yumrucuk] Deride görülen kabarcık.
TUBERCULOSIS (TB) [balık veremi, tüberkloz] ® Fish tuberculosis. 
TUBESNOUTS (STICKLEBACKS) [dikenlibalıkgiller] ® Gasterosteidae.
TUBIFEX TUBIFEX (SLUDGE WORM) [tubifeks] Boyları 6 cm kadar olan Tubificidae ailesinin akarsu ve göllerde yaşayan boru tipli olup küçük halkalı solucan türlerinden biridir. Bunlar kırmızı renkli olup korku halinde topak halini alırlar. Çamurlu tabanda ve çok kirli sularda yaşarlar. Yüz yıldan fazla bir süredir akvaryum balıklarının beslen-mesinde kullanılırlar fakat akvaryumlara da hastalık taşırlar. Bu nedenle kaynatılmış ya da kuru dondurulmuş kurtlar taze yem olarak verilenden daha güvenlidir. Oksijensiz ortamda metabolizmalarını yavaşlatarak ya da sist oluşturarak aylarca yaşayabilirler. Tubifex türlerinin birbirinden ayırt edilmesi zordur.
TUBULAR EYE [tüpgöz] Tüp şeklinde ve çok büyük merceği ve ağ tabakası (retinası) olan göz küresi. Örnek; derinyüzücü (batipelajik) balıklardan Macropinna, Opisthoproctus, Argyropelecus, Odontostomus, Scopelarchus, Gigantura cinsleri.
TUBUS (TUBE) [tüp, boru].
TUNA TOWER (MARLIN TOWER) [kartal yuvası] Balıkçı gemilerinde yükseğe konulmuş kova biçimli gözetleme yeri.  İngilizce?de yüksek olanlara ?tuna tower? denirken alçak olanları ?marlin tower? olarak adlandırılır.
TUNICA (SHIRT) [gömlek].
TUNICATA (TUNICATES) [gömleklier, tunikatlar] Omurgasızlar ile omurgalılar arasında yer alan hayvansal organizmalardır. Bazen ilkel kordalılar (Urochordata) altkabilesine de bu ad verilmektedir. Dört sınıfı kapsar. Bunlar; Ascidiacea, Thaliacea, Appendicularia ve Sorberacea?dır. Sifonlarıyla filtreleyerek beslenirler. İlk evrelerinde notochord taşırlar. Kurtçukları (larvaları) kurbağa kurtçuğuna (larvasına) benzer, erinler fıçıyı andırır. Solungaçla solunurlar. Çoğu erdişidir (hermafrodittir). Yumurta vücutta kalırken atmık suya salnınır ve diğerlerini döller. Yumurta çatlayıncaya kadar vücutta kalır. Kanları vanadyum ihtiva eder. İstalacı olanı Didemnum?dur.
TUNICATES [gömlekliler, tunikatlar] ® Tunicata.
TURBID [bulanık] Asılı ya da askıda bulunan maddeler nedeniyle ışık geçirmeyen su.
TURBIDITY [bulanıklık, türbidite] Suda asılı bulunan maddeler nedeniyle ışık geçirgenliğinin azaldığı durum.
TURBOT [kalkan balığı, dişi kalkan, kalkan] ® Psetta maxima.
TURBULENCE [çalkantı, türbulans] 1- Bir sıvının paralel olmayan katmanlar halinde akması,  döngü, ve karışma yaratmasıdır.
TURBULENCE [çalkantı, türbulans] 2- Girdap şeklinde akış. Akışkanların gösterdikleri düzensiz hareket.
TURGUT REİS [Dragut] ® Dragut.
TURKISH FISHERY CALENDAR [Türkiye balıkçılık takvimi] Geçmişten günümüze ulaşan ilk ve kapsamlı Türkiye balıkçılık takvimi zamanının Eğitim-Öğretim Bakanlığı?nın  (Maarif Vekaleti?nin) il ve ilçe örgütlerindeki eleman-larının yardımları ve Türkiye Et ve Balık Kurumu Genel Müdürlüğü?nün maddi desteğiyle İstanbul Üniversitesi?nin o zamanki Hidrobiyoloji Araştırma Enstitüsü?nün saygın elemanları olan Ord. Prof. Dr. C. Kosswig ve Cafer Türkmen beyefendiler tarafından hazırlanmış ve 1955?te Fakülte Matbaasında 5 nolu enstitü yayını olarak basılmıştır. Eser 64 sayfa olup 40?ın üstünde türü kapsamaktadır. Aynı adla pazarlanan 60?dan fazla türün dahil edildiği Latince balık isimleriyle desteklenmiş bir liste ayrıca verilmektedir. Takvim zamanının idari yapılanmasında yer alan ve kıyısı olan 23 ilde toplanan veriler dikkate alınarak oluşturulmuştur. Takvim ayrıca ilgili balık resimleriyle de desteklenmiştir. Aşağıda o dönemden kalan ve artık tarihi değeri olup zamanının avlanan balık çeşitliliği hakkında bilgi veren bu takvimin özüne yer verilmektedir. Ancak söz konusu döneme ait ayrıntılı bilgi almak isteyenler ® Appendix 1 Extended calendar summary (Ek1-genişletilmiş takvim özetine bakabilirler.

