Papağan Dünyası/Papagan Üretimi

Üretim Öncesi

Çok basit gibi görünse de ilk önce elimizde gerçekten bir erkek ile bir dişi papağanın bulunduğundan emin olmalıyız. Zira pek çok deneme sırf bu yüzden başarısız olmaktadır. Dolayısıyla bu aşamada masraftan kaçınmayarak %99,99 oranında doğru tespit olanağı sağlayan DNA yöntemi ile cinsiyetlerinin tespit edilmesi çok önemlidir. Bazı küçük tür papağanlarda dış emarelerle cinsiyet tahmini yapmak mümkündür ama orta-büyük boy papağanların neredeyse tamamında DNA testi zorunludur. Çiftlerin birbirleriyle tanıştırılmadan önce yeni gelen papağanın en az 30 gün karantina altında tutulmasında yarar vardır. Bu süre içerisinde hareketliliği, yem yemesi, dışkısı, nefes alış-verişi, gözlerinin parlaklığı gibi etmenler dikkatle gözlenmelidir. Herhangi bir sağlık sorunu olmadığına kanaat getirilirse papağanlar ilk olarak ayrı kafeslerde, birbirinden mümkün olduğu kadar uzak mesafede, ancak aynı odada birkaç gün tutulmalıdır. Bu mesafe gün geçtikçe azaltılarak 10 gün sonunda kafes tellerinin arasından birbirleriyle temas edebilecek şekilde yanyana getirilmelidirler. Bu süre içerisinde çiftler rahatsız edilmeden dikkatlice gözlenmelidirler. Agresif davranışlar tespit edilirse ve bunda belli bir süre boyunca herhangi bir azalma tespit edilemezse çiftlerin uyumsuz olduğuna kanaat getirilip başka bir eş denenmelidir. Eğer çiftler birbirlerine yiyecek ikramları yapıyor, kafes tellerinden öpüşüyorlarsa bu, çiftlerin uyum sağladığını gösterdiğinden ikinci aşamaya geçilebilir. İkinci aşamada papağanlar aynı kafes içerisine konulmalıdır. Özellikle orta ve büyük boy papağanlar kafeslerine karşı oldukça korumacı olabildiklerinden çifthane olarak kullanılacak kafesin her iki papağanın da kullanmadığı 3. bir kafes olmasında yarar vardır. Kafes büyüklükleri için aşağıdaki ölçüler baz alınabilir 


Küçük boy papağanlarda 50*50*50 

Orta boy papağanlarda 100*120*100 

Büyük boy papağanlarda 300*300*300 cm 

 

Papağanlar kafese konulmadan önce tüm hazırlıklar(tünek, mineral bloku, oyuncak, yuvalık vb) önceden yapılmalı ve çiftler kafese konulduktan sonra kafese mümkün olduğu kadar az müdahele edilmelidir. Papağanlar aynı anda ve akşam saatlerinde, uyumadan hemen önce konulmalıdırlar. Bu aşamadan sonra papağanlar asla rahatsız edilmemeli ve mümkünse kimse tarafından kullanılmayan bir odaya yerleştirilmelidirler. Bakım (yem değiştirme, kafes temizliği vb) hep aynı saatlerde ve aynı kişi tarafından yapılmalıdır. Yuvalığın zorunlu haller dışında açılmaması gerekmektedir. Bizler orada hiç de hoş karşılanmayan davetlileriz. Şayet yuvalık gözlenmek isteniyorsa yuvalığın bir köşesine yerleştirilecek mikro kamerayla bunun yapılması mümkündür. 

 

Bazı türlerde dişinin aşırı yumurtladığı bilinmektedir. Bunun önlenmesi için yuvalığın kafesten alınması, bu da yeterli olmuyorsa erkek ile dişinin ayrı kafeslere alınması gerekebilir. Aksi halde dişi aşırı bitkin düşerek rahatsızlanabilir ve hatta ölebilir. 

Kuluçka süresi küçük papağanlarda 18-20 gün, orta boy papağanlarda 21-25, büyük boy papağanlarda ve özellikle ara'larda 26-28 gündür. Dişiler genelde ancak son yumurtayı yumurtladıktan sonra tam anlamıyla kuluçkaya yatarlar. Dolayısıyla ilk yumurtanın ardından son yumurta oluncaya dek beklenilmeli ve dişi bunun ardından da kuluçkaya yatmaya isteksizse yumurtalar kuluçka makinesine alınmalıdır. 

