mekanlarımıza canlılık katan akvaryum balıklarımızın büyük bir çoğunluğu singapur ve malezyadaki üretim çiftliklerinden ithal edilmektedir. Dramatik bir maceranın sonunda bizlere nasıl ulaşmaktadır..
Hava taşımacılığındaki gelişmeler akvaryum dünyasını doğrudan etkilemiştir. Günümüzde dünyanın herhangi bir yerinde yakalanan veya üretilen bir balığı satın almak mümkündür. İlk bakışta hobiye seçkin türler kazandırabilecek bir fırsat gibi gözükse de, olay  büyük ölçüde yorucu bir serüven yaşayan balıkların yurda sokulması şeklinde gerçekleşmektedir.

İthal balıkların kalitesi kaynağına göre fark etmekle birlikte hepsinin ortak sorunu uzun ve yıpratıcı kargo aşamasıdır. Bugün bir şehirde akvaryumcudan balık satın alan bir hobici aldığı balığın geçirdiği aşamaları belki bilmemektedir. Dünyanın bir ucundan gelecek canlılar kargo aşaması öncesi uzun bir açlık dönemi geçirirler. Bu süre dört güne dek uzayabilir. Burada amaç balıkların dışkı yaparak zehirlenmelerini önlemek içindir. Daha sonra balıklar neredeyse ancak kurumamalarına yetecek kadar az su ile birlikte torbalanırlar,  torbada oksijen tüketimlerinin kısıtlı olması nedeniyle bayıltılmış şekilde torbalanırlar ardından bu torbalar ısı yalıtımlı strafor kutulara konularak kargoya verilirler. dünyanın bir ucundan uçakla gelen Kargo nakliye maliyet hesaplarından dolayı bu yöntemler seçilir. Torbadan sağ çıkan balıklar ithalatçı firmaların akvaryumlarına ulaşır ve burada farklı illere kargoya verilmek için beklerler. Yola çıkacak balıkların torbada suyu kirletmemesi amacıyla açlık durumu devam edecektir. Bu şekilde illere dağılan balıklar oradaki dağıtım zincirini takip ederek hobicilerin akvaryumlarına ulaşırlar.

Toplandıkları veya üretildikleri bölgelerdeki su koşulları ile yeni yaşam alanları arasındaki su parametrelerindeki farklılık ithal balıkları bekleyen bir diğer zorlu aşamadır. Özellikle balık torbasının ilk açıldığı akvaryumun su koşulları balığın ilerleyen günlerde sağ kalması açısından çok önemlidir.

Ülkemizdeki yerli üreticiliği başlamadan bitiren ithalat furyası, düşük döviz kurlarından aldığı güçle yoluna devam etmektedir. Bunu kısıtlayacak herhangi bir düzenleme olmasa bile yerli üreticilerin sabırlı tavrı ve zaman içerisinde bilinçlenecek hobiciler, ithalatın sadece çok nadir türlerde kısıtlı kalmasını sağlayacaktır.