Özet ? Türkiye Balıkçılık Takvimi (KOSSWIG ve TÜRKMEN?den 1955)
Kısaltmaların açıklaması: t ? ton, v- vanoz, L ? Lapa, l- lahoz, b- bakalyaro
Doğu Kardeniz Bölgesi (Rize- Trabzon- Giresun- Ordu- Samsun)

Her ay
Oca
Şub
Mar
Nis
May
Haz
Tem
Ağu
Eyl
Eki
Kas
Ara
Denizalası
Kefal
Kötek
Levrek
İstavrit Mavruşkil
Mezgit İstavrit
Zargana
 
Gümüş Hamsi
Kalkan
Kefal
Kötek
Lüfer
Palamut
T.barbunya
Tirsi
Uskumru
Zargana
 
 
Gümüş Hamsi
Kalkan
Kötek
Levrek
Lüfer
Palamut
T.barbunya
Tirsi
Uskumru
Zargana
 
Denizalası
Gümüş Hamsi
Kalkan
Kötek
Levrek Hamsi
Lüfer
Mavruşkil
Palamut
T.barbunya
Tirsi
Uskumru
Zargana
Denizalası
Hamsi
Kalkan
Kötek
Levrek
Lüfer
Mavruşkil
Palamut
T.barbunya
Tirsi
Uskumru
Zargana
 
Denizalası
Hamsi
Kalkan
Kötek
Levrek
Lüfer
Mavruşkil
T.barbunya
Tirsi
Uskumru
Zargana
 
Denizalası
Kalkan
Kötek
Levrek
Mavruşkil
T.barbunya
Uskumru
 
Denizalası
Gümüş
Kalkan
Kötek
Levrek
Lüfer
Mavruşkil
Palamut
T.barbunya
Tirsi
Zargana
 
Denizalası
Gümüş
Kalkan Hamsi
Kötek
Levrek
Lüfer
Mavruşkil
Palamut
T.barbunya
Tirsi
Uskumru
Zargana
 
Gümüş Hamsi
Kalkan
Kötek
Levrek
Lüfer
Mavruşkil
Palamut
T.barbunya
Tirsi
Uskumru
Zargana
 
Gümüş Hamsi
Kalkan
Levrek
Lüfer
Mavruşkil
Palamut
T.barbunya
Tirsi
Uskumru
Zargana
 
Gümüş Hamsi
Kalkan
Lüfer
Mavruşkil
Palamut
T.barbunya
Tirsi
Uskumru
Zargana
 
Gümüş Hamsi
Kalkan
Kötek
Lüfer
Mavruşkil
Palamut
T.barbunya
Tirsi
Uskumru
Zargana
 
Batı Kardeniz Bölgesi (Sinop ? Kastamonu  - Zonguldak ? İstanbul1) - Kocaeli (İzmit)1)
1) İstanbul ve Kocaeli-İzmit?in hem Karadeniz hem de Marmara Denizin?de kıyısı olmasına rağmen avın büyük çoğunluğunun Karadeniz?den geldiği kabul edilerek burada batı Karadeniz?e katılmıştır.