Kuluçka süresinin ardından yavrular yumurtadan çıkmaya başlarlar. Bu yuvalığın içerisinden gelecek seslerin takibi ile tespit edilebilir. Bazen nem oranının düşük olması, yavrunun yumurtanın içinde ters durması gibi nedenlerle yavru yumurtadan çıkamayabilir ve bu durumlarda şayet yavrunun çıkması 3 gün geciktiyse el ile dikkatli bir şekilde kırılmalıdır. 

Yavrunun çıkmasının ardından çift dikkatle izlenmelidir. Şayet yavruları beslemekte isteksizlerse birkaç gün beklenilmeli ve hala gelişme olmaz ise yavrular yuvadan alınarak elde beslenilmelidir. Ancak unutulmamalıdır ki bu en son seçenektir. Özellikle büyük türlerde aylar sürecek süreçte yavrular tüylenecek ve yuvalıktan çıkarak tünekte durma, yemek yeme, uçma denemelerine başlayacaklardır.

Önemli Hususlar

 

Çiftleştirmede üç ana unsur vardır. Bunlar 

-Işık

-Kafes-yuva ölçüleri

-Beslenme

Işık

Işık düzeyinin ve süresinin artması papağanlara çiftleşme dönemini hatırlatan en önemli etmendir. Her sabah 1-2 dakika önce başlayan ve akşamları da 1-2 dakika geç kapatılan aydınlatma çiftleşmeye motive edecektir. Toplam aydınlatma süresi günlük 15-16 saati geçmemelidir. Normal dönemlerde bu süre yaklaşık 10 saattir. Piyasada bu aydınlatma süresini otomatik olarak ayarlayan elektronik devreler bulunmaktadır. Aydınlatma sırasında belli sürelerle full-spectrum adıyla satılan ampül ve floresanlardan yararlanılmasında fayda vardır zira bu ışık türü papağanlar için lüzümlu D vitamini sağlamakta ve vucutta kalsiyum tutumunu artırmaktadır. Çiftleşme dönemi içerisinde papağanların fazla rahatsız edilmemesi ve normal aydınlatma dönemi dışında ve özellikle geç saatlerde ışığın yakılmaması gerekmektedir.

Kafes-yuva ölçüleri

 

Kafes boyutunun fazla büyük olması eşlerin birbirlerine olan ilgilerinin azalmasına yol açabilir. Kafes boyutunun küçük olması ise psikolojik rahatsızlıklara, yavru veriminin azalmasına ve hareketsizlikten kaynaklanan  romatizma ve benzer rahatsızlıklara yol açabilir. Küçük boy papağanlarda ölçüler 50*50*50, orta boy papağanlarda 100*120*100, büyük boy papağanlarda ise 300*300*300 olmalıdır. Kafesle ilgili olarak önemli diğer hususlar ise kafesin altlığının kolayca çıkarılıp temizlenmesi, çiftleşme döneminde sık sık parçalayacakları tüneklerin mümkün olduğunca kolay değiştirilebilir olması, yemlik ve suluklarının en az 4-5 adet olmasıdır. Unutmamak gerekir ki çifleşme döneminde kafese en ufak bir müdaheleden kaçınılmalıdır dolayısıyla bakım işlemlerinin en kısa sürede yapılabilmesi hayati önem taşımaktadır. 

 

Yuvalıklarda bulunması gereken özellikler aşağıdaki gibidir. 

-Sağlam ahşap malzemeden yapılması 

-İçeriye en ufak bir ışık sızdırmaması 

-Şayet kafese dışarıdan takılacaksa yuvada açılacak bir delikten kaçışı engellemek için yuvalığın tel ile kaplanması 

-Gerekli olması halinde yumurtalara ve yavrulara müdahele edebilmek için bir kapının bulunması 

-Giriş deliğinin hemen altında kısa bir tüneğin bulunması 

-Giriş-çıkışları kolaylaştırmak için giriş deliğinin yanından başlayarak yuvalık dibine kadar bir metal tel konulması 

-Tabanın ince ve orta boy tozsuz talaş ile kaplanması 

-Talaşın içerisine dust-powder ya da benzeri bir antiparaziter konulması 

 

 

 

Temel olarak dört tip yuvalık bulunmaktadır

1-Kutu tipi yuvalık

 

Genel olarak tüm küçük boy papağanlarda kullanılmaktadır. 