Her ay
Oca
Şub
Mar
Nis
May
Haz
Tem
Ağu
Eyl
Eki
Kas
Ara
İstavrit
Kefal
Levrek
Lüfer
Mercan
Sardalya
Sinagrit
T.barbunya
 
 
Çipura
Gümüş
Hamsi
İstavrit
Kalkan
Kefal
Kılıç
Kolyoz
Kötek
Levrek
Lüfer
Mezgit
Orkinos (t.)
Palamut
Sardalya
Tirsi
Torik
Uskumru
Zargana
 
Çipura
Gümüş Hamsi
Kalkan
Kefal
Kılıç
Kolyoz
Kötek
Levrek
Lüfer
Mercan
Mezgit
Orkinos (t.)
Sardalya
Sarpa (L)
Tirsi
Torik
Uskumru
Zargana
Denizalası
Gümüş
Hamsi
Hani
İstavrit
Kalkan
Kefal
Kolyoz
Kötek
Levrek
Lüfer
Mercan
Mezgit
Orkinos (t.)
Sardalya
T.barbunya
Tirsi
Torik
Uskumru
Zargana
Gümüş
Hamsi
Hani
İstavrit
Kalkan
Kefal
Kılıç
Kolyoz
Kötek
Levrek
Lüfer
Mezgit
Orkinos (t.)
Sarpa (L)
T.barbunya
Tirsi
Torik
Uskumru
 
Gümüş
Hamsi
Hani
İstavrit
Kalkan
Kefal
Kılıç
Kolyoz
Kötek
Levrek
Lüfer
Mercan
Mezgit
Orkinos (t.)
Palamut
T.barbunya
Tirsi
Torik
Uskumru
Zargana
Gümüş İstavrit
Kalkan
Kefal
Kılıç
Kolyoz
Kötek
Kupes
Levrek
Lüfer
Mercan
Mezgit
Orkinos (t.)
Palamut
Sardalya
Sinagrit
T.barbunya
Tirsi
Torik
Uskumru
Zargana
Gümüş
Hamsi
Hani
İstavrit
Kefal
Kılıç
Kolyoz
Kötek
Kupes
Levrek
Lüfer
Mercan
Mezgit
Orkinos (t.)
Palamut
Sardalya
Sinagrit
T.barbunya
Tirsi
Uskumru
 
Gümüş
Hamsi
İstavrit
Kalkan
Kefal
Kılıç
Kolyoz
Kötek
Kupes
Levrek
Lüfer
Mercan
Mezgit
Orkinos (t.)
Palamut
Sardalya
Sinagrit
T.barbunya
Tirsi
Uskumru
Zargana
Gümüş
Hamsi
İstavrit
Kalkan
Kefal
Kılıç
Kolyoz
Levrek
Lüfer
Mezgit
Orkinos (t.)
Palamut
T.barbunya
Tirsi
Torik
Uskumru
Zargana
 
Gümüş Hamsi
İstavrit
Kefal
Kılıç
Kolyoz
Kötek
Levrek
Lüfer
Mezgit
Orkinos (t.)
Palamut
T.barbunya
Tirsi
Torik
Uskumru
Zargana
 
Gümüş Hamsi
İstavrit
Kalkan
Kefal
Kılıç
Kolyoz
Levrek
Lüfer
Mezgit
Orkinos (t.)
Palamut
Tirsi
Torik
Uskumru
Zargana
 
Çipura
Denizalası Gümüş
Hamsi
İstavrit
Kalkan
Kefal
Kılıç
Kolyoz
Kötek
Levrek
Lüfer
Mezgit
Orkinos (t.)
Palamut
Tirsi
Torik
Uskumru
Zargana
 
Marmara Denizi (Bursa ? Tekirdağ  - Balıkesir (Marmara)
Her ay
Oca
Şub
Mar
Nis
May
Haz
Tem
Ağu
Eyl
Eki
Kas
Ara
İstavrit
Kefal
Kolyoz
Levrek
Lüfer
Mercan Minekop
Sardalya
Sinagrit
T.barbunya
 
Çipura
Kalkan
Kefal
Kılıç
Levrek
Lüfer
Mercan
Palamut
Sinagrit
Torik
Uskumru
Zargana
Çipura
Gümüş
Hamsi
Hani
İstavrit
Kalkan
Kefal
Kılıç
Levrek
Palamut
T.barbunya
Uskumru
Zargana
Gümüş
Hamsi
Hani
İstavrit
Kalkan
Kefal
Kılıç
Levrek
Lüfer
Uskumru
Zargana
Gümüş
Hamsi
Kalkan
Kefal
Kılıç
Levrek
Lüfer
Mercan
Sardalya
Sinagrit
T.barbunya
Uskumru
 
Gümüş
Kalkan
Kefal
Kılıç
Kolyoz
Kupes
Levrek
Lüfer
Mercan
Orkinos (t.)
Palamut
Sardalya
Sinagrit
T.barbunya
Torik
Uskumru
Zargana
Gümüş
Hamsi İstavrit
Kefal
Kılıç
Kolyoz
Kupes
Levrek
Lüfer
Mercan
Orkinos (t.)
Palamut
Sardalya
Sinagrit
T.barbunya
Torik
Uskumru
Zargana
Gümüş
Hamsi
İstavrit
Kefal
Kolyoz
Kupes
Levrek
Lüfer
Mercan
Orkinos (t.)
Palamut
Sardalya
Sinagrit
T.barbunya
Uskumru
Hamsi
İstavrit
Kefal
Kolyoz
Kötek
Kupes
Levrek
Mercan
Orkinos (t.)
Palamut
Sardalya
T.barbunya
Uskumru
Zargana
Hamsi
İstavrit
Kalkan
Kefal
Levrek
Lüfer
Mercan
Orkinos (t.)
Palamut
Sardalya
T.barbunya
Uskumru
Zargana
Çipura
İstavrit
Kefal
Kılıç
Kupes
Levrek
Lüfer
Orkinos (t.)
Palamut
T.barbunya
Torik
Uskumru
Zargana
Gümüş
Kalkan
Kefal
Kılıç
Kupes
Levrek
Lüfer
Orkinos (t.)
Palamut
T.barbunya
Torik
Uskumru
Zargana
İstavrit
Kefal
Kılıç
Kolyoz
Kupes
Levrek
Lüfer
Mercan
Orkinos (t.)
T.barbunya
Torik
Uskumru
 
Ege Denizi (Balıkesir (Ege) ? Çanakkale2) ? İzmir ? Muğla)
2) Çanakkale?nin hem Marmara Denizi?nde hem de Ege Denizi?nde kıyısı olmasına rağmen Çanakkale?de avlanan türler Ege Denizi içerisine katılmıştır.
 
Her ay
Oca
Şub
Mar
Nis
May
Haz
Tem
Ağu
Eyl
Eki
Kas
Ara
Akya
Çipura
Fangri
İstavrit
Kefal
Kupes
Levrek
Lüfer
Melanurya
Mercan
Mezgit (b)
Minekop
Sardalya
Sinagrit
T.barbunya
Trança
 
Hamsi
Hani
İstavrit
Kalkan
Kupes
Levrek
Lüfer
Orfoz (lah)
Palamut
Sarpa (L)
Tirsi
Torik
Uskumru
Zargana
Akya
Gümüş
Hamsi
Hani
İstavrit
Kalkan
Kolyoz
Kupes
Levrek
Lüfer
Orfoz (lah)
Palamut
Sarpa (L)
Sinagrit
T.barbunya
Tirsi
Uskumru
Zargana
Akya
Gümüş
Hamsi
Hani
İstavrit Kalkan
Kolyoz
Kupes
Levrek
Lüfer
Orfoz (lah)
Orkinos (t.)
Palamut
Sardalya
Sarpa (L)
Sinagrit
T.barbunya
Tirsi
Torik
Uskumru
Zargana
Akya
Gümüş
Hamsi
Kalkan
Kılıç
Kolyoz
Kötek Levrek
Melanurya
Orfoz (lah)
Orkinos (t.)
Sardalya
Sarpa (L)
Sinagrit
Tirsi
Torik
Uskumru
Zargana
 
Akya
Gümüş
İstavrit Kalkan
Kolyoz
Kötek
Levrek
Lüfer
Mezgit
Orfoz (lah)
Orkinos (t.)
Palamut
Sardalya
Sarpa (L)
Sinagrit
T.barbunya
Tirsi
Torik
Uskumru
Zargana
Akya
Gümüş
İstavrit Kalkan
Kolyoz
Levrek
Mezgit
Orfoz (lah)
Orkinos (t.)
Palamut
Sarpa (L)
Sinagrit
T.barbunya
Tirsi
Torik
Uskumru
Zargana
 
Akya
Gümüş
Hani
İstavrit
Kılıç
Kolyoz
Levrek
Mezgit
Orfoz (lah)
Orkinos (t.)
Palamut
Sardalya
Sarpa (L)
Sinagrit
T.barbunya
Tirsi
Torik
 