2-'L' tipi ya da bot tipi yuvalık

 

Orta boy papağanların pekçoğuna uygundur. Papağanlar yumurtayı en uç köşeye bıraktıklarından giriş çıkış sırasında yumurtanın kırılma riski minimuma indirilmektedir. 30*60*60 ölçülerde olması ve yuvalık girişinin 13-14 cm olması gerekmektedir. 

3-'T' tipi yuvalık

 

Eşlerine karşı son derece agresif olabilen kakadularda kullanılan bu yuvalık tipi dişinin yuvadan kaçışını kolaylaştırmaktadır. Erkek kakaduların kanat ayarının yapılması, dişinin ise kanadının tamamen uzamasına izin verilmesi, kafes boyunun ortalamanın üzerinde ayarlanması, bol miktarda kemirilecek malzemenin kafes içerisinde sürekli olarak tutulması gibi önlemler istenmeyen olayları engelleyecektir. Erkeğin davranışları tolere edilmeyecek ve dişinin sağlığını tehdit edecek duruma geldiyse dişiden ve yavrulardan ayrılmasında yarar vardır. 30*60*60 ölçülerde olması ve yuvalık girişinin 15-16 cm olması gerekmektedir. 

4-Yatay yuvalık

 

Sadece ara türlerinde kullanılan bir tür yuvalıktır. Uzun kuyruklarının deforme olmaması ve rahat edebilmeleri açısından tasarlanmıştır. 50*50*100 ölçülerinde olması ve yuvalık girişinin 16-17cm olması gerekmektedir. 

Beslenme

 

Tüm yıl boyunca 2/5 meyve-sebze(filiz), 2/5 tohum ve 1/5 diğer besinlerle beslenen papağanlarda özellikle filiz ve meyve sebze oranının artırılması ve kuru gıdaların biraz azaltılması papağanların baharın geldiğini ve dolayısıyla çiftleşme döneminin başladığını haber verecektir. Özellikle değişik türlerde (nişastalı ve yağlı) tohumların filizlendirilmesi çok önemlidir. Çiftleşme öncesi dönemde kalsiyum (mürekkep balığı, mineral solüsyonu, yumurta kabuğu) desteği ile birlikte vitamin verilmesi yararlıdır. 

 

 

Bazı türlerde dişinin aşırı yumurtladığı bilinmektedir. Bunun önlenmesi için yuvalığın kafesten alınması, bu da yeterli olmuyorsa erkek ile dişinin ayrı kafeslere alınması gerekebilir. Aksi halde dişi aşırı bitkin düşerek rahatsızlanabilir ve hatta ölebilir. 

 

Kuluçka süresi küçük papağanlarda 18-20 gün, orta boy papağanlarda 21-25, büyük boy papağanlarda ve özellikle ara'larda 26-28 gündür. Dişiler genelde ancak son yumurtayı yumurtladıktan sonra tam anlamıyla kuluçkaya yatarlar. Dolayısıyla ilk yumurtanın ardından son yumurta oluncaya dek beklenilmeli ve dişi bunun ardından da kuluçkaya yatmaya isteksizse yumurtalar kuluçka makinesine alınmalıdır. 

Şayet yumurtanın dölsüz olduğundan şüpheleniyorsa ve dişi herhangi bir çiftleşme emaresi olmadan yumurtladı ise yumurtalar 10 günün ardından kontrol edilebilir.

Kağıttan bir rulo hazırlanarak yapılacak kontrolde şayet yumurtanın alt kısımdaki (daha geniş olan kısım) hava kesesi çok büyük ise ve yumurtanın içinde herhangi bir oluşum gözlemlenmiyorsa yumurta boştur. Yumurtaların derhal alınarak papağanların tekrar çiftleşmesine olanak sağlanmalıdır. Kontrol çok kısa sürede yapılmalı ve yumurta ani ısı değişikliklerinden korunmalıdır. 

 

Kuluçka süresinin ardından yavrular yumurtadan çıkmaya başlarlar. 

 

Yukarı