Akya
Gümüş Hamsi
Hani
İstavrit
Kılıç
Kolyoz
Kolyoz
Orfoz (lah)
Orkinos (t.)
Orkinos (t.)
Sarpa (L)
Sinagrit
T.barbunya
Uskumru
Uskumru
Akya
Gümüş
Hani
Kılıç
Kolyoz
Levrek
Lüfer
Mezgit
Orfoz (lah)
Orkinos (t.)
Palamut
Sarpa (L)
Sinagrit
T.barbunya
Tirsi
Uskumru
Zargana
 
 
Hani
İstavrit
Kötek
Kupes
Levrek
Levrek
Lüfer
Mezgit
Orfoz (lah)
Palamut
Sarpa (L)
Sarpa (l)
Sinagrit
T.barbunya
Tirsi
Torik
Uskumru
 
Hani
İstavrit
Kötek
Levrek
Lüfer
Orfoz (lah)
Palamut
Sarpa (L)
Sinagrit
T.barbunya
Tirsi
Torik
Uskumru
Zargana
Hamsi
Hani
Kolyoz
Levrek
Lüfer
Orfoz (lah)
Palamut
Sarpa
Sinagrit
T.barbunya
Tirsi
Torik
Uskumru
Zargana
 
 
Ak Deniz (Antalya ? Mersin (İçel) ? Hatay)
Her ay
Oca
Şub
Mar
Nis
May
Haz
Tem
Ağu
Eyl
Eki
Kas
Ara
Fangri
Kefal
Levrek
Lüfer
Mercan
Orfoz (lah)
Sardalya
Sinagrit
T.barbunya
Çipura
Fangri
Gümüş
İstavrit
Kupes
Levrek
Lüfer
Melanurya
Palamut
Sarpa (L)
Sinagrit
T.barbunya
Torik
Zargana
Çipura
Fangri Gümüş
İstavrit
Levrek
Lüfer
Melanurya
Mercan
Orkinos (t.)
Palamut
Sinagrit
T.barbunya
Torik
Zargana
Çipura
İstavrit
Kupes
Kupes
Levrek
Lüfer
Melanurya
Mercan
Palamut
T.barbunya
 
Çipura
İstavrit
Kolyoz
Kupes
Lüfer
Melanurya
Mercan
Palamut
Sardalya Çipura
T.barbunya
Torik
Zargana
Çipura
Gümüş
İstavrit
Kolyoz
Kupes
Levrek
Lüfer
Melanurya
Mercan
Sardalya
T.barbunya
Uskumru
 
Çipura İstavrit
Kolyoz
Kupes
Levrek
Lüfer
Melanurya
Orfoz (lah)
Sardalya
Sarpa (L)
T.barbunya
Uskumru
Zargana
 
Çipura
İstavrit
Kolyoz
Kupes
Lüfer
Mercan
Orfoz (lah)
Palamut
Sardalya
Sarpa (L)
Sinagrit
T.barbunya
Uskumru
Zargana
Çipura
İstavrit
Kolyoz
Kupes
Levrek
Lüfer
Mercan
Palamut
Sardalya
Sarpa (L)
T.barbunya
Uskumru
 
Çipura
İstavrit
Kalkan
Kupes
Levrek
Lüfer
Melanurya
Mercan
Orkinos (t.)
Palamut
Sarpa (L)
Torik
 
Çipura
İstavrit
Kalkan
Kupes
Levrek
Melanurya
Mercan
Orkinos (t.)
Palamut
Sinagrit
Torik
 
Çipura
Fangri
İstavrit
Kupes
Levrek
Mercan
Palamut
T.barbunya
Torik
Uskumru
Çipura
Fangri
Gümüş
İstavrit
Kupes
Levrek
Lüfer
Mercan
Palamut
Sarpa (L)
T.barbunya
Torik
Uskumru
 

TURKISH NAVY-OFFICE OF NAVIGATION, HYDROGRAPHY AND OCEANOGRAPHY [Seyir, Hidrografi ve Oşinografi Dairesi (SHOD)] Atalarımızın bahriyeye olan ve kayda geçmiş ve yaygın bilinen ilgisi ünlü kaptanıderya Piri Reis?e ve onun haritasına uzanır 16. yy). İzleyen süreçte kayıtlı bir katkı görünme-mektedir. Ancak 19. yy?da Karadeniz kıyılarında mesaha çalışmaları yapıldığı bilinmektedir. Bunu farklı ülkelerle (Rusya ve İngiltere) Marmara, Ege ve Akdeniz?de yapılan mesaha çalışmaları izlemiştir. İlk hidrografi kurumu resmen 1909?da ?Deniz Mesahaları ve Seyir Bürosu? oluşturulmuş ve zamanının Bahriye Bakanlığı?na bağlanmıştır. Zamanla yeniden düzenlenen bu büro 1928?de günümüzde Harita Genel Komutanlığı olan Geodetik Mesahalar Genel Müdürlüğüne bağlanmış ve bir deniz haritaları şubesi oluşturulmuştur. Bu büro daha sonra 1950?de Seyir ve Hidrografi Dairesi adıyla yeniden deniz Kuvvetleri Komutanlığına bağlanmıştır. Bu dairenin adı 1972?de Seyir, Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanlığı olarak değiştirilmiştir. Bugün İstanbul Çubukluda konuşlanmış olan SHOD?un başlıca görevleri şunlardır:
- Deniz, göl ve uygun ırmaklarda hidrografi, oseanografi ve jeofiziksel yönlerden mesaha, araştırma ve inceleme işleri yapmak,
- Kurum kuruluş ve kişilerin toplamış oldukları hidrografik, oşinografik ve jeofiziksel mesaha ve araştırmalara ait olup vermekle yükümlü oldukları her türlü veri, plan ve haritaları arşivlenmek,
- Hidrografik, oseanografik ve jeofiziksel mesaha ve araştırmalara koordinatörlük yapmak,          
- Seyir emniyeti ve kolaylığı bakımından gerektiğinde proje ve planlarla deniz trafiği, liman ve su yollarına ait mevzuatın hazırlanmasında, denizde can ve mal emniyetini sağlayacak incelemelerde bulunmak, seyir ve sefer haritaları oluşturmak ve yenilemek,
- İlgi alanına giren konularda yurtdışında ülkeyi temsil etmek.
TURKISH STATISTICAL INSTITUTE (TURKSTAT) [Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)] Osmanlı döneminde, 19 yy başlarında merkeze bağlı istatistik büroları açılmış ve bir merkezi organ oluşturulmuştur. 1891?de Bab-ı Ali?de Merkezi İstatistik Encümeni (komisyonu) ile de yasallaşmıştır. 1918?de istatistik faaliyetleri sadaret?e (başvezir?e) bağlanarak İstatistik Müdürüyeti Umumiyesi oluşturulmuş isede kısa süre sonra kaldırılmış ve önceki sistem Cumhuriyet?e kadar sürdürülmüştür. Cumhuriyet dönemide ?Merkezi İstatistik Dairesi? (1926), ?İstatistik Umum Müdürlüğü? (1930), İsim değiştikliğiyle kurum ?İstatistik Genel Müdürlüğü? adını almıştır (1945), ancak 1952?de kurumun adı geriye dönülerek  ?İstatistik Umum Müdürlüğü?ne çevrilmiş ise de 1960?da yeniden ?İstatistik Genel Müdürlüğü? adına dönülmüştür. Kurumun adı 1962?de ?Devlet İstatistik Enstitüsü? olarak değiştirilmiştir. 2005?te kurumun adı bir kez daha değiştirilerek ?Türkiye İstatistik Kurumu? olmuştur. Kurum ilgi alanındaki konularda ülke gereksinmelerinin gerektirdiği işbirliği, program, standartlar, veri toplama, yöntem ve ulusal kayıt sistemi, bilgi akışını sağlama ve koordine etme ile ülkenin ekonomik, sosyal, nüfus, kültür, çevre, bilim ve teknoloji alanları ile gerekli diğer alanlardaki istatistikleri toplamak, derlemek, değerlendirmek, ve resmen yayınlamak gibi yükümlülükleri olan önemli ve vazgeçilemez kurumlarımızdandır. Balıkçılık avı ve balıkçılık filosuna ait istatistikler kurum tarafından toplanıp derlenmekte ve gecikmeli de olsa ?Su Ürünleri İstatistikleri? olarak yayınlanmaktadır. Kurum hakkında ayrıntılı bilgi almak isteyenlerin http://www.tuik.gov.tr sitesini ziyaret etmeleri önerilir.
TURKISH STRAITS [Türk Boğazları] İstanbul ve Çanakkale boğazlar sistemine verilen ad.
TURKSTAT (abbrev.) [Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)] Eski ?Devlet İstatistik Enstitüsü? (DİE). ® Turkish Statistical Institute.
TURNING A SHIP WITH LONG ROUND [harmanlamak] Geminin geniş bir daire çizecek şekilde hareket etmesi.
TURNOVER (TURNOVER TIME) [devrilme] 1- Populasyonun bir kısmının ölüm ya da göç yoluyla kaybolması ve boşluğun birim zamandaki içgöçle yani stoka katılmayla (recruitment) doldurulması.
TURNOVER [devrilme] 2- İlkbahar ve sonbahar dönemlerindeki rüzgarlarla suyun karışması ve sıcaklığın yüzeyden tabana eşitlenmesi.
TURNOVER [devrilme] 3- Belirli bir alanda bir türün kaybolması ve yerinin bir başka tür tarafından doldurulması, alınması.
TURNOVER [devrilme] 4- Ekosisteme, topluluğa ya da mevcut hasada üretken enerji akış oranıdır.
TURNOVER TIME [devrilme zamanı] ® Turnover.
TURTLE EXCLUDER DEVICE [kaplumbağa dışlayıcı alet] Kaplumbağaların ağa girmesini önleyen herhangi bir düzenek.
TÜBİTAK (abbrev) [Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu] Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu. Türkçe kısaltması aynı kalarak, kurumun adı Temmuz 2005?te değiştirilmiştir. ® The Turkish Scientific & Technological Research Council of Turkey (TÜBİTAK).
TÜİK (abbrev.) [Türkiye İstatistik Kurumu] Devlet İstatistik Enstitüsü?nün kısaltmış yeni adı. ® Turkish Statistical Institute, TURKSTAT (Türkiye İstatistik Kurumu).
TWAITE SHAD [dişli tirsi, tirsi] ® Alosa fallax.
TWILIGHT [alacakaranlık] Denizde güneşin batması ile parlak yıldızların doğmasına kadar geçen süre. Bu sürede ufuk görülebilir durumdadır.  Coğrafi bölge (enlem) ile mevsime göre değişiklik gösterir.
TWISTING [burulma] Sarmal olma, bükülme.
TWO BOAT PELAGIC TRAWL (LARSEN MIDWATER TRAWL, LARSEN TRAWL, FLOATING TRAWL, LARSEN TWO BOAT TRAWL, ATOM TRAWL) [çift tekne trol ağı] İki tekne arasında çekilen kanatsız, kare ağızlı ortasu trol ağı.
TWO BOAT TRAWLING [çift trol] ® Pair trawling.
TWO-SPOTTED GOBY [beneklikaya balığı] ® Gobiusculus flavescens.
TYLOSURUS ACUS IMPERIALIS (?) [zargana balığı, zargana] Yüzücüdür (pelajiktir). Boyu TL=150 cm ve daha büyük olabilir. Açıksuda yaşar fakat kıyılarda da bulunur. Yumurtaları nesnelere yapışık bulunabilir.
TYLOSURUS CHORAM (RED SEA HOUNDFISH) [zargana balığı] Yüzücüdür (pelajiktir). Boyu TL=120 cm olabilir. Balıkçılığı vardır. Yumurtaları nesnelere yapışık olabilir.
TYPES OF FISH MIGRATION [balık göçü tipleri] Bunlar; i) nafaka yani beslenmeyle ilgili göç, ii) İklimsel yani daha iyi koşulların arandığı göç, iii) eşeysel yani üremeyle ilgili yumurtlama göçüdür. Bunlara dördüncü olarak bazen ozmorgulasyon göçü de eklenmektedir.
TYPES OF POPULATION GROWTH [populasyonun büyüme tipleri] Populasyonların özel büyüme tipleri vardır ki buna ayrıca populasyon büyüme şekli de denmektedir. Temelde iki tip populasyon büyümesi söz konusudur. Birincisi (õ) tipi üssel büyüme diğeri ise (S) tipi büyümedir. Diğerleri büyümede görülen varyasyonlardır.
TYPE-SPECIES [tiptür] ® Generotype.
 
 

Yukarı